Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, maddi tazminat miktarı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının sabit maaş geliri ve saptanan malvarlığı karşısında, boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği ve bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle de yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...

    nin açmış olduğu boşanma davasının reddine dair verdiği karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur. Yerel Mahkeme bozma ilamına iştirak nafakası yönünden uymuş; yoksulluk nafakası yönünden ise istek yokluğundan yoksulluk nafakası konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vererek ilk kararında direnmiştir. (Uyulan kısım taraflarca temyiz edilmemiştir.) Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davacı-davalı G... C… …'nin yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanunu 174.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için davacının yoksulluk nafakası isteği olması şarttır ancak bu isteğin mutlaka dava dilekçesinde bulunması gerekmez yargılama aşamasında da yoksulluk nafakası isteğini dile getirebilir....

      Eldeki davanın 27/08/2018 tarihinde açıldığı, yurtdışındaki boşanma ilamının 05/05/2014 tarihinde kesinleştiği, tedbir nafakasının ancak boşanma kararı kesinleşinceye kadar verilebileceği, ancak bu davanın açıldığı tarihte yurtdışındaki boşanma kararının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla 27/08/2018 de açılan boşanma davasında kadın lehine tedbir nafakası verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf talebi reddedilmiştir. Aynı gerekçe ile çocuk lehine de tedbir nafakası verilemeyeceğinden erkeğin istinafının kabulü ile çocuk için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ve çocuk için tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Somut olayda kadının Fransa devlet yardımıyla geçimini sağladığı, her hangi bir çalışmasının olmadığı, erkeğin ise işçi olarak çalıştığı, kadına Fransa devleti tarafından ödenen yardım parası kadını yoksulluktan kurtaran devamlılık arz eden bir gelir olarak nitelendirilemez....

      DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm boşanma ve tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.03.2011(Pzt)...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...

        Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...

        TMK 169.madde kapsamında boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, davalının eşine karşı ekonomik destek yükümlülüğünün devam ettiği dikkate alındığında kadın lehine tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumu ve hakkaniyete uygun olmakla davalı erkeğin, kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dairemizde oluşan kanaat kapsamında erkeğe kusur yüklenemeyeceğinden bu haliyle kadın lehine TMK 175.madde kapsamında yoksulluk nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığından erkeğin, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6.bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarında boşanma talebinin kabul ya da reddine göre maktu vekalet ücreti takdir edilir....

        Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...

        verilen ilk hükümde her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, eşit kusur nedeniyle kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına yoksulluk nafakasına, , erkeğin birleşen yoksulluk nafakası davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar, ziynet alacağı davasının reddi, birleşen dava yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadın yönünden vesayet araştırması yapılmak üzere hüküm kaldırılarak diğer yönlerden incelenmeksizin mahkemesine gönderilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu