WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalıdan 2010 yılının Kasım ayında boşandığını, boşanma davasında yoksulluk nafakası istediği halde talebi ile ilgili karar verilmediğini, temyiz süresi geçtikten sonra durumu fark ettiğini beyan ederek, aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde duruşmalara gelmemiş, açılan davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası hakkında olumlu karar verilmediği halde hükmü temyiz etmeyerek kesinleştirdiğini, bu şekilde yoksulluk nafakası talebinden zımnen feragat ettiği gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının davalı aleyhine boşanma davası açtığı bu davada eşinden aylık 600 TL yoksulluk nafakası da istediği, mahkemece tarafların boşanmalarına, boşanmada davalı kocanın kusurlu olduğu anlaşıldığından 8.000 TL maddi 4.000 TL manevi tazminatın davacı kocadan alınarak davacıya verilmesine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafıdan ise kadın lehine tedbir nafakasına hükmolunması ve tedbir nafakası hakkında yeniden hüküm kurulması yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yerel mahkemece davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği halde mahkemece tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm kurulmuştur....

      Dolayısıyla bizzat reşit çocuk tarafından eğitiminin devam ettiği belirtilmek suretiyle açılan iş bu dava, TMK'nın 328/2. maddesi uyarınca ve 364/son maddesi kapsamında "yardım nafakası" verilmesine ilişkindir. O halde, Mahkemece yardım nafakası şeklinde niteleme yapılarak karar verilmesi gerekirken 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500 TL'ye yükseltilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1.fıkrasındaki "...dava önce davacı lehine hükmedilen aylık 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500 TL'ye yükseltilmesine..." ifadesinin karar metninden çıkarılarak yerine "... 500 TL yardım nafakasının..." ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı ve davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir. Somut olayda; davacı, dilekçesinde yardım nafakası talebinde bulunmuş olup davacı 18 yaşını doldurduğundan talep ettiği nafakanın niteliği ‘’yardım nafakası’’dır. Mahkemece hükümde davacı yönünden kabul edilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için boşanma davası sırasında iştirak nafakası talep edilmediğini, davalı babanın çocuğun giderlerine katılması gerektiğini ileri sürerek; çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir . Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çocuk için aylık 400.00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir . Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı- karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde ''ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi,iştirak nafakasının miktarı , tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası'' yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin davasının kabulü, velayet ile şahsi ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

              Somut olayda, davacı dava dilekçesinde; kendisi ve müşterek çocuk için tedbir nafakası talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep yoksulluk nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakası mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın ayrı yaşama nedenine dayalı bir tedbir nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....

                mahkemenin karşı davaya ilişkin hüküm bölümünde iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin 6 ve 7. bentlerinin, tedbir nafakası kısmından sonra gelen kısımlarının kaldırılmasına, davacı kadın ve müşterek çocuk Sıla için hakkaniyete uygun oranda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, davacı için aylık 200 TL tedbir, aylık 250 TL yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdirine, çocuklar için aylık 200'er TL tedbir nafakası, aylık 250'şer TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı için takdir edilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar ile müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

                Bu nedenle davalı davacı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca tazminatlar konusunda yeniden karar verilerek kadın lehine TMK 174/1- 2 maddesi kapsamında 25.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminat, aylık 1.000 TL yoksulluk nafakası takdirine, fazlaya ilişkin istemin reddine, erkeğin kadın lehine takdir edilen tazminat ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin belirtilen gerekçeyle reddine karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu