WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı yüklenici, davalı arsa sahibine karşı kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde nama ifaya izin verilmesi ve maddi zarar tahsiline, bunlarla birlikte 5 adet bağımsız bölüme ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı yüklenicinin 01.....1994 yılında teslim etmesi gereken inşaatı süresinden sonra bitirdiği, iskân ruhsatı almadığı ve ortak alanlarda eksik imalat yaptığı, eksikliklerin giderilmesi için yükleniciye isabet eden ... numaralı dairenin davalı namına ifa için satışına izin verilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, bir kısım dahili davalılar vekili temyiz etmiştir. Davada, 818 sayılı BK'nın 97., TBK'nın 113. maddesi uyarınca nama ifaya izin istenmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle nama ifa kapsamına da yapılması gereken ......

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/264 Esas sayılı dava dosyasında davacı arsa sahipleri; taraflarına teslimi gereken bağımsız bölümlerin ve ortak alanların yüklenici tarafından eksik ve ayıplı olarak yapıldığını, bunların giderilmesi için asıl davada nama ifaya izin ile 14 nolu bağımsız bölümün satışına izin verilmesinin talep edildiğini, söz konusu bağımsız bölümün sözleşme uyarınca yükleniciye düşmesine rağmen arsa sahibi İsmail Güden adına tescil edildiğini belirterek söz konusu bağımsız bölümün eksik ve ayıplı işler karşılığı satışına izin verilmesini talep etmişlerdir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, eksik işlerin tespiti bedelinin tahsili, nama ifaya izin verilmesi ve gecikme tazminatı istemlerine ilişkindir....

        Hukuk Dairesi'nin 01.06.2011 tarih, 2011/448 E., 2011/3251 K. sayılı ilamıyla, nama ifaya izin talebi hakkında hüküm kurulmamış olmasının, gecikme tazminatı hesabında 1 aylık su kuyusu açma süresi hesaba katılmamış olmasının ve davacılara ait 4 adet dükkan yönünden talep aşılmak suretiyle kira kaybının tespit edilmesinin doğru olmadığı belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma yönünde yapılan inceleme neticesinde, kira tazminatı talebinin kısmen kabulüne, nama ifaya izin talebinin kabulüne ve 170.798,73 TL harcanan ve harcanması gereken giderleri karşılamak üzere 26 no'lu bağımsız bölüm ile 8 no'lu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin davacılar tarafından satışına izin verilmesine karar verilmiştir....

          Dava, yüklenicinin nama ifaya izin kararı neticesinde inşaattan el çektirilerek müdahalenin meni talebine ilişkindir. Nama ifa; eseri sözleşmede belirlenen sürede eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edemeyen yüklenicinin nam ve hesabına, iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka yükleniciye tamamlattırması demektir. Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde iş sahibi (alacaklı) gideri borçluya ait olmak üzere, edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. (TBK 113, BK 97) Nam'a ifaya izin kararı, hukuken müdahalenin men'i kararını içermemekle birlikte bağımsız olarak cebri icra yoluyla infazı kâbil de değildir. Bu izin mahkemece arsa malikine verilmiş ise de yüklenicinin inşaattan el çekerek arsa malikine teslim etmesini emreder nitelikte eda hükmü gücünde değildir. Bu durumda, davacının, yüklenicinin inşaattan el çektirilerek müdahalenin meni talebinde bulunmasında hukuki yararı vardır....

            Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı nama ifaya izin istemine ilişkin bulunmasına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 18.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen nama ifaya izin ve kira kaybı tazminatı davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan ifaya izin talebine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici tarafından açılan davada mevcut inşaatın yasal hale getirilebilmesi, kat irtifakının kurulabilmesi, iskân ruhsatı alınabilmesi için davalı arsa sahipleri tarafından yetki verilmediği ileri sürülerek ifaya izin verilmesi talebinde bulunulmuştur. Davacının bu talebi BK’nın 97 anlamında düzenlenen ifaya izin niteliğindedir. Tamamlanan bir inşaatın yasalara uygun hale getirilmesi, iskân ruhsatının alınması, kat irtifakının kurulmasında hem arsa sahibinin hem de yüklenicilerin hukuki menfaati bulunmaktadır....

                  Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile bu eksik ve ayıpların davalı tarafından giderilmesi, bunun mümkün olmaması durumunda BK'nın 113.maddesi kapsamında nama ifaya izin verilmesi, bunun da mümkün olmaması durumunda zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, ortak alanlarda hiç yapılmadığı belirtilen ve eksik iş olarak nitelendirilen işler ve yine ortak alanlardaki gizli ayıplar yönünden davacının nama ifaya izin talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu