"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı, iştirak nafakası, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kabul edilerek kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilmesine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakası alan eş, iştirak nafakası ile yükümlü tutulamaz. Bu nedenle velayeti davalı-karşı davacı erkeğe verilen müşterek çocuk ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; tedbir nafakasının miktarı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının erkeğin birleşen boşanma davasında Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesi uyarınca hükmedilen tedbir nafakası niteliğinde olduğu, davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasının ise kadının ayrı yaşama hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası reddedilen davacı-karşı davalı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik...
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının kabul edilen tedbir nafakası davasına (TMK m.197) yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan nafakanın yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, tedbir nafakası davasına (TMK m.197) yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davasına yönelik itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, davalı-davacı kadın tarafından hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulması...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek evliliğin mutlak butlanla iptali olmadığı taktirde boşanma talep etmiş, davalı-davacı kadın asıl davaya verdiği cevapta davanın reddini savunmuş, herhangi bir talepte bulunmamış, erkek cevaba cevap vermemiş ve dilekçeler aşaması tamamlanmıştır. Davalı-davacı kadın ayrıca birleşen boşanma davası açmış ve bu davada maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinde bulunmuştur. Mahkemece erkeğin davasının kabulüne evliliğin mutlak butlanla iptaline, kadının boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2004/391 esas sayılı dosyası ile davacı ve müşterek çocuk için verilen (26.04.2004 tarihinde) 150.00'şer TL tedbir nafakasının artışına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra bu nafakanın davacı için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. 6. Aile Mahkemesinin 2008/816-2009/398 karar sayılı boşanma davasında tarafların Mk. 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına 07.04.2009 tarihinde karar verilmiş, davacı kadının temyizi üzerine Yargıtay'a gönderilmiş, henüz kesinleşmemiştir. Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebi ve bu konuda verilmiş bir hüküm yok ise de, davacı, önceden verilmiş olan tedbir nafakasının artırılmasını istemiştir. Boşanma davasının derdest olması, tedbir nafakasının artırılması talebine engel değildir....
Mahkemece, boşanma kararının ekinde hükmedilen maddi tazminat, yargılama gideri ile vekalet ücretinin, boşanma kararı kesinleşmeden infaz edilemeyeceği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. HUMK'nun 443/4. (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; 06.05.2015 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu ... 6....
Temyiz incelemesinde inceleme dışı bırakılan davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve fer'i hükümler kesinleşmediği halde; bozma sonrası verilen 17.12.2013 tarihli ikinci kararda; davacı-davalı kadının boşanma davası, velayet, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası hususunun kesinleştiğinden bahisle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, mahkemece yapılacak iş her iki dava ve fer'ileri hakkında yeniden ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2015 (Per.)...
dönük olarak kesinleştirdiğini, yoksulluk nafakası yönünden ise yeniden lehlerine karar vererek nafakanın kaldırılmasına karar verdiğini, tedbir nafakaları yargılama boyunca hakimin re'sen aldığı bir geçinme önlemi olduğunu, bu tedbirlerin boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erdiğini, yoksulluk nafakaları boşanma kararı kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini, yoksulluk nafakalarına ilamsız tedbir nafaka dosyası üstünden değil karar tarihi itibariyle ilamlı takip açılmasını gerektirdiğini, boşanma kararı 09/05/2016'da kesinleştiğinden tedbir nafakası da tarihte sona erdiğini, dosya hesabının buna göre yapılması ve haczin kaldırılması, dosyanın infaz edilmesi, kasadaki paraların müvekkile iade edilmesi, alacaklıya fazla ödenenlerin ise hesaplanması önündeki talepler icra müdürlüğünce reddedildiğini, nafaka yönünden kararın temyizde olması da gerekçe gösterildiğini, ancak talebin kabulü halinde yoksulluk nafakası riske girmeyecek, karar bozulsa bile yoksulluk nafakası kesinleşmeden...
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175) Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve evli kalınan süre dikkate alınarak davacı/karşı davalı kadın lehine yoksulluk nafakası miktarı yetersiz bulunmuş ve boşanma kararının kesinleşmesinden başlayarak aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının davalı/karşı davacı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan gerekçe ile dava taraflarıın istinaf istemlerinin kısmen kabulüne, kusurun gerekçede açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davacı/ karşı davalı kadının maddi-manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik,davalı karşı davacı erkeğin Hira Nur lehine tedbir ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, tarafların sair istinaf istemlerinin esastan reddine ilişkin karar verilmesi gerekmiştir....
-TL.’ nin davalının bütün yoksulluk nafakası alacağı olan 48.000,00.-TL.’ düşülmesine (mahsup edilmesine) ilişkin talebini içeren davanın mahkemece reddi yönünde, kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Boşanma davası içerisinde TMK'nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla yürürlükte bulunan HUMK’nun 443/4. maddesine (6100 s. HMK. m. 367/2) göre aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe infaz edilemez. Ayrıca boşanma ilamının eklentisi olan yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabidir. Ancak boşanma ilamı daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetildiğinde kesinleşmeleri gerekli değildir....