Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan; davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına ilişkin ilamın kesinleşmesinin üzerinden iş bu dava tarihine kadar 6 yıla yakın süre geçmiş olması, geçen zaman içerisinde paranın değerini yitirmesi, davacı kadının yardım kuruluşlarından yardım alacak derecede ekonomik yönden güçsüz olması, davalının sosyal ekonomik durum araştırmasında çalışmadığı belirtilmesine rağmen, çalışmasına engel rahatsızlık olarak, pek çok kişide rastlanması mümkün "tansiyon" rahatsızlığının gösterilmesi dikkate alındığında, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının da arttırılmasına karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakası yönünden feragat nedeniyle reddine, iştirak nafakası yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

    Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının üniversite hazırlık kursuna gittiği, ev hanımı olan annesiyle birlikte yaşadığı, davalının direksiyon hocası olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, 1.650,00 TL kira ödediği, 1 aracının olduğu, davacının annesi için 500,00 TL tedbir nafakası ile yükümlü olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak hükmedilen yardım nafakası miktarının yüksek belirlendiği anlaşılmakla aylık 1.500,00 TL yardım nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak hüküm altına alınmış, nafakanın her yıl üfe oranında arttırılması ile davalının istinaf başvurusun kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1267 KARAR NO : 2022/1987 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGAZ ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2022 NUMARASI : 2022/34 ESAS - 2022/230 KARAR DAVA KONUSU : Nafakasının Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asil dava dilekçesinde özetle; velayeti kendisine verilen ortak çocuk yararına hükmolunan aylık 250 TL iştirak nafakasının yetersiz olduğunu belirterek nafakanın 2.000 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın üfe oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    adına ödenen yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye, ... adına ödenen iştirak nafakasının da yardım nafakasına dönüştürülerek aylık 600,00 TL ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı ... tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 290,00 TL ye çıkartılmasına; Davacı ... tarafından davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 250,00 TL olarak belirlenen yardım nafakasının 300,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı ... 'ın temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı ...'nun temyiz itirazlarına gelince ; TMK.'...

      Müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 100,00'er TL olarak bağlanmış bulunan iştirak nafakasının istinafa konu yerel mahkeme kararı ile aylık 150,00'şer TL arttırılarak 250,00'şer TL'ye yükseltildiği, bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının ayrı ayrı 1.800,00 TL'ye tekabül ettiği, davacı kadın için aylık 150,00 TL bağlanmış bulunan yoksulluk nafakasının istinafa konu yerel mahkeme kararı ile aylık 200,00 TL arttırılarak 350,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 2.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2021 tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırı altında kalan davalının istinaf talebinin dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması ve somut olayda olduğu gibi bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir. Zira mevcut ekonomik ve sosyal durumda davacının yoksulluk içinde olduğu kabul edilemez. Bütün bu yönler göz önünde tutulmadan yardım nafakasının amacını aşar bir yorumla davacı lehine yardım nafakasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalılar lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

        Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

        İlk derece mahkemesince kadının 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 525,00 TL artırımı ile aylık 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan yoksulluk nafakasının bir yıllık artırım miktarının 6.300,00 TL'ye tekabül ettiği, çocuğun 250,00 TL olan iştirak nafakasının 625,00 TL artırımı ile 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan iştirak nafakasının bir yıllık tutasının ise 7.500,00 TLye tekabül ettiği, artırım yapılan yoksulluk ve iştirak nafakasını ayrı ayrı bir yıllık tutarlarının 17.830 TL nin altında kaldığı anlaşıldığından karar davalı açısından kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle, davalı erkeğin istinafının HMK'nın 352.maddesi gereğince reddine, davacı kadının istinafının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkeğin istinaf talebinin HMK'nın 352....

        UYAP Entegrasyonu