Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/787 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 270,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 215,00 TL arttırılmak üzeriyle 485,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı Emin Kumru'nun davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T1 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. Reddedilen yardım nafakası davasının davacısı konumunda olan Emin dava tarihinde reşittir. Davacı Emin diğer davacı olan annesinin velayet hakkına istinaden Av. T3 verdiği vekaletname ile davada temsil edilmiş ise de dava tarihi itibariyle reşit olan çocuğun bu vekaletname ile davada temsili mümkün değildir. Zira vekaletnamenin dayanağını diğer davacı Mücella'nın velayet hakkı oluşturmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/787 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 270,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 215,00 TL arttırılmak üzeriyle 485,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı Emin Kumru'nun davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T1 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. Reddedilen yardım nafakası davasının davacısı konumunda olan Emin dava tarihinde reşittir. Davacı Emin diğer davacı olan annesinin velayet hakkına istinaden Av. T3 verdiği vekaletname ile davada temsil edilmiş ise de dava tarihi itibariyle reşit olan çocuğun bu vekaletname ile davada temsili mümkün değildir. Zira vekaletnamenin dayanağını diğer davacı Mücella'nın velayet hakkı oluşturmaktadır....
de iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaya başladığını, iş bu dava tarihi itibariyle de çalışmaya devam ettiğini, bu bilgilerle birlikte davalının yardım nafakasına ihtiyacı kalmadığını, işe girip gelir elde ettiğini, aynı zamanda ödemekte olduğu yardım nafakası nedeniyle müvekkilinin ekonomik açıdan zorlandığını, bu süreçte müvekkilinin maddi durumunun kötüye gittiğini, müvekkilinin beslenme, sağlık, elektrik, su, ısınma gibi giderleri ile davacının gelir durumu birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin ödemekte olduğu yardım nafakasının kaldırılmasının gerektiğini belirterek Aksaray 2. Aile Mahkemesi'nin 2018/82 Esas - 2019/770 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
de iş güvenliği uzmanı olarak çalışmaya başladığını, iş bu dava tarihi itibariyle de çalışmaya devam ettiğini, bu bilgilerle birlikte davalının yardım nafakasına ihtiyacı kalmadığını, işe girip gelir elde ettiğini, aynı zamanda ödemekte olduğu yardım nafakası nedeniyle müvekkilinin ekonomik açıdan zorlandığını, bu süreçte müvekkilinin maddi durumunun kötüye gittiğini, müvekkilinin beslenme, sağlık, elektrik, su, ısınma gibi giderleri ile davacının gelir durumu birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin ödemekte olduğu yardım nafakasının kaldırılmasının gerektiğini belirterek Aksaray 2. Aile Mahkemesi'nin 2018/82 Esas - 2019/770 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
TMK.nun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü ile iştirak nafakasından bahsedilse de, aynı kanunun 364/1.maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" denilmekle yardım nafakasından söz edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili dilekçesinde iştirak nafakasının arttırılmasını talep etmiş ise de davada, TMK.nun 364/1.maddesi gereğince reşit olan davacı için davalı babadan yardım nafakası talep edilmektedir. Bu durumda, mahkemece; davacının davalı babasından yardım nafakası talep edebilme koşullarının oluşup oluşmadığı incelendikten sonra oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır....
Mahkemece, davacılar yararına anılan yasa maddeleri gereğince, yardım nafakasına karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek davalı babanın davacı kızlarına tedbir ve yoksulluk nafakası ödemesine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1. ve 2. fıkralarının tamamen çıkarılarak yerine; " 1. Davacı ... için dava tarihinden itibaren aylık 200.00.- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2. Davacı ... için dava tarihinden itibaren aylık 200.00.- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine " ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece; davacının üniversite öğrencisi olduğu, eğitimine devam ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile aylık 300TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; davacı çocuk yararına hükmedilen aylık 100,00TL nafakanın 200,00TL artırılarak dava tarihinden itibaren 300TL yardım nafakasının davacının eğitimi bitinceye kadar davalıdan tahsiline, nafakanın her yıl başından itibaren TEFE oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, 200,00 TL iştirak nafakasının reşit olması nedeniyle kesildiğini, eğitimine devam edebilmesi için davalı babasından 500,00 TL yardım nafakası talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 225,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, verilen bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir....