Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl davada; 2004 yılında mahkemece yeniden değerlendirilerek hüküm altına alınmış olan nafakaların aradan geçen süre nedeniyle yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 80 TL den 520 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 700 TL ye artırılması, karşı davada ise; nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 500 TL ye artırılmasına, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı – karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Vize Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/180 Esas- 2011/52 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, davacı lehine 200 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar lehine de 150'şer TL iştirak nafakası bağlandığını, hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakalarının 500'er TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak 350 TL'ye, müşterek çocuk Nehir Sena için iştirak nafakasının 250 TL artırılarak 400 TL'ye, Pınar Simge için iştirak nafakasının 300 TL artırılarak 450 TL'ye çıkarılması cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk ... için hükmedilen 140 TL iştirak nafakasının 230 TL'ye, ... için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 230 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katkıda bulunması gerekir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana-baba tarafından müşterek karşılanması da ilke olarak kabul edilmiştir (TMK. 327 md.). Bu nedenledir ki, iştirak nafakasının çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana-babanın mali durumları da gözetilerek takdiri gerekir. Somut olayda, müşterek çocuk ... 1999 doğumlu,... ise 2006 doğumlu olup, öğrenci oldukları üzerinde bir uyuşmazlık yoktur....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının aradan geçen zamanda ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek artırılması talep edilmiş; mahkemece;davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 100,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye, 50,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının, 200,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuğun eğitim durumu, yaşı ve ihtiyaçları göz önüne alındığında iştirak nafakasına yönelik verilen kararda isabetsizlik görülmemiş olup, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/116 Esas ve 2013/23 Karar sayılı ve 30.01.2013 tarihli ilamı ile müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkarıldığını, çocuğun büyüdüğünü, nafakanın yetersiz kaldığını, çocuk için özel eğitim, tedavi ve bakım harcamaları olduğunu belirterek iştirak nafakasının 600 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

            Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücret karşılığı çalışmanın" yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olmadığı kabul edilmektedir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum somut olayda dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı; ancak ekonomik durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alınmalıdır. Açıklanan nedenle, yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekirken davanın tamamen kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini bildirerek davanın reddi ile karşı davasında;...Aile Mahkemesinin 2008/39 Esas, 2009/88 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL artırılarak 350 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır....

                Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının nafakanın indirilmesi talebinin kabulü ile, .....Aile Mahkemesi'nin ....sayılı ilamı ile davalı kadın lehine hükmedilen aylık 500 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 450 TL'ye, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 500'er TL iştirak nafakasının aylık 450'şer TL'ye indirilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir....

                  e ödediği yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL ye indirilmesine, bu miktarda yoksulluk nafakasının davacı tarafından davalıya ödenmesine, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin davasının reddine, karşı davada ise müşterek çocuklar için ödenen iştirak nafakasının 75'er TL arttırılmasına , fazlaya ilişkin talepleirin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Davacı (Karşı davalı) vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede ; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan asıl davaya yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ./.....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; boşanma ilamıyla aylık 1.500,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının kira ödemeye başladığını, kanser tedavisi gördüğünü, masraflarının arttığını, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 6.000,00 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava etmiştir...

                      UYAP Entegrasyonu