Aile Mahkemesinin 2010/951 esas, 2010/1265 karar sayılı dosyasında 04/03/2008 tarihinde açılan birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edildiği, erkeğin ise aynı dosyada 14/03/2008 tarihinde açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği, kararın 11/02/2011 tarihinde kesinleştiği, kadının bağımsız tedbir nafakası almaya devam ettiği ve önceki boşanma davasının açıldığı tarihten sonra kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın, davaya cevabında fiili ayrılık döneminde bir araya gelmediklerini beyan etmiş, daha sonra vekili tarafından verilen dilekçede tarafların ortak hayatı kurmak üzere bir araya geldikleri ileri sürülmüş, davalı-karşı davacı kadın ve tanıkları da bu yönde anlatımda bulunmuşlardır....
İştirak nafakası "çocuk için" bir haktır. Aile Mahkemesi bütün boşanma davalarında çocuğu yetersiz iştirak nafakası isteyen anne ve babasına karşı da korumak zorundadır. Çocuğun üstün yararı varsa hakim re'sen tarafların ekonomik durumlarına uygun bir iştirak nafakası vermesi çocuğun korunmasına yönelik uluslararası sözleşmelere uygundur. Kararda isabetsizlik yoktur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4). Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksuluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğerinden geçimi için yoksulluk nafakası isteyebilir (TMK. m. 175). Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Toplanan delillerden de davalı-davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 175. maddesi koşulları davalı-davacı kadın yararına oluşmuştur. O halde davalı-davacı kadın yararına uygun bir miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkeğin reddedilen boşanma davası, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, davacı-karşı davalı erkek yararına tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminat verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2015 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. .... ve karşı taraf davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı'(nın) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı'(nın) ağır kusurlu olduğu kabul edilerek yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de, mahkemece sabit kabul edilen ve tarafların gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir....
(TMK m. 175) Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı-davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) "kadının kendisi için tedbir nafakası davasının reddine" karar verilmesi de doğru değildir....
Maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadına yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili; kadının reddedilen yoksulluk nafakası istemine, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadının kabul edilen TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma davasına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine , tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı- davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı tarafından ise boşanma, nafakanın indirilmesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen ... 1. Aile Mahkemesinin 2011/172 esas, 2011/548 karar sayılı tedbir nafakası dosyasının getirtilip, eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2014 (Çrş)...