Ancak verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru bulunduğundan, boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması yönüne gidilmiş (HUMK m.438/son) ve davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Davacı-davalı kadın 01/08/2014 tarihinde açtığı dava ile kendisi ve ergin olmayan ortak çocukları Yasemin için tedbir nafakası talep etmiş, davalı-davacı erkek ise 15/08/2014 tarihli birleşen boşanma davası ile boşanma ve ortak çocukların velayetini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin kısmi bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadın tarafından, TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası dışında boşanma davası ve fer'ileri yönü ile verilen kararın, Yargıtay 2....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 05/02/2014 ESAS-KARAR NO : 2013/722-2014/148 Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakası ile ilgili hüküm kurulmaması ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (koca) ve ailesinin, davalı-davacıya şiddet uygulamasından sonra tarafların ayrı bir eve taşınarak yedi yıl daha evlilik birliğini sürdürdüklerinin, şiddet olayının affedildiğinin, bu nedenle boşanma sebebi sayılamayacağının, her iki tarafın da yükümlülüklerini yerine getirmediği için evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğunun, davalı-davacı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, birleşen tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklı olduğunu ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 197. madesi uyarınca tedbir nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, tedbir nafakasına yönelik birleşen dosya yönünden ise ayrı yaşamanın haklı olduğunun ispat edilemediği değerlendirildiğinden, tedbir nafakası...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat istekleri, yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk lehine hükmedilen nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğerinden geçimi için yoksulluk nafakası isteyebilir (TMK. m. 175). Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiştir....
Bentteki yoksulluk nafakası hükmünün kaldırılarak, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 6. Bentteki çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası hükmünün 6- a bendi olarak, 7....
Yabancı mahkemelerce verilen boşanma hükümleri Türk Mahkemelerince tanınmakla, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan geçerli olmak üzere hüküm ve sonuç doğurur (5718 s. MÖHUK m. 59). O halde tarafların evliliği yabancı boşanma ilamının kesinleştiği 04.05.2011 tarihinde son bulmuştur. Eldeki dava ise evlilik birliğinin sona erdiği tarihten sonra 07.09.2012 tarihinde açılmıştır. Boşanma davası sırasında hükmedilen geçici tedbir nafakası Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır” şeklindedir. Boşanma ve ayrılık davalarının devamı sırasında geçici önlemlere hasren düzenlenen tedbir nafakası ancak evlilik birliğinin devamı sırasında ve fakat boşanma davasının açılmasıyla mümkündür....
Eldeki davanın 27/08/2018 tarihinde açıldığı, yurtdışındaki boşanma ilamının 05/05/2014 tarihinde kesinleştiği, tedbir nafakasının ancak boşanma kararı kesinleşinceye kadar verilebileceği, ancak bu davanın açıldığı tarihte yurtdışındaki boşanma kararının kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla 27/08/2018 de açılan boşanma davasında kadın lehine tedbir nafakası verilemeyeceğinden davacı vekilinin istinaf talebi reddedilmiştir. Aynı gerekçe ile çocuk lehine de tedbir nafakası verilemeyeceğinden erkeğin istinafının kabulü ile çocuk için verilen tedbir nafakasının kaldırılmasına ve çocuk için tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Somut olayda kadının Fransa devlet yardımıyla geçimini sağladığı, her hangi bir çalışmasının olmadığı, erkeğin ise işçi olarak çalıştığı, kadına Fransa devleti tarafından ödenen yardım parası kadını yoksulluktan kurtaran devamlılık arz eden bir gelir olarak nitelendirilemez....
verilen ilk hükümde her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, eşit kusur nedeniyle kadının tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına yoksulluk nafakasına, , erkeğin birleşen yoksulluk nafakası davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar, ziynet alacağı davasının reddi, birleşen dava yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadın yönünden vesayet araştırması yapılmak üzere hüküm kaldırılarak diğer yönlerden incelenmeksizin mahkemesine gönderilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...