WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2016/309 E., 2018/99 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin, cezai şart ve kira tazminatı alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup temyiz isteminin Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 31.03.2016 tarihli, 2015/3295 Esas, 2016/2030 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 6....

    Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin, cezai şart, kira tazminatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği taktirde alacaklı (arsa sahibi) masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. İstemin hukuki dayanağını 818 sayılı BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Borçlar Yasası'nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan Borçlar Yasası'nın 97. maddesi uyarınca nama ifaya izin istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı yanın davasını takip etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aydan fazla süre geçtiği halde taraflarca yenilenmediğinden davanın HUMK'nın 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına , 18.000,000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2022 NUMARASI : 2022/982 ESAS DAVA KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin 30/11/2022 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve dava dışı diğer arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Ataevler mah., 1384 ada, 2 parsel nolu taşınmazın yapımı planlanan inşaat işi için, Bursa 23.Noterliğinin 12/06/2018 tarihli ve 22959 yevmiye nolu ''Düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi'' ile yine aynı taraflar arasında imza edilmiş olan sözleşmeye göre müteahhidin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden ötürü nama ifaya izin verilmesi talebinin kabulünü, olmadığı takdirde sözleşmenin ileriye yönelik feshini, yapı denetim...

        Somut olayda, dava dilekçesinde, davacı tarafca nama ifaya izin, gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı iş bedelinin tahsili talep edilmiş, mahkemece nama ifaya izin verilmesi yanında eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatına hükmedilmiş ise de, eksik ve ayıplı işlerin yüklenici namına arsa sahibince yükleniciye isabet edecek dairelerin satılması suretiyle yerine getirileceğine yönelik hem nama ifa hem de tahsil hükmü kurulması çelişkili olmuştur. Diğer yandan yükleniciye ait hangi bağımsız bölümün satışı suretiyle ve hangi eksik ve ayıplı işlerin giderileceği de hüküm fıkrasında belirtilmemiştir....

          Hukuk Dairesi 2019/2614 Esas 2020/1373 Karar sayılı ve 08.06.2020 tarihli kararı ile mahkemece, satışa izin yetkisi verilmeksizin sadece eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin kararı verilmesi gerekirken satış suretiyle nama ifaya izin kararı verilmesinin yanlış olduğunu belirterek, karar düzeltme talebinin kabulü ile kararın bu yönde bozulmasına karar vermiştir. Bozmaya uyan yerel mahkemece, satış yetkisi talebi reddedilerek sadece dava konusu kalemler ile giderim bedellerine ilişkin nama ifa yetkisi verilmiştir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini ifa edebilmesi için, davalı arsa sahibi tarafından verilmesi gereken izin ve yetkilerin, (nama ifaya izinin) mahkemece hükme bağlanması istemine ilişkin olup olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir. Davacı vekili müvekkili ile davalılar arasında mülkiyeti davalılara ait ... ili ... ilçesi 12127 ada 10 parseldeki arsaya 9 bloktan oluşan konut inşaatı yapılmak üzere ......

              Somut olayda mahkemece, satışına izin istenilen taşınmazların bedeli ile ifasına izin istenilen işlerin bedeli arasında aşırı orantısızlık bulunduğundan nama ifa (satışa izin) talebinin Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesi gereğince hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesine dayanılarak, hüküm fıkrasının .... bendinde yer bulan ayıplı imalât bedelinin de nama ifaya izin talebi kapsamında olduğu kabul edilerek, ayrıca davacı tarafça ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili amacıyla alacak davası açılmasının mümkün olduğu da dikkate alınarak nama ifaya izin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken davacı tarafın ıslahı olmaksızın verilecek depo kararıyla ya da şimdi olduğu gibi tahsil hükmü kurulmak suretiyle nama ifaya izin isteminin zarar tazminine dönüştürülmesi suretiyle hüküm kurulması doğru olmamıştır....

                -K A R A R- Davacılar vekili, arsa sahipleri müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında arsasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, davalının edimlerini tam olarak yerine getirmeyerek inşaatta eksik işler bıraktığını, ayrıca ...’ya, yapı denetim şirketine ve diğer kişilere inşaatla ilgili borçları olduğunu, iskan ruhsatının halen alınmadığını ileri sürerek, eksik işler ve iskan alımı için yapılması gereken masrafların tespitine, nama ifaya izin verilmesi ile sözleşme gereğince yükleniciye ait olması gereken B blok ..., ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin bu masrafları karşılamak üzere satışına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Bu durumda mahkemece; infazda tereddüde mahal bırakmamak için nama ifasına izin ve yetki verilen iş ve işlemleri hüküm fıkrasında tek tek belirtilip gösterilmek veya bu nitelikte olduğu denetim sonucu anlaşılacak bilirkişi raporunu kararın eki yapmak suretiyle, infazı mümkün hüküm kurulması ve nama ifa için belirlenen giderlerin ne suretle karşılanacağının gösterilmesi gerekirken, HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak, infazda tereddüte yer verecek şekilde genel ifadelerle nama ifaya izin verilmesi ve bu hususta hüküm altına alınan bedele faiz yürütülmesi ayrıca nama ifaya izin için belirlenen bedelden ayrı olarak eksik ve ayıplı imalat bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Asıl davaya ilişkin bozma nedenine göre, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu