Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın tüm taleplerini reddettiklerini, her şeyden önce davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği hediye iadesi, olmazsa karşılığı paranın ödenmesine ilişkin talebi hakkında dava zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçmiş olması nedeniyle taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer taraftan davaya konu edilen ziynet eşyalarının davacı T1 tarafından takılmadığını, dügünden önce müvekkilinin Mustafa Arif Kaya'nın annesi tarafından takıldığını, bu nedenle davanın davacının eşi tarafından açılması gerekirken T1 tarafından açılmasının kabul edilemez olduğunu, davacı yanın sunmuş oldukları faturanın nişanın bozulmasından sonraki tarihe (29/07/2019) tarihine ait olduğunu, bu nedenle davacı yanın müvekkiline nişan hediyesi olarak verildiğini iddia ettiği ziynet eşyalarının gram ve ayarı ile ilgili olarak iddialarının ispat konusunda söz konusu bu faturanın göz önüne alınmasının imkansız olduğunu, açıklanan nedenlerle, davacı...

Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında devam etmekte olan bir boşanma davası olduğunu, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı tarafça düğünden hemen sonra davalının borçları olduğu, bu borçlarından dolayı eve alacaklıların haciz getirebileceğinden bahisle elinden alınarak bozdurulduğunu, evlilik birliğinin devamı sırasında bir çok defa bu altınları talep ettiği halde borçtan bir türlü kurtulamayan davalının altınları iade etmediğini, sayı ve nitelikleri itibariyle tek tek sayılan ziynet eşyalarının aynen iadesini, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla toplam 32.496 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından reddedilen ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından hükmün esastan bozulması için ve davalı vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, düğünle birlikte getirilen ev eşyalarının evde kaldığını, ziynetlerin ise bozdurulup davalıya Ford Cargo Marka kamyon alındığını, boşanma davası öncesi bu aracın devrinin başkasına yapıldığını bildirerek ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesine olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyalarının İadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyalarının iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının ve paranın iadesi istemine ilişkindir....

          DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde müvekkiline takılan ziynet eşyaları ile paraların bir keseye konularak davalının ailesine teslim edildiğini, sonrasında ise ziynet eşyalarının işyerindeki kasada muhafaza edildiğinin davalı tarafından müvekkiline bildirildiğini, şubat ayında müvekkilinin davalıdan gördüğü şiddet nedeniyle gece yarısı müşterek evden ayrılarak ailesinin yanına sığındığını ancak davalının ziynet eşyalarını müvekkiline iade etmeye yanaşmadığını ileri sürerek ziynet eşyaları ile paraların aynen iadesini, ziynet eşyalarının iadesinin mümkün olmaması halinde ise bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; düğün gecesi müvekkili ile davacıya teslim edilen ziynet eşyalarının evdeki kasada muhafaza edildiğini, davalının iş seyahati nedeni ile evde bulunmadığı sırada evi terk eden davacının kasadaki ziynet eşyalarını da yanında götürdüğünü ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....

            Ziynet alacağının misli eşya olması nedeniyle aynen iade talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Satılmış'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Emine'ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25.10.2021 (Pzt.)...

              Davacı-davalı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı-davalı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı-davacı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir. Davacı-davalı eş evlilik birliği içerisinde ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacı-davalının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur. Bu sebeple temyize konu hükmün ziynet eşyalarına ilişkin bölümü yönünden bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                Somut olayda; davacı tarafından, nişanda ve düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmı ile araba alınıp, kalan iki bilezik ile davalı tarafından satılmak amacı ile kot alındığını iddia etmiş, davalı ise; cevap dilekçesinde araba alınmasını davacı kadının istediğini, ziynet eşyalarının tarafınca ödünç olarak alınmadığını, ziynet eşyalarını daha sonra iade edileceğini söylemediğini, kadının rızası ile harcandığını savunmuştur. Bu durumda ispat yükü davalı erkekte olup, davalı ziynet eşyalarının davacı tarafça geri iade edilmemek üzere verildiğini, hibe edildiğini ispat etmek külfetine girecektir. Davalı iddiasını ispata yönelik olarak tanık dinletmiş, yine açıkça yemin deliline dayanmıştır. Yemin delili, HMK'nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir....

                Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Evlilik birliği içerisinde bozdurulan ziynetlerin iade edilmemek üzere erkek eşe verildiği vakıasının ispatı halinde ise, davalı erkek haklı çıkacağından, ziynetlerin kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğunu kanıtlama yükü de erkek eşe aittir. Somut olayda; davacı kadın ziynet eşyalarının davalı tarafından elinden alındığını ve bir daha geri verilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise cevap dilekçesinde, düğünde takılan ziynet eşyalarından olan 1 adet küpe ile 1 adet alyansı aldığını ancak daha sonra davacı kadına iade ettiğini savunmuştur. Davalının bu savunması ile ispat külfeti bu iki ziynet açısından yer değiştirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu