Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin 29/03/2017 tarihli ve 15266 Esas ve 2017/4244 Kararıyla; “davacının talebinin yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilerek, gerekçeli kararda da davalı kadın aleyhine yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verildiği, o halde mahkemece; davanın müşterek çocuk lehine daha evvel hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak, TMK'nın 182. ve 330. maddeleri çerçevesinde iştirak nafakasının kaldırılması için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda taraf delilleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden” kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası Mahkemece; Davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için ... 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; davalı lehine hükmedilen 750 TL tedbir nafakasının kaldırılması yahut makul bir miktara indirilmesi talebine ilişkindir. Nafaka davaları, Adli Tatilde de görülen davalardandır. (HMK md. 103/1-b). Mahkeme hükmü davacı vekiline, 13.07.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 02.09.2016 tarihinde verilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin başka biriyle yaşadığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin hasta olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ile iştirak nafakasının indirilmesi davasıdır....

      Hal böyle olunca mahkemece; öncelikle nafaka yükümlüsü davacının ekonomik ve sosyal durumu etraflıca araştırılarak, davacının ekonomik durumuna ilişkin sosyal ekonomik durum araştırma sonuçları ile tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi, ardından davalının asgari ücret düzeyinde gelirinin olmasının yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmeyeceği göz önünde bulundurularak, davacının nafakanın kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmesi, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı (çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince) nazara alınarak, nafakanın indirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak, gerekli görülür ise nafakada makul oranda bir indirime gidilmesi gerekirken; eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı gerekçeyle yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          DÜŞÜNMEZ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi - yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili,dava dilekçesi ile; davacının, aylık 490.00.- TL yoksulluk nafakası ödediğini, yeniden evlendiğini,çocuğunun olduğunu; davalının çalışabileceğini, nafakanın katlanılmaz hal aldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; mümkün olmaz ise, aylık 250.00.- TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğu, karşı davanın yoksulluk nafakasının yükseltilmesi ve iştirak nafakasının yükseltilmesi davası olduğu, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, karşı davada yoksulluk nafakası talebinin arttırımı yönündeki talebin reddine, iştirak nafakası arttırımı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı-davalı erkek asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği, davacı-davalı erkek istinaf talebinin incelenmesinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 148,60 TL, istinaf karar harcı olarak 54,40 TL yatırdığı, davacı-davalı erkeğin hem asıl davanın reddini hem karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği anlaşılmakla 54,40 TL daha istinaf karar harcı yatırması gerektiği halde yatırmadığı anlaşılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Nüfus kayıtları, tanık beyanları, davacı beyanı, sosyal ve mali durum araştırma yazı cevapları, tarafların üzerlerine kayıtlı taşıt-taşınmaz olup olmadığı ile SGK'lı olarak çalışıp çalışmadıkları ile ilgili uyap üzerinden alınan raporlar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir, İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; bir yıllık evliliğe 19 yıldır nafaka ödediğini, davalının durumunun müvekkiline oranla daha iyi olduğunu, en azından nafakanın indirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talep kabul edilmediği takdirde indirilmesi istemine ilişkindir....

            Mahkemece; Davacı- karşı davalı ... tarafından açılan yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması ve azaltılmasına yönelik davanın reddine, karşı davada ise; Davalı- karşı davacı ... tarafından açılan yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik davanın reddine, iştirak nafakasının yükseltilmesine yönelik açılan davanın ise kısmen kabulü ile müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakasının 50,00-'şer TL arttırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; söz konusu karar davacı (karşı davalı) ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Davacı- karşı davalının, karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; davalının ücretli öğretmenlik yaptığı, haftasonu, sömestr ve yaz tatillerinde maaş almadığı, girdiği ders başına ücret aldığı, sözleşmelerinin yenilenip yenilenmeyeceği hususunun belirsiz olduğu, süreklilik arz eden bir işte çalışmadığı, çalıştığı dönemde de gelirinin asgari ücret seviyesinde olup kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre de asgari ücretle çalışmanın yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı, davalının yoksulluğunun devam ettiği, davacının talebinin çoğun içinde az da vardır ilkesi de gözetilerek aynı zamanda indirilmesi talebi olarak da değerlendirildiği, bu yönden de davalının aldığı nafaka miktarının da makul seviyede olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi göz önüne bulundurularak nafakanın kaldırılması veya indirilmesi şartlarının mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu