Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.15 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 50.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 04.03.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, davacının müşterek çocuklar lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması isteminin yerinde olmadığı, ancak boşanma kararından sonra davacının ekonomik durumunun olumsuz yönde değiştiği, davacının müşterek çocuklar lehine bağlanan toplam aylık 600,00-TL iştirak nafakasını ödeme gücünün bulunmadığı anlaşıldığından Türk Medeni Kanunu'nun .... maddesindeki hakkaniyet ilkesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü, müşterek çocukların yaşları, sağlık ve eğitim durumları nazara alınarak nafakanın indirilmesi talebinin kısmen kabulüne, müşterek çocukların her biri lehine daha önce bağlanan aylık 300,00-TL iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 200,00-TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'...

      GEREKÇE : Asıl dava; yardım nafakasının artırımı, birleşen dava; yardım nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E - 2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyle miktar veya değeri sekiz bin (8.000,00) Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Asıl davada, artırılmasına karar verilen aylık 250,00TL (250,00 x 12 = 3.000,00) ve birleşen davada reddedilen, kaldırılması talep edilen aylık 350,00TL (12 x 350,00 = 4.200,00) miktar üzerinden, yıllık nafaka farkı toplamları ayrı ayrı 8.000,00TL'yi geçmemektedir. Hüküm, artırılmasına karar verilen asıl ve reddedilen birleşen davada nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

      Mahkemece, davanın kabulü ile, Dursunbey Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/42 E. 2009/199 K.sayılı ilamı ile bağlanan 350,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine 17/02/2020 tarihli ek karar ile istinaf edilen kararın miktar itibari ile kesin olması sebebi ile davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı ek karara karşı istinaf dilekçesinde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, davanın reddinin gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava, 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

      Bunun gibi, sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmaz....

      Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davalı için bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için ayrı ayrı bağlanan aylık 200,00'er TL iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılmaması gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, davalının asgari ücretle çalışması nedeniyle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekip gerekmediği konusundadır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, boşanma davası ile eş için 500,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilerek her yıl TÜFE oranında artış yaptığını, gelir durumunda düşme olduğunu ve davalının çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 100,00 TL'ye indirilmesini, iştirak nafakasının da 250,00 TL'ye indirilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise davacının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının gelir durumunun asgari ücret düzeyinde olduğu ve nafaka ödemekte zorlanması nedeniyle yoksulluk nafakasının 100,00 TL'ye iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Davalı vekili 03.12.2010 tarihli dilekçe ile davacının banka ve kredi kartı hesaplarının istenmesini talep etmiştir....

          GEREKÇE : Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı taktirde indirilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, reddedilen aylık 500,00TL miktar üzerinden yıllık nafaka tutarı 6.000,00TL olup, 8.000,00TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352)....

          Aynı yasanın 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. TMK'nun 176/4. maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir" Aynı şekilde 176/3. maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır" şeklinde düzenleme yapılmıştır. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’ nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Sözleşmede, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden bozulacak olursa sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanır....

          UYAP Entegrasyonu