WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, BK'nın 97. maddesi uyarınca nama ifaya izin istemi ile açılmış, mahkemece davacı arsa sahipleri bakımından davanın kabulüne davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar davalı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dosyada bulunan ... 32. Noterliğince düzenlenen 08.08.2002 tarihli kat ve daire karşılığı inşaat sözleşmesini arsa sahibi olarak davacılar ... ve ... dışında davanın tarafı olmayan ... , ... ve ... 'de imzalamışlardır. Davada nama ifaya izin istenilen eksik ve kusurların ortak yerlere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    ın, 08.04.2008 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin yüklenicileri olduğunu, diğer davalıların ise bu kat karşılığı inşaat sözleşmesine katılan arsa sahipleri olduğunu, sözleşmeye göre yüklenicinin inşaatı eksiksiz olarak tamamlayıp, anahtar teslimi yaptıktan sonra en geç 3 ay içerisinde iskan raporunu alması gerektiğinin kararlaştırıldığını, binanın genel olarak tamamlandığını, dairelerin arsa sahiplerine teslim edildiğini, ancak yüklenici tarafından iskan alınması için gereken eksiklerin tamamlanmadığını, ...'...

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, görevli ve yetkili ......

        Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifa ve cezai şart alacağı; birleşen dava ise yükleniciye satış yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 09.01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin, süresinde inşaatı tamamlayıp arsa malikine teslim etmediği ve bu suretle temerrüde düştüğü açıktır. Keza, davaya konu 1 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin sözleşme gereği yükleniciye ait olduğu hususunda da çekişme bulunmamaktadır. Asıl davada, ...'nın 113. maddesi uyarınca inşaattaki eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi ile yapı kullanma izin belgesi alınması için gerekli masrafların karşılanması amacıyla 1 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin satışı ile nama ifaya izin talep edilmiştir. Mahkemece, istem konusu masraflar avans olarak belirlendikten sonra nama ifaya izin verilmişse de masrafın karşılanması amacıyla 8 nolu bağımsız bölümün satışına izin kararı verilmiştir....

          sadece eksik bırakılan bölümlerle ilgili giderim bedelinin tahsiline hükmedilip nama ifaya izin ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş olmasına rağmen davacının nama ifaya izin ve satışa yetki verilmemesine yönelik bir temyizinin bulunmadığı, davalı yüklenicinin eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeline yönelik temyiz itirazlarının da kapsamına, alınan bilirkişi raporu ve mevcut delillere göre yerinde olmayıp tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekirken davacının temyizinin bulunmaması ve re’sen bozma nedeni yapılması mümkün olmamasına rağmen nama ifaya izin ile ilgili Dairemiz uygulamalarından söz edilerek hükmün yazılı şekilde bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur....

            Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan nama ifaya izin, eksik ve ayıplı işler bedeli ve gecikme kirası isteklerine ilişkindir. Davacı tarafça, davalı yüklenicinin edimlerinin eksik ve ayıplı olarak meydana getirdiği ayrıca iskan almak suretiyle teslimin gerçekleştirilmediği iddiasıyla eldeki dava açılmıştır. Kural olarak nama ifayla yüklenicinin eksik ve ayıplı işleri onun nam ve hesabına arsa sahiplerince giderileceğinden bu taleple aynı anda eksik ve ayıplı işler bedelinin de istenmesi aynı edimin 2 kez hükme bağlanması sonucunu doğurur. Mahkemece davacının talebinin nama ifa mı yoksa eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkin mi olduğu açıklattırılmadan karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca nama ifaya izin talebinin mahiyeti gereği yüklenicinin işten el çektirilmesini gerektirdiği gözetilmeden yüklenicinin inşaattan el çektirilmesi talebinin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında ....04.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği yapılması gereken işlerin yapılmaması nedeniyle davalıya keşide edilen ihtarnameden sonuç alamadıklarını ileri sürerek, eksik ve ayıplı işlerin giderilip iskân ruhsatı alınabilmesi amacıyla davalı şirket adına özgülenen ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

              Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 162 (TBK'nın 183). maddesi uyarınca temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, taraflarına karşılıklı haklar ve borçlar yükler. Öncelikle üzerine inşaat yapılacak arsayı yükleniciye teslim etmesi gereken arsa sahipleri, yüklenicinin karşı edimini yerine getirmesinden sonra yükleniciye sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifak tapusunu devretmekle yükümlüdür. Yüklenicinin temel borcu ise eseri (binayı) meydana getirmektir. Binanın inşaasından maksat, yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir....

                Davacının nama ifaya izin talebi yönünden deliller değerlendirildiğinde; Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yüklenicinin süresi içinde işin tamamlanmaması ya da ayıplı olarak yapması halinde eksik ve kusurlu işlerin yüklenici namına arsa sahibince infazına izin verilmesi mümkündür.Yargıtayın yerleşik içtihat ve uygulamalarında nama ifaya izin verilirken giderilmesi gereken eksikler, ayıpların nelerden ibaret olduğu ve bunların avans niteliğindeki giderim bedellerinin hüküm fıkrasında infazı mümkün olacak şekilde gösterilmesi gerektiği kabul edilmektedir. Gerçekten, yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, (arsa sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. İstemin hukuki dayanağını sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır....

                Nitekim, davacı arsa sahibi önce bu yönde 8.000,00 TL'nin tahsilini istemişse de daha sonra bu talebini arttırarak 73.271,00 TL'nin tahsilini istemiştir. Bu hale göre nama ifa için belirlenen bedelin aynen hüküm altına alınması gerekirken faiz yürütülmesi yerinde olmamıştır. Bunun yanı sıra, hangi bilirkişi raporuna atıf yapıldığı hüküm fıkrasında gösterilmeden mahkemece nama ifaya izin verildiği gibi alınan rapor da denetime uygun ve infazı kabil nitelikte değildir. Gerçekten de, hükme esas alınan raporda nama ifası gerçekleşecek işlerin hangileri olduğu yanında ne surette ve hangi yöntemle giderilecekleri teknik yönden izah edilmiş değildir....

                  UYAP Entegrasyonu