WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması şeklinde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2019 NUMARASI : 2019/29 ESAS - 2019/658 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin yargılama masraflarını kaşılayacak durumunun olmadığını, davanın davacı müvekkilinin maddi gücünün olmadığındın dolayı nafakanın kaldırılması amaçlı açıldığını, İzmir 12....

    Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 6 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

    Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 6 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

    Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Ne var ki, artış miktarı yeterli düzeyde değildir....

    etki eden olgulardan kabul edilmediği, nafakanın azaltılması hususunda vicdani kanaat oluşmadığı, davacı tarafın her zaman nafakanın azaltılması için dava açabileceği, nafaka miktarının şimdilik indirilmesinin hakkaniyete aykırı olacağına dair tam bir vicdani kanaate varıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....

      Mahkemece, boşanma kararı kesinleşmediği için davanın tedbir ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin olduğu belirtilerek; eş için ödenen aylık 60,00 TL nafakanın 200,00 TL'ye, müşterek çocuklardan Tuba için ödenen aylık 60,00 TL nafakanın aylık 150,00 TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk Ayşe Gül reşit olduğu için onunla ilgili talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        -TL kira ödediğini, müvekkilinin asgari gelirine rağmen elinden geldiğince müşterek çocuğun her ihtiyacı ile ilgilendiğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu nafaka miktarının fahiş olduğunu ve zenginleşme amacına yönelik olduğunu düşündüklerini, zira müvekkil asgari ücretle gelimini sağlamakta olup ekonomik durumu talep edilen miktarı karşılamaya yetebilecek durumda olmadığını belirterek, öncelikli olarak açılan işbu nafakanın artırılması davasının reddine, mahkeme aksi kanaatteyse daha düşük bir bedel üzerinden iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dosya kapsamı incelendiğinde; davacı müşterek çocuğun büyüdüğünü, Bahçeşehir Koleji'nde 6. Sınıf öğrencisi olduğunu, eğitim, bakım ve barınma ihtiyaçlarının arttığını, paranın alım gücünün azaldığını, davalı tarafça ödenen nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olmadığını belirterek davasını açmıştır. Müşterek çocuğun ilk nafaka kararında yaşı gereği okula gitmediği anlaşılmıştır....

        Kabule göre de;davada nafakanın kaldırılması talep edildiğine göre en azından dava tarihi ile velayet kararının kesinleştiği tarih arasındaki dönem için nafakanın kaldırılması talebinin konusuz kaldığından bahsedilemez.(Benzer konuda Yargıtay 2.HD.nin 02.06.2014 tarih,2014/10055 E-2014/12236 K.sayılı ilamı).Bu döneme ilişkin talebin esastan incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan gerekçeyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Yine davacı tarafça açılan nafakanın kaldırılması davası Ankara 6.Aile Mah'nin 2013/1463 E-2014/673 K. sayılı ilamı ile reddedilmiş ve karar Yargıtay denetiminden de geçerek 05.11.2018 tarihinde kesinleşmiştir....

        UYAP Entegrasyonu