Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği gözetilerek, tarafların mevcut durum itibariyle sosyal ekonomik durumları da dikkate alındığında, nafakada hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
İstinaf edenin sıfatına ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılna inceleme sonucunda; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller kapsamında; davacının davasının kabulü ile davalının evlilik tarihi olan 16/08/2018 tarihi itibari ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında, davalı kadının dava tarihi itibariyle asgari ücretli olarak çalışmaya başladığı, aylık 1300TL gelirinin bulunduğu, bu hususun kadının da kabulünde olduğu, yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, mahkemece dava tarihi itibariyle nafakanın kaldırılması yerine evlilik tarihi olan 16/08/2018 tarihi itibari ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş olması doğru değil ise de; davacı taraf bu hususta istinaf yasa yoluna başvurmadığından istinaf edenin sıfatına göre istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, davalının asgari ücretle çalışması kendisini yoksulluktan kurtarmayacak nitelikte görülerek davanın reddine karar verildiği ancak davacının gelir ve gider durumu, davalı kadının boşanma tarihinden sonra gelir elde etmesi, gelirlerin birbirine yakın olması dikkate alınarak yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekmekte olup, davanın kabulüne karar verilerek davacının bu yöndeki istinafı kabul edilmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması davası yönüyle, çocuk Ebru'nun karar tarihi itibariyle 18 yaşını doldurduğu, çocukların ihtiyaç durumları ve nafaka miktarları dikkate alınarak iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddi isabetli görülerek davacının bu yöndeki istinafının reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
kalktığı, davacının çocuğun reşit olduğundan bahisle dava açmakta hukukî menfaatinin bulunmadığı, bu nedenle dava şartının olmadığı" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, aylık 2.850,00 TL olarak takdir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.350,00 TL azaltılmasına, bu şekilde aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
-TL yoksulluk nafakasının iş bu davanın açıldığı 20.02.2018 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Tarafların müşterek çocuğu Ela 2010 doğumludur. Müşterek çocuğun yaşı, halen öğrenci olması, büyümesi ile ihtiyaçlarının artması, tarafların çocuğun giderlerine mali güçleri nispetinde katılmak zorunda olmaları hususları dikkate alınarak ve dosyaya ibraz olunan tüm belge ve deliller değerlendirilerek yine Amasya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/65 Esas 2012/685 Karar nolu ilamı ile davacı aleyhine hükmedilen aylık 500,00.-TL iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği, "gerekçesi ile; "Davanın KISMEN KABULÜNE, Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin KABULÜNE, İştirak nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili hükmün yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; nafaka alacaklısı davalı kadının boşandıktan sonra çalışmaya başladığı, böylece yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; aylık 300,00 TL olarak ödenmekte olan nafakanın kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece; davalı kadının 2013 yılı 12. aydan itibaren asgari ücretle çalışmaya başladığı, davacının ise işsiz olduğu, boşanmadan sonra tekrar evlendiği, bu evlilikten iki çocuğunun olduğu, babasının yardımıyla geçimini sağladığı gerekçesiyle davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir....
Aile Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2020/453 esas ve 2022/167 karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Antalya 4....
Davacının iştirak nafakasının kaldırılması olmadığı taktirde indirilmesi talebinin reddedilmesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve dava tarihinden önce ödenen nafakanın tahsiline yöneliktir. Davacı dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması ile davalının işe başladığı tarihten dava tarihine kadar ödediği nafakanın da tahsili talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacının dava tarihinden önce davalıya ödediği yoksulluk nafakasının iadesi talebi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi birbirinden bağımsız ayrı ayrı nispi harca tabi taleplerdir. Davacının yatırdığı 31,40 TL karar harcı yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini karşılamaktadır. Ancak davacının ödediği nafakanın iadesi talebi nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının yoksulluk nafakasının 2010 yılının 3.ayından itibaren kaldırılmasına yönelik talebinin reddine, davalı için takdir edilen aylık 100 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiştir....