"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık, asıl davada tedbir nafakası, birleşen davada ise boşanma istemli olup, mahkemece tedbir nafakası talebinin kısmen kabulüne, boşanma davasının reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Avanos Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/19 esas sayılı dosyasının veya onaylı örneğinin eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.09.2012 (Prş.)...
alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3- Davacı kadının iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 6.bendinin KALDIRILMASINA, -Davacı kadının iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren geçerli olmak ve çocuklara harcanmak üzere Sümeyye Yüsra için aylık 750,00, TL, Asuela için aylık 750,00 TL'den toplam aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4- Davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 8.bendinin KALDIRILMASINA, -Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TLyoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 5- Davacı kadının tazminat miktarlarına ve faize...
alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3- Davacı kadının iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 6.bendinin KALDIRILMASINA, -Davacı kadının iştirak nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren geçerli olmak ve çocuklara harcanmak üzere Sümeyye Yüsra için aylık 750,00, TL, Asuela için aylık 750,00 TL'den toplam aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 4- Davacı kadının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 8.bendinin KALDIRILMASINA, -Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile boşanma kararının kesinleşeceği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TLyoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 5- Davacı kadının tazminat miktarlarına ve faize...
Mahalli mahkeme, tarafların boşanma davalarını kabul ederek kadın yararına ferilere hükmetmiştir. Hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, tedbir-yoksulluk nafakası, boşanma ve ziynet davası vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Davalı-davacı kadının karşı dava dilekçesinin içeriğinde aylık 400 TL tedbir-yoksulluk nafakası istenmişse de dilekçenin “talep” kısmında aylık 225 TL tedbir-yoksulluk nafakası talep edilmiş ve kadın vekilinin de bulunduğu 21/5/2015 tarihli ön inceleme duruşmasında kadının aylık 225 TL tedbir-yoksulluk nafakası talebi olduğu tespit edilmiş ve davalı-davacı vekili duruşmada tespitin doğru olduğunu ifade etmiştir. Mahkeme kadın yararına aylık 300 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1)....
Bir yandan iştirak nafakası yönünden çekişmenin sürdüğünü açıklayıp diğer yandan sanki fer'i hükümlerin tamamında anlaşma oluşmuş gibi, hükmün boşanma bölümünün yapılan sınırlama ile kesinleşmesine sebebiyet vermek telafisi olanaksız bir çelişki oluşturmaktadır. Anlaşmalı boşanma kararının fer'i hükümlerinde çekişme sürdüğüne göre anlaşmalı boşanma hükmünün boşanma bölümü kesinleştirilemez....
SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA; yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeplerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3/a bendindeki “İlk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde davacı için dava(26/10/2017) tarihinden itibaren 19.09.2019 tarihine kadar aylık 500,00TL, bu tarihten itibaren boşanma hükmünün keşinleştiği tarihe kadar aylık 200,00TL tedbir nafakasının davalı/karşı davacıdan alınarak, davacı/karşı davalıya verilmesine” sözlerinin çıkarılarak yerine “İlk derece mahkemesi tarafından hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde davacı/karşı davalı için dava tarihinden(26.10.2017) itibaren 03.05.2018 tarihine kadar aylık 500,00TL; bu tarihten itibaren boşanma hükmünün keşinleştiği tarihe kadar aylık 200,00TL tedbir nafakasının davalı/karşı davacıdan alınarak, davacı/karşı davalıya verilmesine” sözcükleri yazılmak suretiyle DÜZELTİLEREK...
Boşanma sonucu kadın eşin maddi desteğini kaybedecektir. Kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurların ağırlığı ve hakaniyet ilkesi çerçevesinde kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasında kadın yararına 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmişken erkeğin açmış olduğu boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilerek yoksulluk nafakası yönünden her iki davada kurulan hükümler arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Erkeğin ağır kusurlu olarak kabulü doğru değil ise de; verilen boşanma hükmü sonucu itibarıyla doğru bulunduğundan, boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına (HUMK.md.438/son) karar vermek gerekmiş, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 04.09.2013 tarihinde açılmış, davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istememişken tahkikat aşamasında maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası (TMK.md. 174/1,2 175) talebinde bulunmuştur. Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir....
Davalı duruşmadaki beyanında: "Aleyhime açılan boşanma davasını kabul ediyorum, bu hususta anlaşmalı boşanma protokolü düzenledik, dosyaya ibraz ettiğimiz 20/12/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü altındaki imza bana aittir,müşterek çocuklarımız Deniz ve Akar'ın velayetinin davacıya verilmesini kabul ediyorum. müşterek çocuğumuz Sahra'nın velayetinin tarafıma verilmesini talep ediyorum. Davacı eşimden herhangi bir maddi-manevi tazminat, kendim ve çocuklar için tedbir nafakası yoksulluk ve iştirak nafakası talebim yoktur. Boşanma protokolü gereğince boşanmamıza karar verilsin tahkikat duruşması için süre talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunmuştur....