Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; davacı kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olduğundan üst soyu olan babasından yardım nafakası isteyebilir. Ne varki yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    (HMK 26) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde hükmedilecek yardım nafakasına gelecek yıllar için yıllık memur maaş zammı oranında artırım yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece talebi aşacak şekilde "DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE, Davacı T1 lehine dava tarihinden itibaren 1.500,00- TL yardım nafakasının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, hükmedilen nafakanın yardım nafakası kararı kaldırılana kadar her yıl bir önceki yılın yıllık ÜFE ortalaması oranında ARTTIRILMASINA," karar verilmesi doğru görülmemiş olup, hükmedilen yardım nafakasının, gelecek yıllar için, ÜFE oranını geçmemek şartıyla yıllık memur maaş zammı oranında artırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    Ancak, davada; yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir. Mahkemece kurulan hükümde yardım nafakası olarak ifade edilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "aylık 100.000 TL yardım nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "aylık 100.00 TL yoksulluk nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Toplanan delillerden, öğrenci olup geliri ve malvarlığı bulunmayan davacı yararına Türk Medeni Kanununun 328, 364/1 ve 365/2 maddesinde düzenlenen yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği sabittir. Ancak mahkemece ilk hükmedilen aylık 650,00 .TL yardım nafakasına ilişkin kararı davacı taraf istinaf etmemiştir. Bu husus davalı için kazanılmış hak oluşturmakta olup bu davada artık bunun üzerine bir yardım nafakasına hükmedilmesi mümkün değildir. 650,00.TL yardım nafakasının miktarının davacının annesinin ve davalının sosyo ekonomik durumları dikkate alındığında hakkaniyete uygun olduğundan , davalı vekilinin bu yönden istinaf talebinin kabulü ile kazanılmış hak dikkate alınarak yardım nafakasının aylık 650,00 .TL olarak tespitine karar vermek gerekmiştir....

      Davacı taraf kendi adına yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk adına da iştirak nafakasının artırılmasını talep etmiştir. Davacı ve müşterek çocuk arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan kesinlik sınırı her biri açısından ayrı ayrı hesaplanır. Dosya kapsamından, müşterek çocuk için artırım talep edilip reddedilen iştirak nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 550x12=6.600 TL olduğu, davacı kadın için artırım talep edilip reddedilen yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 550x12=6.600 TL olduğu, kararı davacı istinaf ettiğinden kararın reddedilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davacının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      nın yoksulluk nafakası arttırma talebinin reddine, davacı ...'nın müşterek çocuk İshak için iştirak nafakasının arttırılma talebinin kabulü ile Sakarya 2.Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas-2001/209 Karar sayılı dosyası ile verilen 200,00.TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren 200,00 TL daha arttırılarak 400,00.TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ...'...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren davacı için aylık 1.500- TL. yardım nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yardım nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle;Yerel mahkemece verilen kararda nafaka miktarının yetersiz olduğunu, kararın kaldırılarak hükmedilen yardım nafakasının talepleri doğrultusunda artırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava yardım nafakasının artırılması (TMK.nun 328 ve 364/1. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        GEREKÇE : Davanın yardım nafakası davası olduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalının boşandıklarını, tarafların müşterek evliliğinden olma....'nın velayetinin müvekkili anneye verildiğini, bu mahkeme kararı ile müvekkili için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası, küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakası kararı verildiğini belirterek müvekkili lehine takdir edilen 400,00 TL yoksulluk nafakasını 250,00 TL artırılarak aylık 650,00 TL’ye küçük için ise 250,00 TL iştirak nafakasının artırılarak 500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye yükseltilmesine; nafakanını her yıl 01 Ocak tarihi itibariyle yıllık ÜFE oranında otomatik olarak artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; tarafların, Bakırköy 2.Aile Mahkemesinin 2005/796 Esas-2006/821 Karar sayılı 26/12/2006 tarihli ilamıyla boşandıkları ve kadına 300-TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiği, kararın 13/06/2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava, yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu