"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 17.09.1997 doğumlu müşterek çocuk Semanur için takdir ve tayin edilen iştirak nafakasının, ergin olduğu tarihe kadar devam edeceğinin ve davacı kadın lehine 3.000 TL. maddi, 4.000 TL. manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedildiği halde hüküm kısmına 3.000 TL. maddi, 4.000 TL. maddi tazminat olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya...
Dava iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. ( TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331. maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....
Davalı kadın tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinde bulunulmuştur. Davalı kadının süresinde olmayan cevap dilekçesinde yer alan tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı erkek dava dilekçesinde maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) talep etmiştir. Davacının bu talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Dairemiz bozma ilamında çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi "bozma sebebi" olarak gösterilmiş; mahkemece bozmaya uyularak karar verildiği halde çocuk için anne yararına hükmedilen aylık 100 TL nafakanın tedbir nafakası olarak belirtileceği yerde (TMK md. 169); bu nafakanın iştirak nafakası olarak yazılması doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (TMK md. 438/7)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içeresinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 174/1-2), tedbir nafakası (TMK. md. 169) ve yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) boşanmanın eki niteliğindedir. Bu taleplerin reddi veya kabulü halinde ayrıca harç alınamayacağı gibi, tarafların leh veya aleyhlerine masraf ve vekalet ücretine de hükmedilemez. Bu yönler nazara alınmadan bozmadan sonra boşanmanın ferileri yönünden devam eden davada yeniden harç tahakkuk ettirilmesi ve davalı kadın lehine usulüne uygun açılmış dava ya da karşılık davası bulunmadığı halde vekalet ücretine hükmolunması doğru görülmemiştir. Ancak bu yönler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Aile Mahkemesi'nin 31.01.2020 tarih, 2018/1735 esas ve 2020/80 karar sayılı ilamının kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden kaldırılmasına ve HMK'nın 353/1- b,2....
KABULE GÖRE DE; Mahkemece davalı tarafın yasal süre içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmediği kabul edildiği halde, davalı tarafın yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat (TMK m.174/1- 2) talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi, Boşanma veya ayrılık davasında geçici tedbir nafakası (TMK m.169) verilirken kural olarak tarafların kusur durumu ölçü olarak alınamaz. Başka bir anlatımla geçici tedbir nafakası isteyen tam kusurlu olsa bile gereksinimi varsa kendisine geçici tedbir nafakası verilmelidir. Kanun koyucu boşanma hukukunda nafaka kurumu için kusur unsurunu sadece yoksulluk ve bağımsız tedbir nafakasında öngörmüştür. Belirtilen yasal düzenleme dikkate alınmaksızın davalı için TMK 169 maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakasının davalının boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu gerekçesiyle kaldırılması da doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın kadın olduğunu, kadın bakımından maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşmediğini, yine iştirak nafakası takdirinin de doğru olmadığını, bu nedenle davanın reddine ilişkin karar ve davacı lehine hükmedilen maddi manevi tazminat, yoksulluk - iştirak nafakaları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine, karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir. Kadının açtığı dava sonucu verilen boşanma kararı ile ziynet talebinin reddine ilişkin karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....
GEREKÇE : Dava ve karşı dava; TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davalı davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Emirhan'ın velayetinin babaya verilmesine, çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için yasal faiziyle birlikte 300.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; TMK 162 maddesi uyarınca açılan davanın reddine, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 300 TL tedbir - iştirak nafakası, erkek için 7.000 TL manevi, 8.000 TL maddi tazminat takdirine, kadının tedbir - yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....