Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; Davacının ekonomik durumunda bir kötüleşme olmadığı, bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılmasının veya indirilmesinin hakkaniyete ve hukuka uygun olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; Boşandıktan sonra yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, ailesinin kendisine maddi yardımda bulunmadığını, aylık 500,00 TL kira ödediğini, kredi borçlarının olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesi talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK.nun 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasıdır....

ilişkin talebin reddiyle ilgili verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davacı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile artırıma ilişkin verilen hükmün ONANMASINA, 2) Birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Tarafların gelir durumları, çocukların yaşları, eğitim durumları ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, ödenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun bulunmamış, davanın iştirak nafakasının indirilmesi yönünden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

    Aile Mahkemesinin 15/12/2020 tarih, 2019/762 2020/703 Karar sayılı ilamı ile özetle; davacı vekilinin müşterek çocuk Cansel ile ilgili nafakanın kaldırılması talebinin kanun gereği nafaka kendiliğinden kalkacağından hukuki yarar olmadığından reddine, davacı vekilinin diğer çocuklar yönünden nafakanın kaldırılması talebinin reddine, davacı vekilinin nafakanın indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

    Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. 176/4.maddesine göre ise; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

      Bu durumda da, nafakanın kaldırılması hakkaniyete, yoksulluk nafakasının temelinde yatan sosyal ve ahlaki fikre uygun düşecektir....

        SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davacı erkeğin karar düzeltme talebinin bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasına yönelik olarak kabulüne ve hükmün münhasıran bağımsız tedbir nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden BOZULMASINA, davacı erkeğin diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 30.11.2017...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm yoksulluk nafakasının indirilmesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)...

              Gerekçesiyle” davanın kabulü ile 150 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Somut olayda; davalı kadın yararına boşanma ilamıyla birlikte 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesine davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden kabulüne, iştirak nafakası yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; daha evvel boşanma davası ile hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 200TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece; yoksulluk nafakasının 200 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080TL'ye çıkarılmıştır. Kabul edilen ve reddedilen miktarlar dikkate alındığında hüküm, temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....

                  UYAP Entegrasyonu