için çeşitli harcamalar yaptığını, düğün salonuna nişan için 3.000,00- TL, gelinlikçiye 1.500,00- TL. verdiğini, düğün için salona 1.500,00- TL. kapora verdiğini, nişan için davalıya 5 adet 24 ayar bilezik, 2 adet bileklik, bir adet set kolye taktığını, davalının nişanı bozduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu psikolojik bunalımları ve toplumda hissettiği baskıları hafifletebilmek amacıyla manevi tazminata hükmedilmesini, alınan hediyelerin geri verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2017/860 ESAS, 2020/659 KARAR DAVA KONUSU : NİŞAN BOZULMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı-davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Mayıs 2017 yılında evlenip mutlu bir yuva kurmak amacıyla nişanlandıklarını, 07.10.2017 tarihi için nikah günü aldıklarını, bu nedenle tarafların şahsi eşyaları ile çeyiz eşyalarını 30.09.2017 tarihinde ortak yaşamlarını geçirmek için kiraladıkları eve getirdiklerini, taraflar nişanlılık dönemindeki ilişkileri gayet iyi olmasına karşılık davalının ortada hiçbir neden yokken 03.10.2017 tarihinde müvekkilinin ve yakınlarının...
Sanık hakkında kurulan hükmün temyizen incelenmesinde; Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın aşamalardaki ifadelerinde ısrarla, kızkardeşi ile eşi olan mağdurun dargın olduklarını, bu sebeple olay günü kızkardeşinin nişanına tek başına gittiğini, nişan pastasından bir miktar getirmesi üzerine mağdurun beddua edip bağırması nedeniyle mağduru darp ettiğini samimi olarak ikrar ettiği, öte yandan mağdurun karakol ifadesinde eşi ile birlikte nişana gittiğini söylemesine rağmen, Cumhuriyet Savcılığında verdiği ifadesinde dargın olması nedeniyle eşinin kızkardeşinin nişanına gitmediğini söylediği, görgü tanığı bulunmayan olayda mağdurun da ifade ettiği gibi kavganın esasen sanığın nişan töreninden getirdiği pasta nedeniyle çıktığı, buna göre sanık hakkında şartları oluştuğu halde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekirken, oluşa uygun olmayan isabetsiz gerekçe ile uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları...
Davalı-karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; nişanın gerçekte 02/06/2012 tarihinde davacı tarafça sonlandırıldığını, davanın nişanlılığın sona ermesinden 1 yıl geçtikten sonra açıldığından davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, nişanın bozulmasında asli kusurlu tarafın davacı taraf olduğunu, davacı tarafın nişan merasimi esnasında taktığını beyan ettiği kolye, bileklik ve küpeden oluşan altın habbiye seti iptal olan düğün tarihinden 2 gün sonra (09/07/2013) tarihinde iade ettiğini savunarak; davacı tarafından açılan davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, davacı–karşı davalının ortada bir neden yokken nişanı sonlandırdığını, müvekkilinin ve annesinin düğün tarihine kadar barışmak için çaba gösterdiklerini, müvekkilinin nişan sebebi ile 17.056,83 TL masraf yaptığını belirterek; bu masraf ve nişanda davacı- karşı davalıya takılan saatin aynen iadesi veya bedeli olan 1.117,00 TL'nin iadesi ile müvekkili lehine 10.000,00 TL manevi tazminatın davacı – karşı davalıdan tahsiline...
Oysa, nişan törenlerinde takılan takıların bizzat davacı nişanlı tarafından takılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Ana-babanın ya da onlar gibi davrananların nişanlı adına taktıkları takılar, davacı nişanlı tarafından takılmış sayılır ve nişanın bozulması durumunda da bizzat talep edilebilir. Örf ve adete göre, nişan törenlerinde, takıların, nişanlıların birbirine bizzat takmalarından çok, genelde bir aile büyüğü veya ana-baba veya kardeşlerden biri tarafından takıldığı bir gerçekliktir. O halde, davacı adına hareket eden ana-baba veya kardeşleri tarafından takılan takıların davacı nişanlı adına takılmış olduğu ve onun tarafından iadesinin istenebileceğinin kabulü gerektiği açıktır. Bu itibarla, Dairemizin 25.05.2016 tarih, 2015/13654 E., 2016/8150 K....
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde nişan bozulması nedeniyle müvekkilinin manevi olarak zarar gördüğünü iddia ederek, 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 04/08/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; taraf vekillerinin aşamalardaki beyanları, dinlenen tanık anlatımlarına göre, taraflar arasında kız isteme merasiminin yapıldığı, bu merasim esnasında nişan tarihinin 05/08/2018 tarihi olarak belirlendiği, ancak nişan töreni olarak belirlenen 05/08/2018 tarihinin sabahı, kararlaştırılan nişanın iptal edildiği, böylece yasada her ne kadar nişan için belli bir ritüel belirtilmemiş ise de, taraflarca ayrıca bir nişan tarihinin belirlenmiş olması nedeni ile taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl nişan eşyalarının geri verilmesi ve tazminat davası ile karşı tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı- karşı davalı; nişan töreninin ertesi günü davalının davacıya “bu iş bitti, bundan sonra işin anamla babamla” diye mesaj attığını, iki gün sonra da davacının anne-babası davalının evine gittiklerinde davalının annesinin içeri almadığını, hakaret ve tehditlere uğradıklarını, haksız ve kötü niyetli olarak sebepsiz yere nişanın bozulduğunu, davalının kusurlu olduğunu, nişan merasimi için yapılan hazırlıklar için yapılan masrafların boşa gittiğini, nişanda takılan bir set, 4 bilezik, iki yüzük, bir saat, bir küpenin...
Dava; nişan bozulması nedeniyle maddi-manevi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı TMK 120/1. maddesinde; "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacı ile yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "Somut olayda; Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Davacı/Davalı Hakkı ile davalı/davacı nişan merasimi yapılarak nişanlanmışlardır.Nişan merasiminden sonra tarafların evlendikten sonra oturacakları taşınmazın belirlenmesi ile ilgili anlaşmazlık doğmuştur.Davacı/davalı evlendikten sonra kök ailesi ile birlikte oturulmasını,kendi ailesine yakın oturulmasını talep etmiş,bu nedenle taraflar arasında anlaşmazlık doğmuştur.Sonraki süreçte davacı/davalı Hakkı 'nın davalı/davacıyı istemediklerini belirtmesi üzerine nişan erkek tarafından bozulmuştur.Davacı/davalı Hakkı her ne kadar davalı/davacı Büşra'nın Hepatit B rahatsızlığını nişan merasiminden önce bilmediğini,kendisinden gizlendiğini iddia etmişse de dinlenen tanık beyaanları ile davacı/davalı Hakkı''nın hastalıktan haberdar olduğu ve hastalığı bilerek nişan merasimi yapılmasına rıza gösterdiği anlaşılmıştır....
Davalı ... cevap dilekçesinde; Nişan masraflarını karşılamak için davacıdan 3.000,00 TL aldığını ancak parayı nişan merasiminde kullandıklarını, davacının ana sütlüğü olarak verdiğini iddia ettiği bedelin alınan 3.000,00 TL içinde olduğunu, davacının kızına taktığı bilezikleri ise davacının kızı ile birlikte yaşamalarından sonra geri alarak bozdurduğunu ve kredi kartı borcunu ödediğini belirterek, davanın reddini istemiştir....