Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin üzerine ... ve 03/03/1969 doğum tarihiyle mükerrer olarak tescil edildiğini, müvekkilinin evli ve bir çocuk babası olduğunu, her ne kadar kayıtlar söz konusu olduğunda sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekirse de müvekkilinin tüm yaşamını ikinci kayıt üzerinden sürdürdüğünden ilk kaydın iptalinin hukuka ve nesafet ilkelerine daha uygun düşeceğini iddia ederek mükerrer ilk kaydın iptalini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... ile ...'nin aynı kişiler olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Mükerrer kaydın iptalinde, sonradan yapılan ikinci kaydın iptali gerekmekte ise de, ...'...

    nin 12.07.1980 tarih ve 116 no'lu yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkartıldığını, savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların murisi ...'nin 04.05.1990 tarihinde davalı kooperatifin üyeliğinden çıkarılarak 17.05.1990 tarihinde tebliğ edildiğini, üyelikten çıkartılma tarihinden itibaren 1163 sayılı Kanun'un 17. maddesine göre 5 yılılk zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, esasa girilmeksizin zamanaşamı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Davacı, murisi ...'nin üyelik hakkına dayalı olarak davalı kooperatiften murise ait hissenin tapu iptali ve tescilini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...'ye dava konusu 1815 nolu parselinin satış yetkisini içeren vekaletname verdiğini, ancak ...'nin kendisine bilgi vermeden ve talimat almadan vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle taşınmazı kızkardeşi olan diğer davalı ...'ye devrettiğini ileri sürerek, tapu iptali-tescile, aksi takdirde taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmazın temlikinin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını ve bedelinin ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...'nin vekalet görevini kötüye kullanarak davacıyı zararlandırdığı, diğer davalı ...'nin de bu durumu bildiği gerekçesiyle tapu iptali-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sırasında kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu .... Ltd. Şti nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla, dava dışı şirketlerden olan alacağını 04.06.2014 tarihinde diğer davalı şirkete temlik ettiğini belirterek davalılar arasındaki temlikin iptali ile İİK 281/2 maddesi gereğince temlike konu alacağın temlik alana ödenmemesi için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 16.07.2014 tarihli tensip tutanağı ile .... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/ 201 D. İş sayılı dosyası üzerinden davalılardan .... San Tic. Ltd. Şti aleyhine zaten ihtiyati haciz kararı verildiği belirtilerek, İ.İ.K madde 281/2 maddesine göre de .... Ltd....

          Kayıt maliklerinden ...ve ...’nin nüfus kayıtları getirtilmiş, ..’nin 28.04.1988 tarihinde, ...’nin de 19.12.2004 tarihinde öldükleri anlaşılmıştır. Bu ölü kişilerin nüfus kayıtlarına göre bir kısım mirasçıları davaya dahil edilmişler, bunlardan...’nin mirasçısı ... ve ... ile ...mirasçısı ... davayı kabul etmişlerdir. Ancak, ... ve ...’nin denetime elverişli başka mirasçılarının bulunup bulunmadığı nüfus kayıtlarından anlaşılamamaktadır. Mahkemece usulüne uygun olarak getirtilmiş bir veraset belgesi bulunmamaktadır. Ayrıca aleyhine hüküm kurulan ... bakımından da ...’nın mirasçıları araştırılmamış, 1967 yılında 79 yaşında olduğu 17.07.1967 tarih 2185 sayılı Kuyucak Noterliğinde düzenlenmiş vekaletnamede belirtilen ...’nın nüfus bilgilerine ulaşılmamış, bu konuda kendisine yakınlığı bilinen dahili davalı... mirasçısı ... ve ...ile ...mirasçısı Huriye’den gerekli bilgiler alınmamış, eksik incelemeyle ... payı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 27.02.2012 gününde verilen dilekçe ile taşınmazın TMK'nın 594. maddesi uyarınca adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahiller vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, 539 ada 8 parsel sayılı taşınmazın .. kızı ..adlarına kayıtlı olduğunu ve mirasçılarının tespit edilmediğini belirterek dava konusu taşınmazın TMK'nın 594. mddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile hazine adına tescilini talep etmiştir. Müdahil .. ve ., dava konusu taşınmazda paydaş olan .e'nin babaanneleri, paydaş .'nin .'nin kızkardeşi ve .'nin ise halaları olduğunu ileri sürerek müdahale talebinde bulunmuşlardır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK, TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen gaiplik, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, TMK'nın 588. maddesi uyarınca açılan gaiplik ile tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir. Davacı ... vekili, 11 nolu bağımsız bölüm maliki Katina Kaneti'nin mirasçıları... ve ...'nin gaip olmaları nedeniyle kayyım tayin edildiğini, 10 yıllık kayyım ile idare süresinin dolduğunu ileri sürerek gaiplik ile tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı kayyım, davaya karşı çıkmamıştır. Mahkemece, kayıt malikinin gaip olduğu gerekçesi ile ...'nin gaipliğine, taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davacı ...'ın davası ile davacı ...'nin davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı ... aleyhine açtığı davanın ise kabulü ile pay oranında davacı ... adına iptal tescile ilişkin olarak verilen karar davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'...

                  Kaldı ki, iradeyi sakatlayan sebebi ispat etmek şartı ile Borçlar Hukuku kuralları çerçevesinde HMK’nun 311.maddesine göre kabulün iptali için dava açma imkanı da bulunmaktadır. Kesin hüküm ise, kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken olumsuz dava koşuludur. Bu açıklamalar karşısında mahkemece davalı ...’nin yargılama sırasında parmak izi ile tasdik edilen kabul beyanına değer verilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ...’nin bir kısım mirasçılarının temyiz itirazları yerinde değildir. Diğer yandan aynı payla ilgili ... tarafından açılan ve yine ...’nin kabulü ile sonuçlanan davanın açılmasından önce eldeki temyize konu davadaki kabule değer verilmiş olması da az yukarıdaki açıklamalar karşısında doğrudur....

                    nin de önceki hissesiyle birlikte oluşan toplam hissesinin bir kısmını ...'ye devretmesi karşısında, ...'ye devredilen %5 oranına isabet eden 100 hissenin, ...'nin devir öncesi kendi hissesi mi, yoksa ...'den gelen hisse mi? olduğunun ayrılması imkansız olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak, davalılardan ...'nin duruşmadaki beyanlarından, ...'nin hisselerinin vekil olarak vekaletname gereğince doğrudan kendi üzerine alınamayacağı için önce ...'ye devredildiğini ve devir bedelinin de kendisi tarafından ödendiğinin savunması karşısında, ... ve ...'nin kendi aralarındaki devirdeki iradelerinin, ...'nin ...'ye devredilen hissesinin bir kısmının ...'ye devredilmesi olduğu sonucuna varılmış, bu davada hem ...'nin hem de ...'nin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmış, davalılardan ... yönünden pasif husumet yokluğu itirazının reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu