Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin iadesi olmaz ise 5.835 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Birleşen 2007/321 E sayılı dosyada 10.000 TL manevi tazminat, birleşen 2007/382 E sayılı dosyada ise yine hediyelerin iadesi olmaz ise 5.835 TL maddi tazminatın tahsili istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın ve birleştirilen 2007/382 E sayılı davanın reddi, diğer davanın ise kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 73.82 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 23/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'a verilmesine, davacı ...'in ve ...'un maddi tazminat taleplerinin reddine, her davacı için 3.000,00 TL'den toplam 9.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 23/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... İç ve Dış Tic....

      Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanma ile hiç değilse erkeğin maddi desteğini yitireceği, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, bu nedenle kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedilmesinde ve miktarında isabetsizlik olmadığı, hiçbir geliri olmayan kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği, bu nedenle kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde de isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla erkeğin, kadın lehine hükmedilen nafaka ve maddi-manevi tazminata yönelik istinafının reddine karar verilmiştir....

      saat takıldığını, nişanın haksız olarak bozulması sebebiyle kusuru olan tarafın diğerine dürüstlük kuralı çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermesi gerektiğini, ıslah ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini, 06.10.2017 tarihinde kına gecesi yapmayı planlayan 07.10.2017 tarihinde de nikahları kıyılacak olan ve buna ilişkin tüm hazırlığını yapmış olan müvekkilinin hayallerinin yıkıldığını, nişanın bozulmasından dolayı bunalıma girdiğini bu nedenle manevi tazminat talep ettiklerini beyanla, maddi zararları için ıslah ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, müvekkilinin manevi yönden büyük bir yıkıma uğraması ve toplum içinde zor durumlara düşmesi ve rencide olması nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, müvekkiline ait 1 adet set ve 1 adet bileziğin iade edilmesine, toplamda 51.000,00 TL tazminatın...

      Bu açıdan kişinin hayatı, sağlığı ve vücut tamlığının, beden ve ruhsal bütünlüğünün, duygu yaşantısın da ruhsal uyum ve denge,ruhsal sükun,yakınlarla olan gönül bağlılığı,aile birliği şeref ve haysiyetinin, resminin, özel hayatının gizliliğinin, sırlarının, duygu yaşantısı ve düşünce dünyasının,manevi acılar verdirilmek yolu ile ruhsal varlıklara saldırılmasının vs. hukuka aykırı tecavüze karşı korunmasından söz edilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ( 2012/4- 179 esas 2012/412 karar sayılı 27.6.2012 tarihli kararı ) Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Asıl dava, nişan bozulması nedeniyle ziynet eşyalarının iadesi istemine karşılık dava ise nişan bozulması nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu hali ile temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'ne ait olması nedeniyle, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece; davalının haksız eylemi neticesinde davacıların uğramış oldukları maddi zararın tespiti için alınan bilirkişi raporu ile hesaplanan maddi zarar doğrultusunda tazminat miktarı belirlenirken; davacıların duymuş olduğu elem ve üzüntü ile orantılı olarak davalının kusur durumu, tarafların sosyo-ekonomik durumu, hakkaniyet ilkesi ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde de manevi tazminat miktarı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi 17/06/2021 tarih, 2020/308 esas 2021/157 karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "Dava nişanın bozulması sebebi ile açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır....

          Davalı cevap dilekçesinde nişanın bozulmasına davacı tarafın sebep olduğunu, ayrıca maddi tazminata ilişkin davanın resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, tarafların birbirlerinde kalan eşyalarına yönelik ve yapılan masraflar ile duyulan manevi üzüntülerin karşılanması istekli bir dava olduğu gerekçesiyle davanın maddi tazminat yönünden sübut bulmadığından reddine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kişilik hakkı hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat olarak para ödenmesini isteyebilir....

            Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Medeni Yasa 24), isme saldırı (Medeni Yasa 26), nişan bozulması (Medeni Yasa 121), evlenmenin feshi (Medeni Yasa 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Borçlar Yasası 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Borçlar Yasası 49). Bunlardan Medeni Yasa'nın 24. maddesi ile Borçlar Yasası'nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

              UYAP Entegrasyonu