Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde açıkladığı sebeplerle; yardım nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı-davalının davasının kısmen kabulü ile, yardım nafakasının aylık 600,00TL'ye çıkarılmasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-davalının 29 yaşında olduğunu, yardım nafakasına ihtiyacının bulunmadığını, çalışabilecek durumda olmasına rağmen çalışmak istemediğini, lisans eğitiminin bittiğini, mesleki eğitiminin yardım nafakası gerektirmediğini, davacı-davalının 2021 yılı içinde ve önceki süreçlerde SGK'lı olarak çalışmalarının da bulunduğunu, bu dönemlerin nafaka açısından dikkate alınması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasındaki "...dava önce davacı lehine hükmedilen aylık 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500 TL'ye yükseltilmesine..." ifadesinin karar metninden çıkarılarak yerine "... 500 TL yardım nafakasının..." ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2020/37 Esas, 2020/50 Karar sayılı dosyasında 10.01.2020 tarihinde T1 tarafından T2 aleyhine açılan yardım nafakası davasının 15.01.2020 tarihli tensip kararı ile dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalının kızı olduğunu, anne babasının boşanmalarında velayetin anneye verildiğini, 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, anne tarafından İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesinin 2018/1105 Esas sayılı dosyasında iştirak nafakasının artırımı davası açıldığını, bu dava derdest iken davacının reşit olduğunu, davacının hali hazırda Bahçeşehir Üniversitesi endüstri ürünleri tasarımı öğrencisi olduğunu, burs ve annesinin öğretmen olması nedeniyle aldığı burs kapsamında %62,5 oranında bursa sahip olup ödenen okul ücretinin 21.291,00 TL olduğunu belirterek davacı için 2.500,00 TL yardım nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmak suretiyle davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Esas dava; yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası istemine ilişkindir. Karşı dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde indirilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; müşterek çocuk dava tarihi itibariyle reşit olup, TMK'nun 405. Maddesi gereğince kısıtlanmasına karar verildiği, annesi Aylin Gence'nin veli olarak atandığı anlaşılmaktadır. Olayları izah taraflara, hukuki niteleme hakime ait bir görevdir. Somut olayda çocuk için istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi gereğince yardım nafakası niteliğindedir. TMK.'nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını yardım ve iştirak nafaka miktarlarına ilişkin kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi gerekirken daha düşük miktarda verilmiş olan artırım kararı hukuka aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın davacı T1 açısından yardım nafakası talebine, diğer davacı T2 açısından iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 364. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı kadının yoksulluk nafakasının artırımı, davalı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davalarının ayrı ayrı reddine, müşterek çocuklar için Vize Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2014/154 Esas, 2015/126 Karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 250.-'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 500.-'er TL arttırılarak aylık 750.-'şer TL'ye yükseltilmesine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından kadının davasının kabulüne, karşı davanın reddine, kadının yoksulluk nafakasının artırımı davasının reddedilmesine rağmen lehlerine vekalet ücreti verilmemesine, eksik inceleme ile karar verilmesine, savunma haklarının kısıtlanarak karar verilmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir....
Somut olayda davacı, davalılardan Nurcan'ın reşit olduğu tarihte iştirak nafakasının kalkmış olduğunun tespitini veya bu nafakanın indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. Dava tarihi itibariyle açılmış ve hükmolunan yardım nafakası bulunmadığı halde, iştirak nafakasının indirilerek yardım nafakası olarak devamı doğru değildir. TMK 328/1. maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemesi yer almaktadır. İştirak nafakası çocuğun reşit olması ile kendiliğinden sona erer. Bu nedenle mahkemece davalılardan Nurcan yönünden iştirak nafakasının sona erdiğinin tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile "...davalı birleşen dosyada davacı N.. Ş.. için bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesiyle aylık 225,00 TL yardım nafakasının N.. Ş..'ndan alınarak N.. Ş..'na verilmesine..." şeklinde hüküm kurulması hatalıdır. ./.. Birleşen dava yönünden, birleşen dosya davalısı N.. Ş..'...
Aile Mahkemesinin 2017/169 Esas 2017/1124 karar sayılı ilamıyla kendi lehine hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 250 TL artırımı, müşterek çocuklar için 200'er TL takdir edilen iştirak nafakasının ise 200'er TL artırımı talep edilmiştir. Dava tarihi itibariyle boşanma ve ferileri kesinleşmediğinden ilk derece mahkemesince dava tedbir nafakasının artırımı olarak nitelendirilip görülmüştür. Mahkeme tarafından çocuklara hükmedilen tedbir nafakası aylık15'er TL, kadına hükmedilen tedbir nafakası ise aylık 25 TL arttırılmıştır. Kabul edilen tedbir nafakası arttırım miktarı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde davacının Engelli aylığı aldığı, kirada oturduğu, davalının ise petrol şirketi olduğu, taşınmazlarının olduğu ve buradan gelir elde ettiği, emekli aylığı aldığı, gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak TMK'nın 4....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Bununla birlikte, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen, yardım nafakası, yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yükümlülüğünü ifade etmekte olup, TMK.nun 197/2 ve madde 169'da düzenlenen tedbir nafakası ise boşanma ve ayrılık davası açılmadan önceki dönemde evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmemesi, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde ve reşit olmayan çocuklar yararına hükmedilen nafakadır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; davacı için aylık 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir....