Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalıya ait evin temel kazısı sırasında evine zarar verildiğinden maddi ve manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkeme, maddi zarar yanında, davacının evini tahliye etmesi ve kirada oturmak zorunda kalması nedeniyle manevi tazminata da hükmetmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olgu¬ları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

    da çabaların sonuçsuz kaldığını, davalının nişan akdini bozduğunu, her ne kadar nişanın bozulması sebebiyle davacı ve ailesinin kendilerine verilen hediyeleri aynen iade etmiş ise de nişan sebebiyle kendisine verilen hediyeleri iade etmediğini, nişan töreninde salon kiralandığını, ev eşyalarının alındığını, davalının kendisine verilen hediyeleri iade etmediğini, yaşananlar karşısında davacının manevi zararın yanında maddi olarakta zarara uğradığını, belirtilen nişan hediyelerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde şimdilik 24.000 TL dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dava dışı üçüncü kişi tarafından isim benzerliğinden yararlanılarak kendisine ait tapulu taşınmazın bir başkasına satıldığını, durumu öğrendikten sonra tapu iptali ve tescil davası açtığını, uzun süren yargılama boyunca duruşmaları takip etmek için yol, konaklama ve sair masraflar yapmak durumunda kaldığını, bu süre boyunca üzüntü de yaşadığını ileri sürerek uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazını geri aldığını, zararı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Yerel mahkemece, benimsenen bilirkişi raporundaki tutarlar kadar davacının maddi zararı olduğu kabul edilerek maddi tazminat isteminin bir bölümü ile manevi tazminat isteminin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan nesnel (objektif) eksilmedir....

      Şu durumda, mutfak dolabının davalı tarafından sökülerek götürüldüğünün ispatlanamadığının kabulü ile mutfak dolapları ile ilgili tutarın düşülerek maddi tazminatın hüküm altına alınması gerektiği halde, mahkemece yanılgılı gerekçeyle mutfak dolaplarının da davalı tarafından sökülüp götürüldüğünün kabulü ile fazla miktarda maddi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir. b) Mahkemece, davalı tarafından evin geç teslim edilmesi ve eve zarar verilmesi nedeniyle davacının manevi olarak yıprandığı kabul edilerek; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmişse de; manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir....

        Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki yönlüdür. Somut olayda, kiralananın mahkeme kararı ile tahliyesi sağlanırken polis memurlarının olay yerine gelmelerinden kaynaklanan manevi zarar istenilmiştir. Bu olay, iç huzuru bozacak nitelikte olgulardan olmadığından ve manevi zararın koşullarını düzenleyen BK’nun 49. (TBK 58) maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından, bu eyleme dair manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, manevi tazminat isteminin kabulü doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Davacı vekili, müvekkilinin alabalık yetiştiriciliği ve lokanta işletmeciliği yaptığını, davalı şirketlerin ise işletmesinin bulunduğu bölgede Karayolları Genel Müdürlüğünün yüklenicisi sıfatıyla Geminbeli tünelini yaptıklarını, davalıların tünel inşaatı sırasında müvekkillerine ait tesisisin su aldığı dere suyuna beton harcı ve çimento atıkları döktüklerini, bu nedenle işletmeye ait havuzlardaki yetişmiş, anaç ve yavru balıkların tamamının öldüğünü, davalıların bu eylemleri nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için TBK’nin 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * nişan bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi talebine yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2008 (pzt.)...

              (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay *3. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.10.2007...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/04/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 14/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir...

                  Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarihli 2014/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.06.2014 (Pzt.) .......

                    UYAP Entegrasyonu