"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, ödenen 175,00 TL iştirak nafakası ile 175,00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakaların her birinin 500.00.- 'er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
Davacı tarafından aylık 2000 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1700 TLyardım nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından da istinaf edilmiştir. Reddedilen yardım nafakası miktarı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (300*12=3600) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle davacının istinafının HMK 352. madde uyarınca reddine, davalının istinafının ise esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davacı tarafından aylık 2000 TL yardım nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1700 TLyardım nafakasına hükmedilmiş, karar davacı tarafından da istinaf edilmiştir. Reddedilen yardım nafakası miktarı yıllık 8000 TL nin altında olduğundan (300*12=3600) karar davacı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle davacının istinafının HMK 352. madde uyarınca reddine, davalının istinafının ise esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının oğlu olan davalıya aylık 800.00 TL yardım nafakası ödediğini, davalının okuldan mezun olduğunu, işe başladığını, gelir elde ettiğini, yardım nafakasına ihtiyacı olmadığını ileri sürerek; yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yardım nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren 300.00 TL ye indirilmesine karar verilmiştir....
Davacı kadın tarafından açılan yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının arttırımı davasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3050 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.12.2020 (Salı)...
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....
karşılandığını belirterek aylık 1.000,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyize konu yardım nafakasının red edilen yıllık miktarı 18.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davacının yardım nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davacının temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.09.2021 (Çrş.)...
İlk derece mahkemesince dava yardım nafakası davası olduğu halde karar başlığında dava nafaka artırım davası olarak, içeriğinde iştirak nafakası davası olarak nitelenmiş, nitelemede hata yapılmıştır. Dava dilekçesinin içeriğinde iştirak nafakasının yardım nafakasına dönüştürülmesi ibaresinin kullanılması davanın hukuki nitelemesi hakime ait olmakla davanın yardım nafakası davası olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. HMK 297.madde gereğince kararların gerekçeli yazılması zorunludur. İlk derece mahkemesince kararda teknik anlamda gerekçe yazılmıştır, gerekçenin yanlış olması gerekçesizlik nedeniyle kararın kaldırılmasına neden olmaz, bu haliyle davalının hukuki nitelemeye yönelik istinaf talebinin kabulüne, gerekçesizliğe yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; davanın kabulü ile davalılar lehine ayrı ayrı hükmedilen 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı T.M.K'nun 328/1 maddesine göre; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. ... olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Davalı ... 10.09.1991 doğumlu, Z. Tuçe ise 21.09.1987 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuşlardır. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364)....