Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/602 Esas ve 2015/70 Karar sayılı cevap dilekçesinde; davacının yoksulluk ve iştirak nafakası aldığını, davacının babasının yardım ettiğini, davacının giyim eşyaları satarak para kazandığını, kardeşine maddi yardım yaptığını, yardım nafakası ödeyebilecek maddi gücünün olmadığını belirterek davanın reddi istemiştir.Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile; asıl davada, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 35,00 TL artırılarak aylık 285,00 TL’ye müşterek çocuk için hükmolunan aylık 175,00 TL’nin dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 25,00 TL artırılarak aylık 200,00 TL ye yükseltilmesine ve her yıl yıllık ÜFE oranında artırılmasına; birleşen davada, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Asıl dava yönünden temyiz incelemesinde;5219 ve 5236 sayılı yasalar...
Mahiyeti itibariyle (TMK. nunun 328/2- 364/1 mad) istenilen nafaka yardım nafakası niteliğinde olup mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu "iştirak nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile ilamın karar başlığında davacı bölümünden sonra gelmek üzere “BİRLEŞEN DOSYANIN DAVACISI: ...- ... kızı 1989 doğumlu ..........” cümlesinin yazılmasına, yine hükmün ikinci maddesindeki "...aylık 200 YTL iştirak nafakasının…” sözlerinin çıkarılarak yerine "…aylık 200 YTL yardım nafakasının…” sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 7.60 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının giderleri ve davalının gelir durumu nazara alındığında; davacının yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiş olması, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacı çocuğun yaş ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde yardım nafakasının bir miktar artırılmasına karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yardım nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NAZIMİYE ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2014 NUMARASI : 2014/3-2014/138 Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; aylık 300.00 TL yardım nafakası ödediğini,davalının okulunu bitiremediğini,amacının nafaka almak olduğunu,davacının çalışabileceğini; ancak, gece hayatı olduğunu belirterek; yardım nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; öğreniminin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
(Anne); mevcut ödenmekte olan 30 TL yoksulluk nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek, 400 TL artırılmasını, müşterek çocukları ... için ödenmekte olan 50 TL iştirak nafakasının 600 TL'ye yüksetilmesini ve reşit olan müşterek çocuk ...'ya ödenmekte olan 50 TL iştirak nafakasının onun öğrenci olması nedeniyle 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı anne için yoksulluk nafakası 103 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, müşterek çocuk ... için iştirak nafakasının 190 TL'ye yükseltilmesine, diğer davacı müşterek çocuk ...'nın reşit olduğu için iştirak nafakası artırım talebinde bulunamayacağından bahisle, ... yönünden davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının bütün, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Hakim iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır. Somut olayda; Küçükçekmece 1.Aile Mahkmesinin 2013/784 E.- 2013/973 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalının küçüklerin giderlerine katılması için dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, bu tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 150,00'şer TL'den 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, bu dava ise, 07.05.2014 tarihinde açılmıştır. Müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasının bağlandığı boşanma davasının kesinleştiği tarih üzerinden 1 yıl bile geçmeden davacı tarafından iştirak nafakasının artırımı davası açılmıştır....
nın doğum tarihinin 23.03.1996 olduğu, müşterek çocuğun iş bu davanın açıldığı 30.12.2014 tarihinden önce reşit olduğu ve davanın kendisi adına açıldığı, her ne kadar müşterek çocuk için daha önce iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de, müşterek çocuk için bu dava ile talep edilenin yardım nafakası olduğu gözönünde bulundurularak, müşterek çocuk Mina için yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, iştirak nafakasının artırılması şeklinde karar verilmesi doğru değilse de; belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1.bendinde yer alan; "1.200 TL olan yardım nafakasının 100 TL daha artırılarak 1.300 TL ye çıkartılmasına, bu nafakanın" ifadesinin çıkartılarak, yerine "davacı için 1.300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline" ifadesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2016 tarihinde...
in asıl davaya yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, asıl dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi gereğince asıl davanın kısmen kabulüne, ortak çocuk ... için 12.07.2019 tarihinden itibaren 7.500,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ergin olduğu 16.04.2020 tarihine kadar her ay davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yargılama aşamasında mahkemece hükmedilen 4.500,00 TL tedbir nafakasının mükerrerliğe neden olmaması için tahsil aşamasında dikkate alınmasına, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuğun ihtiyaçları ve paranın satın alma gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarı az olduğu gerekçesiyle yardım nafakası miktarına yönelik davacı ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2015 NUMARASI : 2014/588-2015/206 Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının Giresun Üniversitesi ............. Fakültesi ...............bölümünü kazandığını, masrafları olduğunu ileri sürerek; aylık 125.00.TL olan yardım nafakasının 800.00.TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiş; duruşmada ise, aylık 175.00.TL yardım nafakası ödeyebileceğini belirtmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. ./.. -2- Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....