"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 6 parsel sayılı taşınmazın vakıf adına tescil edilmesi gerekirken ...Devleti'nin mevzuatına göre tüzel kişiler mal edinemedikleri için dava konusu taşınmazın 1687/7958 hissesinin kadastro tespitinin namı müstear şahıs adına yapıldığını, geri kalan 6271/7958 payın Hazine adına tescil edildiğini, 31.12.1982 tarihinde namı müstear şahsın hissesinin metruken, Hazine hissesinin de hükmen terkini suretiyle taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile vakıf adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....
Davacının, davayı açıkça namı müstear hukuki sebebine dayalı olarak açtığı sabittir. Davacının iddiasına göre, kendisi sözleşme tarafı olmasına rağmen, sözleşmedeki kendi kimliğini gizlemek üzere taşınmazı satın alan kişi olarak davalı gösterilmiştir. Davacının iddiasına göre Davalı daha sonra taşınmazı davacıya devredecektir. Taraflar kardeş olsa da, iddianın yazılı delille ispat edilmesi, 05/02/1947 tarihli 20/6 sayılı içtihadı birleştirme kararının gereğidir. Davacı taşınmazın kendisi adına satın alındığını yazılı bir delille ispat etmemiş olduğundan, delil listesinde de gösterildiği üzere yemin deliline başvurabileceği gözetilmiştir. Davalı T3 yemin teklifi üzerine gelerek dava konusu taşınmazın davacı adına satın alınmadığını, bedelinin de davacı tarafından ödenmediğine dair yemin etmiştir. Davacı, namı müstear hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davada iddiasını yazılı delille ispat edememiştir....
'dan alacaklı olduğunu, nam-ı müstear yaparak şirketi ve dava konusu araçları kendi üzerine almadığını, danışıklı işlem ile eşinin üzerine alındığını muvazalı satış sebebi ile davalı ... adına kayıtlı, ... ve ... plakalı araçlar ile davalı ... adına kayıtlı ... plakalı araçların satışlarına izin verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava BK'nun 19. dayalı muvazaa nedeni ile nam-ı müstear olarak yapılan satış işlemlerinin iptali istemine ilişkindir....
Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan muvazaa ve nam-ı müstear iddialarının, Medeni Kanunun yürürlüğünden sonra taşınmaz mallar hakkında dinlenip dinlenemeyeceği tartışılmıştır....
da çalıştığını traktöre ihtiyacı olmadığını ve ilgisi bulunmadığından, nam-ı müstear olarak yapılan muvazaalı satışın iptalini talep etmiştir. Davalılar, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece, borçlunun tarım ve hayvancılık işi ile uğraştığı, hakkında bir çok takibin bulunduğu, damadı...in ise İlçe merkezi ....da market veya lokantalarda asgari ücretle çalıştığı, tarımla uğraşmadığı dolayısı ile traktör almasını gerektirecek herhangi bir faaliyetinin olmadığı, aracın borçluya ait olduğu ancak borçlulardan kurtulmak için danışıklı olarak davalı ... adına tescil edildiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava nam-ı müstear olarak yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır....
in sıfatını gizleyerek ... hesabına muvaazalı ...lem yapması nedeniyle satış ve devir ...leminin batıl olduğu, muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak taşınmazın tapuda yapılan temlik ...lemine dayalı tescilin yolsuz bir tescil hükmünde olduğu tespit edilmekle ve davalının malvarlığı borçlarına yetmediğinden alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm ...lemler, borçlu davalının içinde bulunduğu m... durumu ve zarar verme kastının ...lemin diğer tarafı olan davalı ... tarafından bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu ve tanık beyanlarıylada bu durum sabit olduğundan bahisle davanın kabulü karar verilm...; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilm...tir. Dava BK'nun 19.dayalı muvazaa nedeni ile nam-ı müstear olarak yapılan satış ...leminin ipt... istemine il...kindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/14715, 2018/14657 ve 2018/14714 Esas sayılı dosya kapsamında icra takibi başlatıldığını, bu takipler sırasında davalı borçlunun krediyi kullandığı tarihten bu yana organik bağ içinde bulunduğu kişiler (borçlu şirket yetkilisinin kardeşi ve yeğeni) adına kurulu ticari şirketler ile nam-ı müstear ilişkisi tesis etmek suretiyle mal kaçırdığını ve perdeli şekilde grup şirketlerini aracı kullanarak kredilerden birlikte faydalandıklarının tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 300.000,00- TL alacağın, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması / aralanması suretiyle borçlu ile nam-ı müstear ilişki içerisinde bulunan davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, dava dilekçesinde ayrıca borçlu ile nam-ı müstear ilişki içerisinde bulunan davalıların menkul ve gayrimenkul üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız bir biçimde ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....
ye temlik edildiğini, borcun tahsili amacı ile yapılan icra takibi ve icra takip işlemleri kapsamındaki harici tespitlerinde borçlu şahsın borcun doğum tarihinden bu yana yakın akrabalık bağı/organik bağ bulunan kişi adına kurduğu şirket ile nam'ı müstear ilişkisi kurmak suretiyle alacaklılardan mal kaçırdığını, perdeli şekilde grup şirketi aracı kullanarak krediden faydalandığını ve kurduğu iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediğini tespit ettiğini, borçlunun/davalının alacaklılardan mal kaçırma saikiyle hareket ettiğini, nam-ı müstear aracılığı ile ticari faaliyet esnasındaki işlerinin semerelerini başka bir kişiye/şirkete yaptırılmasını sağladıklarını, izah edilen sebepler uyarınca, huzurdaki işbu nam-ı müstear davasını ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, borçlu ...'ın dosyanın şahsi borçlusu olduğunu, davalı (Namı Müstear) ...'nin borçlu ...'ın kardeşi ... tarafından borcun doğumundan ve hatta takip tarihinden sonra kurulduğunu, davalı (Namı Müstear) ...'...
Bu açıklamalara göre şu sonuca ulaşılabilir: Eğer nam-ı müstear (inançlı işlem) iddiası yoksa, üçüncü bir kişiye cebri icra yoluyla yapılan satışlar iptal davası konusu olamaz. Ancak eğer nam-ı müstear iddiası varsa cebri icra yoluyla yapılan satışlar da iptal davası konusu olabilir....
Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan muvazaa ve nam-ı müstear iddialarının, Medeni Kanunun yürürlüğünden sonra taşınmaz mallar hakkında dinlenip dinlenemeyeceği tartışılmıştır....