Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadının, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası ile boşanma neden ile lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu yönü ile istinaf başvurusunun kabulü ile, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; yoksulluk nafakası yönünden 5 no'lu hüküm fıkrasının "karar kesinleşmesinden sonra aylık 250,00.TL yoksulluk nafakası olarak devamına", 6 no'lu hüküm fıkrasının "karar kesinleşmesinden sonra 200,00.TL iştirak nafakası olarak devamına", 7 no'lu hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak, 6100 sayılı HMK.'...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Birleşen Dava Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadın eşin açtığı boşanma davası reddedilerek kesinleşmiş, hüküm erkek eş tarafından birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmiştir. Davacı ... 27.05.2015 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün birleşen tedbir nafakası davası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2015 (Per.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davası ile kadın tarafından bağımsız "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından kusu belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve boşanma davası sebebiyle takdir edilen nafaka ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın)'ın boşanmaya bağlı ve onun fer'isi niteliğinde olmayan maddi tazminat talebinin, usulü sebeple reddedilmiş olup, bu nitelikteki ret kararının aleyhinde "kesin hüküm" oluşturmayacağına...

      Mahkemenin 2016/1175 Esas ve 2018/855 Karar sayılı ilamı ile erkeğin eşine şiddet uyguladığı, kadının ise eşini istemediği gerekçesi ile erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile iki boşanma davasının kabulüne, erkeğin tazminat talebinin reddine, kadın yararına 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, TMK'nın 174/1 maddesine göre 1.000,00 TL maddi, TMK'nın 174/2 maddesine göre 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, kadının ziynet eşyası talebini ispatlayamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, bu kararın taraflarca istinafı üzerine mahkememizde 15/11/2019 tarihinde 2019/2102- 1918 E-K sayılı ilamı ile iki davanın boşanma kısımları istinafa gelmediğinden hüküm diğer yönlerden kaldırılmıştır. Kaldırılan 19/12/2018 tarih, 2016/1175 esas, 2018/855 Karar sayılı ilamda iki boşanma davası kabul edilmiş olup, taraflar kararın boşanma kısımlarını istinaf etmediklerinden, iki davanın da kesinleşen boşanma kısımları hariç tutularak karar verilmiştir....

      Davacı-davalı erkeğin temyizi üzerine hüküm Dairemizce erkeğin davasının kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, kadının tedbir nafakası davası yönünden verilen hüküm onanmıştır. Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, nafakalar hususunda mahkemenin bozma öncesi kararında hüküm verildiğinden bu hususta yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının erkeğin boşanma davasında verdiği cevap dilekçesinde talep ettiği yoksulluk ve iştirak nafakası boşanmanın fer'i niteliğindedir. Ancak başanma hükmüyle birlikte veya boşanma kararı verilip, boşanma hükmü kesinleştikten sonra bu konularda karar verilebilir. Mahkemece ilk kararda boşanma davası reddedilmiş, bu hüküm temyiz edilerek bozulmuştur. Dolayısıyla yoksulluk ve iştirak nafakası konusunda daha evvel verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır....

        Mahkemece, davacı ile davalının anlaşmalı olarak boşandıkları ve anlaşma gereği davacının davalıdan yoksulluk nafakası talebinin olmadığı, bu nedenle boşanma ilamında talebin reddine karar verildiği, kararın kesinleştiğinden bahsedilerek kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Taraflar, Adana 6. Aile Mahkemesi'nin 29.12.2010 tarih, 2010/1172 E. – 1264 K.sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma ilamı temyiz edilmeksizin 26.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma ilamı ile; velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk için aylık 200.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş olup, davacının kendisi için nafaka isteminin reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eş için hükmedilen yoksulluk nafakası ile velayete tabi ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası boşanma durumunda söz konusu olur. Mahkemece davacı kadın için hükmedilen 100 TL. yoksulluk nafakası ile velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ve davacı anne ile yanında bulunan ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının niteliği ve başlangıç tarihleri gerekçeli kararda doğru olarak gösterilmemiştir. Bu husus bozma nedenidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yargıtay bozma ilamı ile, mahkemece verilen ilk hüküm sadece kusur belirlemesi, maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, çeyiz eşyalarının iadesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir....

              Maddesinde, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği ve nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı hükme bağlanmıştır. Yoksulluk nafakasına hükmolunabilmesi için nafaka talep eden eşin boşanmaya neden olan olaylarda, yükümlü olan eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Ancak, sonradan açılan yoksulluk nafakası davalarında yoksulluk nafakasının koşullarının oluşup oluşmadığı boşanma hükmünün kesinleştiği ana göre belirlenir. Bu şartlar yoksulluk nafakası istemine ilişkin dava tarihine göre değil, boşanma tarihine göre araştırılması ve şartları varsa yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....

                Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde düzenlenen "zina"; kusura dayalı, mutlak ve özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir (... Dural-Tufan Öğüz-... Alper Gümüş: Türk Özel Hukuku, C.III, Aile Hukuku, ..., 2011, sh.101). "Zina" davranışı; özellik taşıyan yoğunlaşmış bir kusurluluk halidir. Mutlak boşanma sebebi olması nedeniyle; boşanma kararı verebilmek için; zinanın tespit edilmesi (kanıtlanması) gerekli ve yeterlidir. Bunun sonucu olarak; zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, davalı eşin zinası kanıtlandığı takdirde; dava açan eşin kusurunun derecesi ne olursa olsun daha ağır kusurlu olsa bile, boşanma kararı verilmesini engellemez. Ancak; boşanmanın sonuçlarından ve onun fer'i (eki) olan yoksulluk nafakası (TMK.m.175) ile maddi ve manevi tazminat (TMK.m.174/1-2) taleplerinin karşılanmasında kusur bir ölçüttür. Yoksulluk nafakası talep eden eşin kusursuz veya diğer tarafa göre en azından eşit kusurlu olması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu