WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa taşınmaz bedelinin tahsili (alacak) isteğine ilişkindir....

    a 26.000,00 TL karşılığında sattıklarını, bu satış işleminin nam-ı müstear olduğunu, zira ....'in halen taşınmazda ikamet etmeye devam ettiğini, Hüseyin Erden'in niyetinin alacaklılarından mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın haczinin ve satışının istenmesi suretiyle alacaklarının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, olayda nam-ı müstear işlem bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ...vekili, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, nam-ı müstear davasının şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 09.12.2013 günlü ilamıyla onanmıştır. Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

      Asliye Hukuk mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı vermiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, nam-ı müstear olarak yapılan satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür davalar davacı yönünden sadece alacağın tahsili imkanı sağlayan ayni değil şahsi hak oluşturan dava niteliğinde olduğundan, HMK'nin 6.maddesindeki genel yetki kuralı gereği davalıların ikametgahları mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kamu düzenine ilişkin olmayıp ancak tarafların yasal sürede ve geçerli bir itiraz olduğu durumlarda mahkemece dikkate alınmalıdır (HMK'nun19/2). Somut olayda, dosya içeriğinden davalı ...'in ikametgah adresi, mernis adresi ve dava dilekçesnin tebliğ edildiği adres ....... da bulunmakta olup süresinde yaptığı yetki itirazı ile yetkili mahkemenin...... Mahkemeleri olduğunu belirtmiştir....

        Buna "müstear ad" denilir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 11.maddesinde müstear ad kavramı zikredilmiştir. Bu maddeye göre eser sahibi adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kişi olarak tanımlanmaktadır. Bir başkasının adının kullanılması, genellikle o kişinin toplumdaki tanınmışlığından ve ününden yararlanmak amacını taşır. Bilinmeyen ve tanınmayan bir kişinin adının kullanılması rastlanabilecek bir hal değildir. ....'a göre (Sabih Akan, Marka Hukuku c.I, 1197, s.110) tanınmış bir kişiye ait ad veya soyadın marka olarak tescil ettirilmesi için o isme ayırdedici bir ek konulmalıdır. (Yasaman, Ayoğlu, Bligin, Kartal, Yüksel, Yasaman, Sınai Mülkiyet Kanunu Şerhi c.II, s.1125) Somut olayda davacı ... murisleri ...'in .... toplumunda kanaat önderi olduğu, tanınmış bulunduğu, kitap ve albümlerinin olduğu ve bu tanınmışlığını "..." müstear adı ile kazandığı beyan ve iddia etmiştir. Davacı ... davasına dayanak bütün iddiaları gibi bu iddiasını ispat külfeti altındadır....

          Davacı ... vekili, dava konusu taşınmazın vakfa ait olmasına rağmen nam-ı müstear adına haksız şekilde tespit ve tescil edilmesinin ardından yolsuz şekilde yapılan intikaller sonucunda davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın aynı zamanda 1936 beyannamesinde de yer aldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsili ile taraflarına verilmesi istemiyle dava açmıştır....

            Maddeleri gereğince davalılar arasındaki araç devrinin muvazaalı olduğunu, davalı borçlu tarafından namı müstear kullanılmak sureti ile bedelini davalı borçlunun ödediği araçların davalı T6 adına tescil edildiğini ileri sürülerek taşınır devrine ilişkin tasarrufun iptalini talep edilmiştir....

            Yukarıdaki açıklamalara göre davacının, davalılar arasındaki senedin ve bu senet nedeniyle başlatılan takibin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tasarrufun iptalini talep edebileceği dikkate alınarak tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılmasına, vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Uşak 1....

            Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan muvazaa ve nam-ı müstear iddialarının, Medeni Kanun'un yürürlüğünden sonra taşınmaz mallar hakkında dinlenip dinlenemeyeceği tartışılmıştır....

              Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan muvazaa ve nam-ı müstear iddialarının, Medeni Kanun'un yürürlüğünden sonra taşınmaz mallar hakkında dinlenip dinlenemeyeceği tartışılmıştır....

                Söz konusu kararda; eski hukuka göre mümkün ve geçerli olan muvazaa ve nam-ı müstear iddialarının, Medeni Kanunun yürürlüğünden sonra taşınmaz mallar hakkında dinlenip dinlenemeyeceği tartışılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu