WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakasının arttırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, A-1- Davacılar vekilinin, yardım nafakası talebinin reddine yönelik istinaf talebinin KABULÜNE. Dicle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 18.06.2020 tarih, 2020/431 Esas ve 2020/75 Karar sayılı kararının, T2 yardım nafakası talebinin reddine yönelik -2- nolu bendin KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca, 3 ve 5. bentler yönünden yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE. 2- Davacı T2 yardım nafakası talebinin kısmen kabulüne. Türk Medeni Kanununun 364 ve müteakip maddeleri uyarınca aylık 500,00 TL yardım nafakasının, davalıdan alınarak, davacı T2’a verilmesine. Fazlaya ilişkin talebin reddine. 3- Davacı tarafından, dava açılırken yatırılan 54,40 TL peşin harcın, alınması gereken 157,00 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 102,60 TL harcın, davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına....

    sabit olan davacı annenin de yardım yükümlülüğünün gözöteldiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve dava tarihinden itibaren aylık 4.000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline,kararın kesinleşmesinden itibaren nafakanın yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; ......

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 220 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK. nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

          Bu yönler gözetilmeden mahkemece davacının öğrenciliğinin sona erdiği 22/06/2014 tarihine kadar yardım nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 2. fıkrasında yer alan "Davacı N.. K.. yararına dava tarihinden davacının öğrenciliğinin sona erdiği, 22.06.2014 tarihine kadar davacı yararına aylık 250 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" ifadesinin çıkartılarak yerine "Davacı lehine aylık 250 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz eden davacı adli müzaharet kararı almış olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ayrıca; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.(TMK m.364) Eğitimine devam eden ergin birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. HGK'nun 07/06/1998 tarih, 1998/656 Esas; 688 Karar sayılı ilâmında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile birleylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....

            Dava; yardım nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının yardım nafakası alan kız Ebru Gölle'nin, yüksek lisans eğitimine devam ettiği, KPSS kursuna gittiği, düzenli ve sürekli gelir getiren bir işinin bulunmadığı, ülkenin çalışma koşulları, kalıcı ve düzenli gelir getiren bir iş bulmanın zorluğu, davacının üniversiteden yeni mezun oluşu, iş deneyiminin olmayışı, kamu personeli seçme sınavını kazanmak için ders çalışması gerektiği konuları düşünüldüğünde yardım nafakasının kaldırılma koşullarının oluşmadığı, davalının üniversiteden mezun olması nedeni ile nafaka miktarında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararının delil değerlendirmesi, gerekçe ve kanunun olaya uygulanması yönünden usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacının ve davalının ise HMK'nın 348/1 maddesi uyarınca incelenen katılma yolu ile istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir....

            Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; eşlerin boşandığını, 2005 ve 2008 doğumlu çocukların velayetinin davacı anneye verildiğini, çocuklar için 100 er TL iştirak nafakası, davacı için 100 TL yoksulluk nafakası verildiğini belirterek iştirak nafakasının çocuklar için 400 er TL ye, yoksulluk nafakasının da 400 TL ye yükseltilmesini istemiştir. Davalı; mahkemenin verdiği nafakadan daha fazla ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu