WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere ( elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

      nin açmış olduğu boşanma davasının 21.03.2013 tarihli dilekçesi ile ıslah edilerek nafaka davasına ( TMK. md. 197) dönüştürdüğünün anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-20.01.2013 tarihli itibarıyla ... olan müşterek çocuk ...'in babası aleyhine usulüne uygun harcı yatırılarak açtığı bir yardım nafakası davası bulunmamaktadır. Bu durumda, dava tarihinden...'in ... olduğu tarihe kadar ... için tedbir nafakasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bu husus nazara alınmadan müşterek çocuk ... yararına ... olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkek eşin, davalı-karşı davacı kadın eşin ailesi tarafından fiziksel şiddete uğradığı ve kadın eşin bu olaya tepkisiz kaldığı anlaşılmaktadır. Kusurlu kadın eş ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlayamamıştır. Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı birleşen tedbir nafakası davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde yetersiz gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) ve (2.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2015 (Prş.)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocuğu Eslem Eylül için davacı yararına hükmedilen aylık 150 TL. nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK md.169), daha sonra da iştirak nafakası (TMK. md. 182) niteliğinde olacağının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere...

            Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de;müşterek çocuklar yönünden hükmedilen nafakaların iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuk yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı (kadın) yönünden hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru ise de; müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                Kadın lehine tedbir nafakası verilmesi açısından; Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı kadın lehine TMK 197.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmiş ise de; davalının cevap dilekçesinde karşı davasının olmadığı, talep ettiği nafakanın TMK 169 maddesi kapsamında olduğu, hal böyle olunca usulüne uygun açılmış karşı dava olmadan TMK 197.maddesi gereğince davalı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davalının dilekçesinde usulüne uygun talebi olmamasına rağmen hükmedilen tedbir nafakasına yıllık artış uygulamasının da hatalı olduğu, ancak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere TMK 169 maddesine göre hükmedilen 1.000TL tedbir nafakasının yeterli olduğu anlaşılmakla davacının tedbir nafakasına yönelik istinafı sadece TMK 197.maddesi kapsamında hükmedilen nafaka ve artış oranı üzerinden haklı görülerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

                Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası (TMK md. 197) istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1- d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler (HMK m. 115/1) Yapılan incelemede; davalı/davacı kadının psikolojik rahatsızlığının olduğu, bu nedenle tedavi gördüğü ve ilaç kullandığı iddia edilmiş, ancak mahkemece taraf ve dava ehliyeti yönünden bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır....

                Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son)....

                  UYAP Entegrasyonu