ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına denilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması doğru olmadığı gibi, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı (TMK m.175), yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının kusurunun bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 3-Yukarıda 1. bentde belirtildiği üzere davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tamamen kusurludur....
Ağır kusurlu eş yararına tazminat verilemez (TMK m. 174/1-2). Hal böyleyken, mahkemece davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı erkek yararına manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2.bentte gösterilen nedenlerle boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkek, davalı kadına nazaran ağır kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. ve 2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. O halde mahkemece davalı kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmolunması gerekirken, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....
Ağır kusurlu eş yararına maddi ve menevi tazminat (TMK m.174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK 175) verilemez. Hükmün belirttiğim sebeplerle tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, Sayın çoğunluğun tarafları eşit kusurlu kabulü ve buna bağlı olarak yoksulluk nafakası yönünden onama kararına katılmıyorum....
(TMK m. 175) Yukarıda açıklandığı üzere toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacının daha ağır kusurlu olmadığı ve onu yoksulluğa düşmekten kurtaracak yeterlilikte gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
O halde, davalının yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davalı kadın evliliğin iptali halinde TMK madde 158 uyarınca iyi niyetli olduğundan bahisle haklarının korunmasını talep etmiştir. TMK 158. maddede " Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur" hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece davalının iyi niyetli olup olmadığı değerlendirilmemiş, davanın TMK madde 145'e dayalı olarak açıldığından ve bu davada istenemeyeceğinden bahisle haklarının korunması talebinin reddine karar verilmiştir....
Davacı kadın tarafından 21.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasında manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep edilmiştir. Manevi tazminat (TMK m. 174/2) talebinin evlilik birliği devam ederken gerçekleşen olaylara dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma kararı tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle artık manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep etmesi mümkün değildir. Taraflar arasında anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmiş olması durumunda, boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin aralarındaki ihtilafı nihai olarak çözdükleri ve ilişkilerini tasfiye ettiklerinin kabulü gerekir. Bu itibarla anlaşmalı boşanmadan sonra artık boşanma sebebiyle manevi tazminat ve yoksulluk nafakası istenemeyeceği nazara alınmadan, davacı yararına manevi tazminata (TMK m. 174/2) ve yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların müşterek çocuğu M....
nafakanın her yıl TUİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, (asıl davada hükmedilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye neden olmayacak şekilde), birleşen davada kadın lehine takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 350,00- TL'ye çıkartılarak yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı-birleşen davalıdan alınarak davacı-birleşen davacı kadına verilmesine, bu nafakanın her yıl TUİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, (asıl davada hükmedilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye neden olmayacak şekilde), TMK 174/1 maddesi uyarınca belirlenen 10.000,00TL maddi tazminatın karar kesinleşme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı-birleşen davalı kocadan alınarak davacı-birleşen davacı kadına verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine, TMK 174/2 maddesi uyarınca belirlenen 8.000,00TL manevi tazminatın karar kesinleşme...
Bu nedenle tedbir nafakası isteğine yönelik talep, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi karşı tarafın muvafakatini de gerektirmez. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
Boşanma davası açılmakla davacı kadının ayrı yaşama hakkı olduğu, ekonomik destek yükümlülüğünün devam ettiği anlaşıldığından düzenli geliri bulunmayan kadın lehine TMK 169.madde gereğince tedbir nafakası verilmesi ve yine boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusuru bulunmaması, kadının düzenli işi ve geliri bulunmaması karşısında boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla TMK 175.madde gereğince yoksulluk nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarları da tarafların ekonomik sosyal durumu ve hakkaniyete uygun olmakla davalı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nde 2020/756 E.sayılı dosya ile boşanma davası açtığı mahkemece bu boşanma davasında kadın lehine TMK 169.maddesi uyarınca tedbir nafakası bağlandığından bahisle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; kadının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında, boşanma davasından ayrı olarak, TMK 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, zira boşanma davası reddedildiği takdirde TMK 197. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız bağlanan tedbir nafakasının devam edeceği, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu yanlış karar verilmiş ise de; davanın konusuz kalması ve karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararına ilişkin istinaf olmadığından, bu yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir....