Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tarafların zaman zaman bir araya geldikleri, bu nedenle de davacının geçmişteki olayları affettiği gerekçesi ile davacı için tedbir nafakası talebinin reddine ,çocuk için ise, aylık 250 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.'nun 197 vd. Maddeleri gereğince tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK.'nun 197/1 madddesinde "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir." hükmü getirilmiştir.Yargılama sırasında dinlenilen davacı tanıkları, davalının davacıya şiddet uygulaması ve eve kadın getirmesi nedeni ile aralarında sürekli bir geçimsizlik olduğunu ifade etmişlerdir....

    Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gördüğünü, davalı eşinin ise hastalığını ve tedavi sürecini bahane ederek müşterek konutu terk ettiğini ileri sürerek; lehine 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili; tarafların müşterek konutunun ...’da bulunması nedeniyle yetki itirazında bulunmuştur.Mahkemece; yasa koyucunun TMK. nun 197/2 maddesine göre açılan davalarda özel bir yetki kuralı koymadığı, bu nedenle yetkili mahkemenin 6100 sayılı HMK. nun 6. maddesi gereğince davalı eşin yerleşim yeri olan ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava, TMK. nun 185/2, 186/3 ve 197/2 maddelerine dayalı olarak tedbir nafakası istemi ile açılmıştır.Temyize konu edilen tedbir nafakası davaları için TMK. nun 201. maddesinde özel yetki kuralı konulmuştur. Buna göre, “Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir”....

      Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere ( elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir....

        -2- Ancak, davacı ve davalı evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra “yoksulluk” ve “iştirak” nafakası olarak ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          nin açmış olduğu boşanma davasının 21.03.2013 tarihli dilekçesi ile ıslah edilerek nafaka davasına ( TMK. md. 197) dönüştürdüğünün anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-20.01.2013 tarihli itibarıyla ... olan müşterek çocuk ...'in babası aleyhine usulüne uygun harcı yatırılarak açtığı bir yardım nafakası davası bulunmamaktadır. Bu durumda, dava tarihinden...'in ... olduğu tarihe kadar ... için tedbir nafakasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu husus nazara alınmadan müşterek çocuk ... yararına ... olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocuğu Eslem Eylül için davacı yararına hükmedilen aylık 150 TL. nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK md.169), daha sonra da iştirak nafakası (TMK. md. 182) niteliğinde olacağının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...

              Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuk yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı (kadın) yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de; müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de;müşterek çocuklar yönünden hükmedilen nafakaların iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                  Kadın lehine tedbir nafakası verilmesi açısından; Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı kadın lehine TMK 197.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmiş ise de; davalının cevap dilekçesinde karşı davasının olmadığı, talep ettiği nafakanın TMK 169 maddesi kapsamında olduğu, hal böyle olunca usulüne uygun açılmış karşı dava olmadan TMK 197.maddesi gereğince davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davalının dilekçesinde usulüne uygun talebi olmamasına rağmen hükmedilen tedbir nafakasına yıllık artış uygulamasının da hatalı olduğu, ancak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere TMK 169 maddesine göre hükmedilen 1.000TL tedbir nafakasının yeterli olduğu anlaşılmakla davacının tedbir nafakasına yönelik istinafı sadece TMK 197.maddesi kapsamında hükmedilen nafaka ve artış oranı üzerinden haklı görülerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

                  Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası (TMK md. 197) istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1- d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK m. 115/1) Yapılan incelemede; davalı/davacı kadının psikolojik rahatsızlığının olduğu, bu nedenle tedavi gördüğü ve ilaç kullandığı iddia edilmiş, ancak mahkemece taraf ve dava ehliyeti yönünden bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu