İştirak nafakası çocuk için bir haktır. Çocuğa hakettiğinin verilmesinden daha doğal ne olabilir ki! Farklı düşünüyorum....
Hükmün erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.09.2019 tarih ve 2019/2723 E., 2019/8680 K. sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin 2016/11 E., 2017/70 K. sayılı kararına karşı sadece erkek tarafından istinafa başvurulduğundan, yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulmamış olmasının erkek için usuli kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemenin, ilk hükümde yoksulluk nafakası talebi hakkında hüküm kurulmamış olması nedeniyle, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı vermesi gerekirken kadın aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2022 (Salı)...
Bu nedenle tarafların elde ettikleri gelirin miktarı karar tarihi itibariyle tekrar araştırılıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği (YHGK 2009/3-165-186) hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2021 (Çar.)...
Kadının dilekçelerin teatisi aşamasında sunduğu dilekçelerinde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından, yoksulluk nafakası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, aleyhine kesin hüküm oluşturacak şekilde yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenle bölge adliye mahkemesi hükmünün KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.07.2021 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; reddine dair Dairemizin 17.11.2015 gün ve 21787-21504 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Müşterek çocuk için iştirak nafakası ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi isteklerine yönelik olarak açılan davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda boşanma ilamında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılıp yeniden düzenlenmesine ve iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık...
Davacı kadın, ön inceleme duruşmasında 300 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep etmiş, duruşmada hazır bulunan davalı vekili ise bu taleple ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Durum böyleyken davacının talep ettiği yoksulluk nafakası isteği ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak ilk incelemede bu hususun gözden kaçtığı ve hükmün yoksulluk nafakası yönünden de onandığı anlaşılmakla, davalı erkeğin yoksulluk nafakası ile ilgili kurulan hüküm yönünden karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 19.01.2016 tarih, 2015/10777 esas, 2016/899 karar sayılı onama ilamının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple yoksulluk nafakasına ilişkin kurulan hüküm yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, tarafların boşanmalarına, kadın lehine 10.000 TL maddi tazminata, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadının düzenli ve sabit gelirinin bulunduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 02.12.2015 gün, 2015/8208 esas ve 2015/23096 sayılı kararı ile kadının hizmet dökümü cetveline göre 24.03.2014 tarihinde işten çıktığının anlaşıldığı, mahkemece kadının çalışıp çalışmadığı, işten ayrıldı ise işten ayrılma nedeninin araştırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle davacı kadın lehine yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer temyiz itirazları ise yerinde görülmeyip hüküm kısmen onanmıştır....
Ancak, davanın evlilik birliği devam ederken ayrı yaşamaya dayalı tedbir nafakası niteliğinde olduğu, taraflar arasında gerçekleşmiş kesinleşmiş boşanma davası bulunmadığı, yoksulluk ve iştirak nafakalarının boşanmanın kesinleşmesinden sonra hüküm ifade etmesi nedeniyle sadece tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken “karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına” karar verilmesi doğru değilse de; bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1-a maddesindeki "karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına" ve 1-b maddesindeki “ karar kesinleştikten sonra tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına” ifadelerinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(karar kesinleşinceye kadar her ay 300 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra ise her ay 300 TL yoksulluk nafakası şeklinde), manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin takibe konulduğu anlaşılmıştır....
İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince yoksulluk nafakası koşullarının davacı kadın yararına oluşmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı erkeğin diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında kadının asgari ücretli çalıştığı ve kirada oturduğu, davalı erkek hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında ise davalı erkeğin sabit işi olmadığı, bir aracı olduğu, annesi ile oturduğu kira ödemediği bildirilmiştir....