WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sınırlı olmamak kaydı ile sıralayarak bunların giderilmesi koşulu ile daireyi teslim almış sayılacağına dair ihtirazı kayıt düştüğünü, bu kaydın ayıplı ifa ve eksik işlere yönelik ihbar olarak kabul edilmesinin gerektiğini, bu ihbarın devamında da sözlü ve yazılı olarak birçok kez eksik iş ve ayıplı ifaların giderilmesine yönelik ihtarda bulunduğunu, belirterek dava konusu taşınmazda değer kaybına neden olan eksik ve ayıpların davalı tarafından giderilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda BK'nun 113.maddesi kapsamında nama ifaya izin verilmesini, bunun da mümkün olmaması durumunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12.5.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, dosya içerisindeki mübrez bilirkişi raporları sonrasında yapı kullanma izni ile ilgili eksikliğin davalı tarafından aynen ifa ile giderilmesini, diğer eksik ve ayıplar ile ilgili ise...

    - K A R A R - Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında düzenlenme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire inşaat sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre inşaatın sözleşmeden itibaren iki yıl içinde teslim edileceğini, ancak teslim tarihi üzerinden 14 ay geçmesine rağmen inşaatı müvekkiline teslim etmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere teslim tarihinden dava tarihine kadar işleyen yıllık kira bedelinden şimdilik 60.000,00 TL bedelin müvekkillerine ödenmesini ayrıca eksik ve kusurlu işler bedeli ve tazminat alacağının tahsili ve nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanununun 355. maddesinden alır. Anılan hükme göre; "İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibinin) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder." Yasada “şey” olarak ifade edilen "eser"dir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifa, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı nama ifa ve satışa izin istemi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, kira kaybı ve tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme uyarınca teslimde gecikme nedeniyle kira tazminatı ödenmesi gerektiğini ayrıca davacıya düşen bağımsız bölümün projede kararlaştırılandan küçük yapıldığından bahisle zarara uğradığını, ayrıca yüklenici tarafından iskan alınmadığını beyan ederek dava konusu taşınmazın satışı için nama ifa izni talep etmiştir....

          Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanununun 355. maddesinden alır. Anılan hükme göre; "İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibinin) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder." Yasada “şey” olarak ifade edilen "eser"dir....

            Davalılar-karşı davacılar vekili, sözleşme uyarınca yapılacak inşaatın, ruhsat tarihinden itibaren 24 ay içinde anahtar teslim şeklinde müvekkillerine teslim edilmesi gerektiğini, yapı ruhsat tarihine göre inşaatın 27.02.2008 tarihinde teslim edilmesi gerekirken hala inşaatta eksik ve kusurlu işler olduğunu, çekilen ihtarnameye rağmen bu eksikliklerin giderilmediğini, bu nedenle 14.07.2009 tarihli fesih ihtarının keşide edildiğini, davadan önce davacıya 7 adet taşınmazın tapusunun verileceğinin bildirildiğini ifade ederek davanın reddine, karşı dava olarak da, aktin feshini ve feshin haklılığının hüküm altına alınmasını, ayıp ve eksik işler için nama ifaya izin verilmesini, eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeli ve değer kaybı olarak şimdilik 200.000,00 TL, cezai şart olarak da şimdilik 50.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Birleşen.....Karar sayılı dosyada davacılar vekili, .........

              Söz konusu azilnamenin düzenlenmesi üzerine, yüklenici tarafından yapılan binanın yapı kullanma izin belgesinin alınamaması ve yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin halen arsa sahibi üzerinde bulunması nedeniyle, yüklenici tarafından arsa sahibine karşı eldeki dava açılmıştır. Ancak, her ne kadar dava tarihinde azilname nedeniyle binanın yapı kullanma izin belgesinin alınamadığı gerekçesi ile "nama ifaya izin" isteği ile eldeki dava açılmış ise de, yüklenici davacının yargılama sırasında 07/11/2017 tarihinde ilgili belediyeye bu konuda başvuru yaptığı ve 06/12/2017 tarihinde binanın yapı kullanma izin belgesini aldığı, bunun üzerine arsa sahibinin yüklenici hakkında yetkisiz iş yapması ve vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle savcılığa şikayette bulunduğu, savcılık tarafından ise ortada bir hukuki ihtilaf bulunduğu gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği dosyadaki ilgili belgelerden anlaşılmıştır....

              Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeden doğan tapu iptal ve tescil, nama ifaya izin, sözleşmeden kaynaklı kararlaştırılan alacak istemlerine ilişkindir. Tapu iptal ve tescil ve nama ifaya izin talepleri yönünden; Eser sözleşmeleri karşılıklı borç doğuran sözleşmelerdir. 818 sayılı BK'nın 81. maddesi (TBK 97) gereğince akdin ifasını talep eden kimse kendi borcunu yerine getirmedikçe veya yerine getirmeyi karşı tarafa teklif etmedikçe alacağını talep edemez. Bu kural gereğince kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yüklenicinin tapu iptali ve tescil talebiyle açtığı davada, arsa sahibinin mahsup yoluyla ileri sürdüğü ya da karşı dava veya birleşen dava yoluyla talep ettiği aynı sözleşmeden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedeli, gecikme tazminatı gibi alacak talepleri de incelenip, birlikte ifa kuralı da gözetilmek suretiyle karar verilmelidir....

              Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi Borçlar Kanununun 81. maddesinden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin “eseri meydana getirme borcu" dayanağını Borçlar Kanununun 355. maddesinden alır. Anılan hükme göre; "İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibinin) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder.” Yasada “şey” olarak ifade edilen “eser”dir....

                Diğer taraftan yüklenici arsa sahibine karşı öncelikli edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi BK.m 81’den yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Burada yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borçlarının neler olduğuna ilişkin bazı açıklamaların yapılması gerekmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde yüklenici, belli bir sonucu meydana çıkararak onu iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eder. Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını BK’nun 355. maddesinden alır. Anılan hükme göre; "istisna bir akittir ki onunla bir taraf (yüklenici), diğer tarafın (iş sahibinin) vermeyi taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder." Yasada “şey” olarak ifade edilen "eser"dir....

                  UYAP Entegrasyonu