"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması- :İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı dava dilekçesinde; davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve müşterek çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının azaltılması taleplerinde de bulunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, katılma yoluyla her iki boşanma davası ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin iştirak nafakası ve tazminatlara ilişkin ilk hükmü davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek miktar yönünden kesinleşmiştir....
ın velayetinin davalı anneye verildiğini, müşterek çocuk ... için 250.000 TL.iştirak nafakasına hükmolunduğunu, en son olarak iştirak nafakasının 300 TL.ye yükseldiğini, ancak, dava dışı çocuğun reşit olduğunu, bu nedenle iştirak nafakasının sona erdiğini ileri sürerek 300 TL.olan iştirak nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, dava dışı müşterek çocuğun 31.1.1991 doğumlu olduğu, dava tarihi olan 17.02.2009 gününden önce 18 yaşını bitirerek reşit olduğu, bu tarih itibariyle davalı anne ...'ün velayet yetkisinin kalktığı, reşit olması nedeniyle iştirak nafakasının sona erdiği gerekçesiyle, müşterek çocuğun reşit olduğu 30.1.2009 tarihinden itibaren iştirak nafakasının iptaline (kaldırılmasına) karar verilmiş, hüküm davalı (anne) tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde davacı-k.davalı iştirak nafakasının azaltılmasını, davalı-k.davacı iştirak nafakasının arttırılmasını istenilmiştir. Mahkemece azaltılma davasının reddine; arttırma davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakası 600 TL takdiri cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı-k.davalı vekili dilekçesinde; 500 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı-k.davacı vekili dilekçesinde; davanın reddini ve k.davalarının kabulü ile aylık ödenen 500 TL iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı-k.davalının nafakanın indirilmesi talebinin reddine, davalı-k.davacının davasının kısmen kabulüne; iştirak nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir....
Davacı, daha önce davalı kadın lehine hükmedilen 200-TL.yoksulluk nafakasının, boşanma kararından sonra davalının işe girmesi nedeniyle kaldırılması veya 50-TL.ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalının aylık düzenli geliri bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 200-TL.yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 176/3.maddesinde yoksulluğun kalkması halinde yoksulluk nafakasının kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. Davalının Teknosa’da asgari ücretle çalışmaya başladığı, 1.12.2008-17.10.2009 arası çalışıp, 17.10.2009 tarihinde işten ayrıldığı, ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır. Davalının asgari ücretle çalışıyor olması onu yoksulluktan kurtarmaz. Ayrıca HGK.yerleşik kararlarında “asgari ücretle çalışmakta bulunulmasının insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı” özelikle vurgulanmıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, 2001 yılında 15,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 150,00 TL olarak belirlenmesi istenilmiş, birleşen dava dilekçesinde ise yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, asıl davanın reddine; birleşen davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı (birleşen davalı) tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan delillerden davacıya miras yolu ile bir kısım taşınmazların paylı olarak intikal ettiği anlaşılmaktadır....
Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....
İrat biçiminde ödemesi kararlaştırılan iştirak nafakasının bir süre ile sınırlandırılması kanunda düzenlenmemiştir. Ancak, kanunda belirilen koşulların gerçekleşmesi halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkabileceği gibi, yine kanunda belirtilen koşullarla yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren sebepler ortaya çıkarsa yoksulluk nafakasının kaldırılması davası açılabilir (TMK m. 176). Eldeki davada bozmaya uyulduğu halde bozmanın gereklerine uygun olarak süre sınırlandırılması yapılmadan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, süre sınırlandırılması yaparak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.06.2017(Çrş.)...
Davalı (karşı davacı) vekili dilekçesinde; müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını savunarak; iştirak nafakasının aylık 3.500,00 TL'ye yükseltilmesini ve tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davada velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması taleplerinin reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, asıl ve karşı davadaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı (karşı davalı) vekili 21.07.2015 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Bu nedenle davacı(karşı davalı) vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı karşı davacı vekili dilekçesinde; müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının 3.500 TL'ye yükseltilmesini ve tesis edilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davada velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması-azaltılması talepleri yönünden reddine, karşı davada iştirak nafakasının artırılması talebi yönünden reddine, asıl ve karşı davada kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı karşı davalı vekili 21.07.2015 tarihli dilekçesi ile temyiz taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmiştir. Davacı karşı davalı vekilinin temyizden feragat dilekçesinin davacı karşı davalı vekili tarafından verilip verilmediğinin tespiti için, kimlik tespitinin yapılması gerekmektedir....