İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ilk dava olan tedbir nafakası talebi hakkında boşanma konusunda verilecek olan kararda değerlendirme yapıldığından, tedbir nafakası davası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkek eşin, karşı boşanma davasının reddine, davacı kadın eşin karşı davaya karşı açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı için takdir edilen 650TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 50.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı ... ve davalı-karşı davacı ..., 02.01.2017 tarihli dilekçeleriyle davalarından feragat ettiklerini bildirdiklerinden, bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün her iki boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden davacı kadının bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin hükümlerinin kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren TMK'nın 175.maddesi uyarınca aylık 750 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Ali Efe için yine boşanma kararının kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 750 TL iştirak nafakası takdirine, davacı tarafın takdir edilen tedbir nafakalarına yönelik istinaf isteminin reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dairemiz kararı davacı erkek tarafından, kusur tespiti, davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden ve başka bir mahkemede açtığı yeni bir boşanma davası olduğunu, bu davanın iş bu dava ile birleştirilmesi yönünden, davalı kadın vekili ise kusur tespiti, maddî ve manevî tazminatlar, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, boşanma yönünden hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tüm yönleriyle temyiz etmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....
Ayrıca madde metninden de anlaşıldığı üzere, yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T.: Aile Hukuku, C. 2, 15. Bası, İstanbul 2013, s. 302). Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....
Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyada ile açılan tedbir nafakası davasının kabulü ile, müşterek çocuk Miray için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddedilmiş olmasını, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava erkek tarafından açılan boşanma ve fer'ilerine, birleşen Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyası kadın tarafından açılan tedbir nafakası davası, birleşen Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/352 Esas sayılı dosyası ise kadın tarafından açılan boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyada ile açılan tedbir nafakası davasının kabulü ile, müşterek çocuk Miray için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; asıl davanın reddedilmiş olmasını, birleşen boşanma davası ile birleşen tedbir nafakası davasının kabul edilmiş olmasını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava erkek tarafından açılan boşanma ve fer'ilerine, birleşen Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/271 Esas sayılı dosyası kadın tarafından açılan tedbir nafakası davası, birleşen Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesinin 2020/352 Esas sayılı dosyası ise kadın tarafından açılan boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Aile Mahkemesi 2018/540 Esas 2018/616 karar sayı ile 14/12/2018 tarihinde kesinleşen boşanma dosyasında tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olup bu dosyada davacı açıkçı müşterek çocuklar için iştirak nafakası talebinden feragat ettiğini beyan etmesine rağmen kısa bir süre sonra iştirak nafakası talepli dava açması hakkın kötüye kullanılması mahiyetindedir. Bu sebeplerle ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi isabetsizdir....
Mahkemece boşanma ilamı kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle maddi- manevi tazminat, işlemiş faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden takibin iptaline, nafakaya dair ilamın ise kesinleşmeden takibe konulabileceği gerekçesiyle bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun geçici 3.maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4 (HMK'nun 367/2.) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemez. Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan iştirak nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. İlamın esasının kesinleşmesi zorunlu olan hallerde fer'ilerinin de kesinleşmeden takibe konulabilmesi mümkün değildir. (HGK 07.11.1990 tarih 1990/12-446 Esas 564 Karar). Ayrıca çocuk için hükmedilen iştirak nafakası, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren istenilebilir hale gelecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiaz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında; mahkemece verilen ilk hüküm kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiş, boşanma hükmü ile diğer yönler temyize konu edilmediğinden kesinleşmiştir. Hüküm davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....