Somut olayda mahkemece; TMK'nın 120. maddesine göre nişanın bozulmasında hangi tarafın kusurlu olduğu gerekçede değerlendirilmeyip, yine davacı- davalıların taleplerinin TMK'nın 120. maddesinde düzenlenen maddi tazminat niteliğinde olmasına rağmen, hukuki nitelendirmede hata yapılarak davanın TMK'nın 122. maddesinde düzenlenen talep niteliğinde olduğu kabul edilerek gerekçede değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece; TMK'nın 120. maddesindeki yasal düzenleme doğrultusunda taraflarca sunulan delillerin red ve üstün tutma sebepleri değerlendirilerek gerekçede gösterilmesi gerekmektedir. Birleşen 2016/376 Esas, 2017/129 Karar sayılı dosyasında yapılan incelemede; Nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Ziynet eşyaları aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade yapılır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen telefonun nişan hediyesi olarak değil, nişandan çok sonra davacı tarafından müvekkiline doğum gününde doğum günü hediyesi olarak verildiğini, nişanın davacı tarafından nedensiz şekilde sona erdirildiğini, müvekkilinin bu durum nedeniyle psikolojik olarak çok etkilendiğini, psikolojik destek dahi aldığını, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili tarafından düğün-sünnet, özel günlerde ve akraba ziyaretlerinde belirli süre takıldığını, düğün tarihi belirleme aşaması geldiğinde davacının ailesinin ziynet eşyalarını istediğini düğünde yeniden takılana kadar götürmesi gerektiğini ifade ettiğini, müvekkilinin kıyafetler ve nişan yüzüğü hariç tüm ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini, davacı tarafından kısa bir süre sonra hiçbir sebep olmadan nişanın atıldığını, davacının müvekkilinden cep telefonu, nişan yüzüğü ve kıyafetleri de istemesi üzerine müvekkilinin küçük düşürülmeyi ve kandırılmayı hazmedemeyerek kıyafetleri ve nişan yüzüğünü...
onayı dahilinde kullanıldığı yönündeki beyan ve itirazların tekrar edildiği anlaşılmakla, mahkememizce yapılan değerlendirmede, emsal içtihatlar gereğince, talep edilen ziynet eşyalarının varlığının ve davalı koca tarafından alınarak kendisine iade edilmediğinin ispat yükünün davacı kadın üzerinde olduğu, zira ziynet eşyalarının niteliği gereği kadının ortak konuttan ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürmesinin hayatın olağan akışına daha uygun olduğunun kabulü gerektiği, eldeki davada, ispat yükü üzerine düşen davacı kadın tarafından düğünde takılan ziynet eşyalarının varlığının fotoğraf ve video kayıtlarından ziyade dinlenen tanık beyanlarıyla ispat edildiği, davaya konu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından alınarak kendisine iade edilmediği hususunda davacı tarafça ispat yükü üzerinde olmasına rağmen yalnızca tanık deliline dayanıldığı, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarında ortak şekilde ziynet eşyalarının davacı tarafından geri alınmak üzere verilerek tarafların ortak...
TMK.nun 122/....maddesine göre, “Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır”. 6098 sayılı TBK.nun 77.maddesi (818 sayılı BK.nun 61.maddesi) gereğince, haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından zenginleşen kimse, bu zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı TBK.nun 79 ve 80.maddede “aynen geri verme ilkesi” ne göre düzenlenmiştir. Ancak kural, aynen geri verme olsa da, aynen geri vermenin mümkün olmadığı hallerde, zenginleşme değer üzerinden, başka bir deyişle para olarak geri verilmesi gerekir. Ayrıca, İİK.nun 24/....maddesi gereğince; taşınır tesliminde, borçlunun yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır hükmü bulunsa da aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir....
Ancak, TMK'nın 122.maddesine göre, nişanlılık evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine vermiş oldukları, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, geri istenir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir ./.. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen (elbise, ayakkabı vs. gibi) eşyaların iadesine karar verilemez. Bu itibarla, davacı kız için alınan gelinlik ve nişan giysisinin iadesi ve düğün davetlilerinin taşınması gideri yönünden verilen kabul kararında bir isabet bulunmamaktadır....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının bedeli 13.512 TL'nin davalıdan tahsiline, giyim eşyaları ve düğün masraflarına ilişkin talebin reddine, karşı davanın ise kısmen kabulü ile davalının çeyiz eşyalarının aynen olmadığında 3.500 TL bedelinin davacıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davalı (karşı davacı) vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (karşı davacı) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildi....
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; mahkemenin bu davada görevli olmadığını, dosyanın aile mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava dilekçesinde iddia edilen nişan merasimi sırasında takılan ziynet eşyalarının ve zarf içerisindeki paraların ancak bu hediyeleri bizzat veren kişilerce istenilebileceğini, nişanın bozulması halinde nişan masraflarının istenilemeyeceğini, davacının henüz düğün merasimi yapılmadan müvekkili ile cinsel ilişki yaşamakta ısrar ettiğini, müvekkilinin bu talebe olumsuz cevap vermesi sonucunda kendisinin bakire olup olmadığından ve başkası ile ilişkisinin olup olmadığından şüphelendiği için ilişkiye girmek istediğini belirttiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine, davalının kendi kusurları ile nişanın bozulmasına sebebiyet verdiğinden müvekkili lehine nişanın haksız olarak bozulmasına sebebiyet veren davacıdan 5.000,00 TL manevi tazminatın nişanın bozulduğu 05/03/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsiline...
Davalı/karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; nişanın tamamen davacı/karşı davalının kusurlu hareketleri nedeniyle bozulduğunu savunarak asıl davanın reddini dilemiş, karşı davada ise; 5000 TL manevi tazminat, nişan masrafı olarak yapılan giderler için 5000 TL maddi tazminat ile nişan hediyesi olarak verilen ziynet eşyalarının aynen iadesini mümkün olmadığı taktirde bedeli olan 26.500TL'den şimdilik 5.000TL'sinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı/karşı davalı ...'ın açtığı manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne, davalı/karşı davacı ...'...
TMK'nun 121. maddesinde; "nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktarda para ödenmesini isteyebilir." TMK'nun 122. maddesinde; "nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır." Somut olayda; taraflar, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarara uğradıklarını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuşlar, mahkemece; TMK'nun 120. maddesine göre bir değerlendirme yapılmayıp, yine nişanın haklı bir sebep olmaksızın hangi tarafça bozulduğu hususu gerekçeli kararda tartışılmamıştır....
'nun 17/07/2012 tarihinde vefat ettiğini, davalıların kardeşinin yasal mirasçıları olduğunu, ölmeden önce kardeşine banka kasasında saklanmak üzere kendisine ait ziynet eşyalarını verdiğini, ayrıca kendisine ve annesine ait pasaportları da saklamak üzere ölen kardeşine teslim ettiğini, kardeşinin vefatından sonra ziynet eşyalarının ve pasaportların iadesinin istenmesine rağmen davalı eş tarafından teslim edilmediğini belirterek, davaya konu ziynet eşyalarının aynen teslimini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tazmini talep etmiş, ayrıca pasaportların da kendisine iadesini istemiştir. Davalılar ise, davacı iddialarının yerinde olmadığını, kasada bulunan ziynet eşyalarının kendilerine ait olduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın kasada bulunan ziynet eşyalarının kendisine ait olduğu iddiasını ispatlayamadığı, pasaportların da dava açılmadan önce davacı tarafa teslim edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....