Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış İse de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre yetersiz kaldığı aylık 1.500,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek iştirak nafakası 1.500,00 TL olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

nedeni ile almış olduğu nafaka ÜFE oranında arttırılsa da yetersiz kaldığını, bu nedenle almış olduğu nafakanın arttırılmasına karar verilmesini talep ettiğini, geliri bulunmadığı için adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini, nafakanın 2.000,00 TL ye çıkartılmasına, nafakanın ÜFE oranında arttırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

Her ne kadar nafakanın belirlendiği Konya 3.Aile Mahkemesinin 2017/1347 esas sayılı dosyasında verilen kararın 20/01/2020 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın 02/10/2020 tarihinde açıldığı görülmüş ise de her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirildiği, buna göre Konya 3.Aile Mahkemesinin 2017/1347 esas sayılı dosyasındaki nafakanın da o davanın açıldığı şartlara göre belirlendiği gözetilerek nafakanın artış miktarı belirlenirken bu husus dikkate alınmıştır....

Hukuk Dairesi 2012/20477 Esas 2012/25149 Karar numaralı ilamı ) fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş " gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile; Dursunbey Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2013/16 Esas - 2015/2 Karar sayılı ilamıyla davacı yararına hükmedilen aylık 200,00- TL nafakanın aylık 700,00- TL arttırılarak aylık 900,00- TL'ye çıkartılmasına, aylık 900,00- TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının nafakanın ÜFE oranında arttırılması talebinin nafakanın niteliği itibariyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

çok düşük olduğunu belirterek nafakanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte şimdilik aylık 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine, bir önceki yılın en az %10 fazlası olarak nafaka artış oranının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Belirtilen usül hükmü ve ''çoğun içinde az da vardır''ilkesi gereğince nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesi mümkün olup, mahkemenin bu yöne ilişkin direnmesi de yerinde değildir.Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.06.2015 gün ve 2014/3-49 E- 2015/1527K sayılı kararında da aynı ilke kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında birkısım üyeler tarafından, nafakanın kaldırılması istemi nafakanın indirilmesi istemini de kapsayacağından nafakanın indirilmesine hükmedilmesinin mümkün olduğu,ancak davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından nafakanın kaldırılmasına ilişkin direnme kararının onanması gerektiği görüşü savunulmuşsa da, yukarda açıklanan nedenlerle bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Ancak, 28.11.1956 gün ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade edeceğinden , kararda nafakanın geçerlilik tarihinin belirtilmemesi, ayrıca davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmasına ve dava kısmen kabulü edilmiş bulunmasına göre, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 2. fıkrasının 4. satırında yer alan "300,00 TL nafakanın" ifadesinden sonra gelmek üzere "dava tarihinden itibaren" ifadesi yazılmak, hükmün 4. fıkrasının hükümden tamamen çıkartılarak yerine "AAÜT gereğince 575,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 1.4.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişiklikler (TEFE-ÜFE oranları) nazara alındığında, takdir edilen (artırılan) yoksululk nafakası miktarı çok olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "yoksulluk nafakasının 300,00 TL arttırılarak aylık 450,00 TL'ye çıkartılmasına ve aylık 350,00 TL iştirak, 450.00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 800.00 TL nafakanın" ifadesinin çıkartılarak yerine "yoksulluk nafakasının 250,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL 'ye çıkartılmasına ve aylık 350,00 TL iştirak, 400,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplam 750,00 TL nafakanın" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 35.00 TL.bakiye temyiz harcının temyiz...

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Asıl dava yoksulluk nafakasının artırılmasına, birleşen dava ise bu nafakanın kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece boşanma kararındaki anlaşma protokolu gereğince nafakanın şartlı verildiği belirtilerek asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Tarafların boşanma davası dosyasındaki 28.03.2007 tarihli protokol hükümleri ile 05.04.2007 tarihli boşanma kararı okunup irdelendiğinde; davacının yeniden evlenmesine kadar davalının nafaka ile yükümlendiği anlaşılmaktadır....

          için takdir edilen 150 TL nafakanın da 225 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" bendi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 14.25.TL. bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.3.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu