Dairemizin 21.04.2021 tarih, 2021/497 esas ve 2021/1026 karar sayılı ilamı ile; "davalı/davacı erkek vekilinin; kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, davalı/davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden kaldırılmasına ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönden yeniden esas hakkında hüküm tesisine; davacı/davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının davalı/davacı erkekten alınarak davacı/davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine', davacı/davalı kadının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile TMK'nun...
Dava nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Kişilik değerlerinde oluşan manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Objektif eksilmeden ise, sadece o kişi için değil; toplumdaki diğer bireylerin de aynı zarara (duruma) düşmeleri anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Yasanın 23. ve devamı maddelerinde kişilik haklarının korunmasına yönelik hükümler düzenlenmiş olup ilgili yasal hükümlerle manevi tazminat verilebilecek olgular sınırlandırmıştır. ..... 4721 sayılı TMK. Nun 121. maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....
Davalı; davacıların kusurlu hareketleri ile nişanın bozulmasına sebep oldukları ve nişan nedeni ile davacı tarafça alınan eşyaların iadesi için davacı tarafa ihtar göndermesine rağmen eşyaları almadıklarını, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını savunarak; davanın reddine, nişanın bozulmasında kusurlu olan davacılardan ... ve ...'nin eylemlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması nedeni ile davacılardan ... ve ...'den ayrı ayrı 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; asıl davada davacı ...'ın manevi tazminat ile mahrum kalınan gelire ilişkin taleplerinin reddine, davacıların eşya bedeline ilişkin taleplerinin kabulüne, davalı-karşı davacı ...'nin, ... ...'a yönelik manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar-karşı davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Somut olayda davacı-karşı davalının 7.000TL manevi tazminat ile 1.850TL çeyiz eşyası talebi kabul edilmiş, ziynet eşyası ve maddi tazminata ilişkin 29.294,80TL' ye ilişkin talebi reddedilmiş; karşı davanın ise 350TL'lik bölümü kabul edilip 19.650TL maddi, 7.000TL manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Davacı- karşı davalının red edilen 29.294,80TL maddi tazminat talebi için 3.511TL ve karşı davanın kabul edilen kısmı yönünden 1.500TL olmak üzere 5.011TL davalı -karşı davacı lehine vekalet ücretine; davalı -karşı davacının red edilen 26.650TL tazminat talebi yönünden 3.198TL ve asıl davanın kabul edilen kısmı yönünden 1.500TL olmak üzere toplam 4.698TL, davacı- karşı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir....
07.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat talebini 2.474 TL ye yükseltmiştir....
Mahkemece, köpeğin bedeli ile birlikte davacının haksız fiil nedeniyle manevi zarara uğradığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Medeni Yasa 24), isme saldırı (Medeni Yasa 26), nişan bozulması (Medeni Yasa 121), evlenmenin feshi (Medeni Yasa 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (6098 sayılı Borçlar Yasası 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (6098 sayılı Borçlar Yasası 58.) Bunlardan Medeni Yasa'nın 24. maddesi ile 6098 sayılı Borçlar Yasası 58. maddesi daha kapsamlıdır....
Mahkemece, aracın kullanılamaz hale gelmesi nedeni ile davacı taraf yararına manevi tazminat takdir edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi , isme saldırı , nişan bozulması, evlenmenin feshi , bedensel zarar ve ölüme neden olma durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir . Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar ; bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır....
Ancak; uyuşmazlık, davalı tarafın manevi tazminat talebinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Manevi tazminat ise, manevi zararın giderim biçimidir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, hukuka aykırı bir fiilin bulunması, bu fiil ile kişilik hakkının ihlal edilmesi, ihlal fiilinin kişilik değerlerinde objektif bir eksilmeye sebep olması ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Manevi tazminat ile, kişinin, kişilik değerlerinde meydana gelen zarar giderilmeye çalışılmaktadır. Yasalarımız, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir....
Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalılar ... ve ...'ün diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacılar tarafından, haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat talepli dava açılmıştır....
Aile ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi, taraflar arasındaki ilişkinin TMK'nın 118. maddesinde düzenlenmiş "nişanlanma" olmadığı, davalının evlenme vaadi ile davacıyla bir süre birlikte yaşaması eyleminin, "haksız fiil" niteliğinde olduğu, genel hükümlere tâbi olduğu ve manevi tazminat talebinin genel mahkemelerin görev alanı içinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalının davacıya evlenme vaadiyle kaçırarak birlikte yaşamasının bu haliyle nişanlanma olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; manevi tazminat talebinin TMK'nın 121. maddesi kapsamına girdiği ve aile mahkemesinin görev alanı içinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....