nafakası yönünden hüküm kurmuştur....
Biendekopf Sulh Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açan davacı kocanın davası “haklı görülerek” tarafların boşanmalarına dair verilen karara ilişkin 19.3.2007 tarihinde açılan tenfiz davasının kabulüne karar verilmiş olup tenfiz kararı 1.11.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Yerel mahkeme bir yandan konusu kalmadığından boşanmalarına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verirken bir yandan da “boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren” yoksulluk nafakası vererek kendi içinde çelişkiye düşmüştür. Koca tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilerek yabancı mahkemede boşanma kararı verildiği, yabancı mahkeme kararında davacı kocaya hiçbir kusur yüklenilmediği halde temyiz konusu bu davada kocanın maddi ve manevi tazminat ile sorumlu tutulması hakkaniyete aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Yoksulluk Nafakası-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarları ve tedbir taleplerinin mahkemece karar verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.09.2015 günü davalı-davacı ... ile vekili Av. ....geldiler. Karşı taraf davacı-davalı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların delil listelerinde bulunan ve incelemesine gerek görülen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımlarına göre davalı-karşı davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve birlik görevini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; davacı-karşı davalı kadının ayrı yaşamakda haklı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davacı-karşı davalı kadının boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istediği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; tedbir nafakası ve tazminatların miktarı yönünden, davalı (koca) tarafından ise; boşanma hükmü ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının yoksulluk nafakası isteğinin bulunmaması sebebiyle hüküm fıkrasında "koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası talebinin reddine", kararın gerekçe kısmında ise "tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına" denilmesinin sonuca etkili olmamasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru...
Yukarıdaki yasal düzenleme dikkate alındığında mahkemce, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın için dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken, boşanma kararının kesinleştiği gerekçesiyle tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar verilerek, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınmak suretiyle davalı kadın için dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 150,00 TL tedbir nafakası takdiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....
TL iştirak nafakası olarak ödenmesine ve yoksulluk ile iştirak nafakalarına her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına hükmedilmiştir. Kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir(muaccel) hale gelir ve ÜFE artış oranına da kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilir. Nafaka yükümlüsünün dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar ödeyeceği nafaka tedbir nafakasıdır. İlk derece mahkemesi hükmünde, yoksulluk nafakası ile bu nafakaya artış oranına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi ve yine iştirak nafakası ile bu nafakaya artış oranına ise karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir(HMK m. 370/2)....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tâbi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan ... 9....
Sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, bu kararın 06.04.2019 tarihinde kesinleştiği, ortak çocuk Miran Asaf'ın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 16.05.2019 tarihinde doğduğu, velayetin askıda olduğu, mahkemece çocuğun yaşı ve babanın velayet talebinin olmaması dikkate alınarak velayet hakkının davacı anneye verildiği, anlaşmalı boşanma davasında tarafların karşılıklı olarak tedbir ve yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirdiklerinden kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, ancak anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılan ve feri nitelikte bulunmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, Ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakası miktarının fazla olduğu...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin TMK’nun 161. maddesine göre açılan zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı kadın tarafından açılan TMK’nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davasının reddi ile erkeğin 166/1. maddesine göre açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına tedbir nafakası ile erkek yararına tazminata hükmedilmiş, kadının yoksulluk ve tazminat taleplerinin reddine karar...