WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2014 NUMARASI : 2013/530-2014/555 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının öğrenci olduğunu, eğitim giderleri bulunduğunu belirterek 750 TL yardım nafakası talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece aylık 250 TL yardım nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.”...

    belirlenecek olan okul ücreti ile yardım nafakasının enflasyon oranında arttırılarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğu, karşı davanın yoksulluk nafakasının yükseltilmesi ve iştirak nafakasının yükseltilmesi davası olduğu, mahkemece asıl davanın reddine karar verildiği, karşı davada yoksulluk nafakası talebinin arttırımı yönündeki talebin reddine, iştirak nafakası arttırımı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, davacı-davalı erkek asıl davanın reddini, karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği, davacı-davalı erkek istinaf talebinin incelenmesinde istinaf kanun yoluna başvurma harcı olarak 148,60 TL, istinaf karar harcı olarak 54,40 TL yatırdığı, davacı-davalı erkeğin hem asıl davanın reddini hem karşı davanın kısmen kabulünü istinaf ettiği anlaşılmakla 54,40 TL daha istinaf karar harcı yatırması gerektiği halde yatırmadığı anlaşılmıştır....

    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalının 2005 yılında boşandıklarını, müşterek çocukları için davalının ödediği aylık 100,00 TL iştirak nafakasının, çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının her geçen gün artması ve enflasyon karşısında çok düşük kaldığını ileri sürerek, 500,00 TL'ye yükseltilmesini (dava tarihi itibariyle reşit olan .... için ise 500,00 TL yardım nafakası) olarak karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .... için 150 TL yardım nafakası ve Selin için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 150,00 TL.ye yükseltilmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/04/2014 NUMARASI : 2013/789-2014/257 Taraflar arasındaki yardım nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; davacı Serpil ile davalının müşterek çocukları olan Semih için 250,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının yeterli olmadığını belirterek, 750,00 TL' ye çıkarılmasını; yine, tarafların müşterek çocuğu olan reşit davacı Enes'in ........... Üniversitesi ........ Bölümünü kazandığını, gelirinin bulunmadığını, lehine 1.000,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dosya arasında bulunan Köyceğiz İcra Müdürlüğünün 2015/1568 E.sayılı takip dosyası içerisinde yer alan Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/4- 230 EK.sayılı ilamının incelenmesinden, davacısının T3, dava tarihinin 03/01/2018 olduğu, davacının eğitiminin devam ettiği gerekçesi ile iştirak nafakasının arttırılmasını istediği, davacının dava tarihi itibariyle ergin olması nedeni ile mahkemece davacının talebinin TMK.nun 328.maddesi yanında yardım nafakasını düzenleyen 364.maddesine göre de, değerlendirilerek, davacıya ödenen aylık 300,00 TL nafakanın 550,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, dolayısıyla anılan karara konu nafakanın yardım nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının kaldırılmasını istediği nafaka yardım nafakası olup, yardım nafakası kişinin ergin olması ile kendiliğinden sona eren bir nafaka değildir. Diğer taraftan, HMK.nun 26.maddesine göre hakim talepden başka bir şeye karar veremez....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda özetle; davacının asgari ücretle çalıştığı, kredi borcunun olduğu, davalıdan olma çocuğuna 200,00 TL, boşandığı ikinci eşinden olan çocuğuna da 200,00 TL iştirak nafakası ödediği, davalının ise 2100 TL maaş aldığı, kendisine ait evde oturduğu, bu haliyle davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı, nafakanın ödenmeye devam edilmesi durumunda davacının yoksulluğa düşeceği ve zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayamacağı, müşterek çocuğun reşit olduğu ve eğitimi boyunca babasından yardım nafakası talep edebileceği, bu durumun yoksulluk nafakasının konusu olmadığı, reşit çocuk tarafından açılabilecek yardım nafakası davasında değerlendirilebileceği gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, davalıya verilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasınakarar verilmiştir....

        Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının 01/01/2001 doğumlu olmakla reşit olduğu, Ankara Batı 7....

        Somut olayda, davacının iştirak nafakasının artırımı yönündeki talebi TMK. 328/2 ve 364/1. maddesi kapsamında yardım nafakası talebini içermektedir. Mahkemece; davacı yararına hakkaniyete uygun bir miktarda yardım nafakasına hükmolunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu