(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) TMK'nın 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası, boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılma yükümlülüğünü, TMK.nun 364/1.maddesinde düzenlenen yardım nafakası ise yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek altsoyu, üstsoyu ve kardeşleri bulunan herkesin, bu kişilere olan yardım yükümlülüğünü ifade etmektedir. TMK. Madde 328/1. maddesi gereğince iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği kendiliğinden son bulur. ... olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, yoksulluk nafakasının arttırılması ve bakım nafakası istemine ilişkindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Hayati için 75.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 325,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş ve yoksulluk nafakası talebine ilişkin herhangi bir karar verilmemiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır. Somut olayda; davacı vekili, ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2004/1024 Esas ve 2005/576 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası ile birlikte davacı lehine takdir edilen aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasının da 425,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir....
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları mahkemece araştırılmış, dosya içine davacının SGK kayıtları ile tarafların TAKBİS kayıtları dosya içine alınmış, buna göre davacının halen üniversite öğrencisi olduğu gibi HGK'nun 07/06/1998 tarih, 1998/656 Esas, 688 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayan yoksul durumunda bulunduğu, davacının açtığı yardım nafakası davasının görüldüğü İzmir 9. Aile Mahkemesi'nin 2016/235 Esas ve 2016/547 karar sayılı ilamı ile de davacı lehine olan 150,00 TL olan yardım nafakasının 220'ye yükseltildiği ve kararın 20.09.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/04/2015 NUMARASI : 2014/354-2015/130 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların Manavgat 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/677 Esas, 2011/213 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuklar N.. ... ve S... E... lehine aylık 100'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocukların artan ihtiyaçları nedeniyle nafakanın yetersiz kaldığını, iştirak nafakasının ayrı ayrı 300'er TLye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini talep etmiştir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 1956/15 Esas, 1956/15 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/575 Esas, 2013/877 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk... lehine takdir edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde tedbir nafakasının artırılması şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakasının artırımına ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın iştirak nafakası artırımı davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
Davada; davacının, davalının kızı olduğu, önceki iştirak nafakası olan 85 TL'nin davacının reşit olması nedeniyle son bulduğu, davacının eğitiminin devam ettiği, davacıya ait önceki 85 TL iştirak nafakasının 750 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkemece önceki iştirak nafakasının 220 TL yükseltilerek hüküm kurulmuş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı dava tarihinde ... olup, üniversite eğitimine devam etmektedir. İstenen nafaka yardım nafakasıdır. Önceki iştirak nafakası son bulmuştur. Mahkemece müstakil 220 TL yardım nafakasına hükmolunması gerekirken önceki sona eren iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasındaki "iştirak" ibaresi çıkartılarak yerine "yardım" ibaresi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 22.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
GEREKÇE: Dava yardım nafakası istemine ilişkindir. Davacı ve davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Davalılar davacının çocukları olup dava dilekçesinde toplam aylık 3.000,00- TL yardım nafakasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep edilmiştir. Ön inceleme duruşmasında da, davacı vekili ''dava dilekçesini aynen tekrar etmiş ve mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlık "davacı tarafın davalı aleyhine açtığı yardım nafakası davası olduğu, davacının 3.000,00- TL tedbir ve devamında yardım nafakasının davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve bu nafakaların her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılmasını talep ettiği ..." şeklinde tespit edilmiştir. ...
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 500,00 TL, müşterek çocuk... için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakasının tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....