Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle"...nafakanın çocuk tarafından kullanılamaması,müvekkilinin zaten sıklıkla çocukla görüşmesi ve haliyle ekonomik destek sunması gibi sebeplerle tedbir nafakası kararının kaldırılması ya da müvekkili lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava çocuk için tedbir nafakasının artırımı talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

dan ayrı ayrı aylık 200'er TL yardım nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere davalılardan alınarak davacı kuruma ödenmesine; nafaka miktarının her yılın sonunda üfe oranında artırılmasına; davalı ... yönünden yardım nafakası talebinin reddine; karar verilmiş, hüküm davalılar Yusuf, Nazire ve Emine tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacı kurum bakımında olan Yüksel Pınar için davalı kardeşlerden yardım nafakası istemine ilişkindir. Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364) Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı T1 lehine Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/490 Esas 2018/170 Karar sayılı ilamı hükmolunan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı Melike Çiçekçi lehine Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/490 Esas 2018/170 Karar sayılı ilamı hükmolunan aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak davacının reşit olduğu 19/07/2020 tarihine kadar devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından artış miktarının düşük belirlendiğinden bahisle istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 01/10/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00- TL. yardım nafakasının davalı T3 alınarak davacı T1 verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yardım nafaka miktarının her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne, aylık 5000 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu, dava tarihi itibariyle ergin olan davacının, davalı babasına karşı açtığı yardım nafakası talebine ilişkin olmasına rağmen, hükümde iştirak nafakası olarak değerlendirilmiş olması doğru görülmemiş ise de, bu husus mahallinde mahkeme tarafından düzeltilebilecek maddi hata olarak kabul edilmiştir....

      , davacının ısrarlı talebi üzerine davalının son 10 yıldır aylık 400,00 TL nafaka ödediğini, hiç bir artırım yapmadığını, davacının annesi ve üvey babası ile yaşadığını, annesinin ise 14.03.2019 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine teyzelerinin yanına sığındığını, davacının beyne pıhtı atması neticesinde felç geçirdiğini, halen tedavi gördüğünü, fizik tedavisinin bu nedenle de devam ettiğini, tedavilerinin ve hastaneye gidiş gelişlerinin masraflı olduğunu belirterek, davalının ödediği 400,00 TL yardım nafakasının artırılarak 2.500,00 TL olarak ödenmesine ve yardım nafakasının her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      Boşanma sırasında takdir edilen yoksulluk nafakası tutarı aylık 1.300 TL olup yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, mevcut durumda mahkemece takdir edilen nafaka artırımı (300x12=3.600 TL) ile iştirak nafakası davasının reddine ilişkin kararların HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, davalı davacı vekilinin verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince yoksulluk nafakasını artırılması ve iştirak nafakalarına ilişkin davalar yönünden istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden davalı davacı tarafın 02/03/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi karşısında feragatin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla...

      devam etmesi nedeniyle davalıdan aylık 1.000,00TL yardım nafakası talepli dava açtığı, davalının davanın reddine karar verilmesini istediği, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile aylık 750,00TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, bağlanan nafakanın her yıl TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edildiği, karara karşı davalının kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

      Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalının 2005 yılında boşandıklarını, müşterek çocukları için davalının ödediği aylık 100,00 TL iştirak nafakasının, çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının her geçen gün artması ve enflasyon karşısında çok düşük kaldığını ileri sürerek, 500,00 TL'ye yükseltilmesini (dava tarihi itibariyle reşit olan .... için ise 500,00 TL yardım nafakası) olarak karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .... için 150 TL yardım nafakası ve Selin için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 150,00 TL.ye yükseltilmesi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

        UYAP Entegrasyonu