Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 250’şer TL'den 750’şer TL'ye artırılmasını ve müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 450 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye artırılmasına ve iştirak nafakasının müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama sırasında ergin olan müşterek çocuğa ait vekâletnamenin dava dosyasına...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; ödenen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için yoksulluk nafakasının ....500 TL’ye, müşterek çocuk........için ise iştirak nafakasının 750 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, dava tarihinde ergin bulunan müşterek çocuk ............ tarafından, eğitiminin devam ettiğinden bahisle açılan davadaki istemin TMK.nun 364/son maddesinde hüküm altına alınmış olan yardım nafakası verilmesine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine, davacı ... için 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. ......
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 450,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davacı vekili, hükmolunan yardım nafakası miktarının az olması nedeniyle, talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, hükmolunan yardım nafakasının kaldırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından yardım nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne tarafından açılan iştirak nafakasının arttırılması davası davacı ...'nun ... olmasıyla birlikte yardım nafakası olarak görülmeye devam etmiş, yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ve iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmiş, ayrıca davacı ...'nın ergin olduğu tarihten itibaren olan nafaka talebi de HMK 114/1-d maddesi ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesinde; davalının müvekkillerinin anneleri olduğunu, 2008 yılında lehine yardım nafakasına hükmedildiğini, davalının emekli maaşı aldığını, tapulu taşınmazlarının bulunduğunu, maddi durumunun iyi olduğunu, sorumsuzca ve keyfi para harcadığını, davalıya ödedikleri yardım nafakası ile müvekkillerinin mağdur olduklarını nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, davalının 720 TL emekli maaşı alması, üzerine kayıtlı tapulu taşınmazlarının bulunması ve ... AŞ'de 148 adet hissesinin bulunması gerekçe gösterilerek yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 364. maddesine göre; “Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2021 NUMARASI : 2020/1179 ESAS - 2021/1062 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası- İştirak Nafakası Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili adli yardım talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden Filiz ile davalının Ankara 9....
Böylece yasa gereği tedbir nafakası son bulmuştur. Dolayısı ile artırılması istenebilecek bir tedbir nafakası bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde müşterek çocuk Kübra'nın üniversite öğrencisi olduğunu belirterek, nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. Bu istem MK’nun 364.maddesi kapsamında yardım nafakası olup, buna göre, herkes yardım etmediği taktirde yoksulluğa düşecek olan üst ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır. O halde, mahkemece yapılacak iş; somut olayda yardım nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığını etraflıca araştırmak, sonuca göre karar vermek olmalıdır....
Davalı–karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; davacı hakkında daha önce iştirak nafakası verildiğini belirterek, kesin hüküm itirazında bulunmuş, müvekkilinin paranoid şizofreni hastası olduğunu, çalışmadığını savunarak, davanın reddi ile; karşı davasında, davacı lehine verilen iştirak nafakasının 100 TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiş, 26.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 250TL iştirak nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Buna göre; arttırımı reddedilen iştirak nafakalarının miktarı ile arttırımı reddedilen yoksulluk nafakası miktarı ayrı ayrı yıllık olarak kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla reddedilen nafaka arttırım miktarı yıllık onyedibinsekizyüzotuz-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen bir yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf dilekçesinin HMK'nun 341/2- 4 ve HMK 352. maddeleri gereğince usulden reddi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....