Davacı taraf, ayrıca 20.000,00 TL alacak isteminde bulunmuş ise de, bu istemin reddine ilişkin karar temyiz edilmemekle kesinleştiğinden, nama ifaya izin talebinin tüm kalemler yönünden reddine karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler gözardı edilerek, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Kabule göre, nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi ve bağımsız bölümün "130.000,00 TL bedelden az olmamak üzere satışı" şeklinde hüküm kurulması da doğru olmamıştır....
a, davalı yüklenicinin nam ve hesabına eserin tamamlanması için kararın kesinleşmesinden itibaren 6 ay süre ile yetki ve izin verilmesine, genel iskanının alınabilmesi için gerekli yaklaşık bedelin 317.377,06 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya izin ve tazminat istemine ilişkindir. TBK. 113. maddesinde nama ifa olarak adlandırılan izin talebi değerlendirilmiştir. Davacının elinde davalı yükleniciye düşen herhangi bir daire veya hak bulunmadığına göre davacının talebinin madde kapsamında nama ifaya izin olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Ancak iskan izni alınması için gerekli masrafların tespiti değerlendirildiğinde, davacının talebinin sadece bu konuya hasren tespit talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre davanın değerlendirilmesi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/919 KARAR NO : 2023/645 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/294 ESAS-2021/209 KARAR DAVA KONUSU : Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Nama İfaya ve Satışa İzin KARAR : Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılanKat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan Nama İfaya ve Satışa İzin davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerinin yapmış oldukları istinaf kanun yoluna başvurusu sebebiyle dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf değerlendirmesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM; Davacılar vekili tarafından verilen 08/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Arsa sahibi müvekkilleri ile davalı müteahhit arasında 21/08/2015 tarihinde Altındağ 3....
in iyiniyetli olmadığını iddia ederek 14 ve 15 no'lu tapuların satışına nama ifaya izin kapsamında izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...; yüklenici şirkette sigortalı personel olduğunu, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davalı ...'e yapılan satışlarda muvazaa olgusunun isbat edilemediği, davalı şirketten de tazminat talep edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; nama ifaya izin kapsamında satışının izin verilmesi talep edilen taşınmazların iyiniyetli olmayan 3. bir kişiye devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve nama ifaya izin talebine ilişkindir. Mahkemece muvazaa iddiası yerinde görülmemiş ise de davalı ...'in sözleşmenin tarafı olan şirket yetkilisinin kardeşi olması bizzat yüklenici şirkette sigortalı personel olarak çalışması nazara alındığında mahkemenin bu kabulünü isabetli bulmak mümkün değildir....
Bu nedenle arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edilir. Nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı iş kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi ya da bilirkişi raporuna atıf yapılması ve bağımsız bölümün satış değerini sınırlayan herhangi bir kayıt ve süre koymadan satışa izin ve yetki verilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Nama ifaya izin davasıyla birlikte eda kapsamında tahsil davası da açmak mümkündür. Bu gibi hallerde Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.11.2011 gün ve 5984-215, 23. Hukuk Dairesi'nin 13.01.2015 gün ve 3074-126 sayılı kararlarında her bir alacağın hukuki sonuçları farklı bulunduğundan, ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Akademik tez konusu olarak hazırlanan ve yayınlanan ''Nama İfa'' adlı eserde (bkz. Şirin Aydıncık, Nama İfa, İstanbul 2013, s.149) nama ifanın yapma borçları için mümkün olduğu, yine İ. Karadaş, Eser Sözleşmeleri adlı eserde (bkz. Üçüncü Baskı, Ankara, 2013, s.556) yapma borcu olmayan işler için nama ifa talep edilemeyeceği, zıt anlamından yapma borcu için nama ifa talebinde bulunabileceğini belirttikleri görülmektedir. Kanunumuz yapma borçları için TBK madde 113-1'de aynen ifa ve nama ifayı kabul etmişken, verme borçları ve diğerleri için böyle bir kanuni imkandan söz edilmemiştir....
Nama ifa kapsamındaki işler bakımından nama ifa ile birlikte bedelinin avans olarak tahsiline karar verilmesi, nama ifa kapsamı dışında kalan imalatlar yönünden ise belirlenen nefaset bedelinin hüküm altına alınması gerekir. Öte yandan, yükleniciye ait bağımsız bölümün ifaya izin kapsamında satışına ancak izin verilen işlerin giderini karşılamak amacıyla karar verilebilir. Satış kararı verilebilmesi için ifasına izin istenilen işlerin bedeli ile satışına izin istenilen taşınmazın bedeli arasında aşırı oransızlık bulunmaması, satışa izin talebinin TMK'nın 2. maddesindeki dürüst davranma ilkesine ve hakkaniyete de aykırı olmaması gerekir. Yüklenicinin ifasına izin verilen işler bedelini ödemeye hazır olduğunu bildirip mahkeme veznesine depo etmesi veya bedeller arasında önemli oranda fark bulunması halinde taşınmaz satışına izin verilmesine dair talebin reddedilmesi gerekir....
ifaya izin ve satışa yetki verilmesidir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yapı denetim firmasına davacı tarafından ödenen ücret de, nama ifa kapsamında hesaplamaya dahil edilmiş ise de, mahkemece bu kalem çıkarılarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Öte yandan, nama ifaya izin kararının hüküm fıkrasında, eksik ve ayıplı ... kalemlerinin her birinin ve tespit edilen masraf bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, HMK'nın 297/.... maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen (yasa gereği) BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....