Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 6 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

Cari nafakanın belirlendiği davada kararın kesinleştiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 5 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır. Ne var ki, artış miktarı yeterli düzeyde değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 4.000 TL fazla ödenen nafakanın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan geri tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dosyasında bulunması gereken ... 1. İcra Müdürlüğünün 2006/7687 E. sayılı icra takip dosyasına rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın dosyasına konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    etki eden olgulardan kabul edilmediği, nafakanın azaltılması hususunda vicdani kanaat oluşmadığı, davacı tarafın her zaman nafakanın azaltılması için dava açabileceği, nafaka miktarının şimdilik indirilmesinin hakkaniyete aykırı olacağına dair tam bir vicdani kanaate varıldığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/181 sayılı dosyası ile takibe konulan tedbir nafakası borcunun ödenmediğinden bahisle şikayette bulunularak, sanığın öncelikle birikmiş tüm nafaka borçları yönünden, bu mümkün olmaz ise cari nafaka borçları yönünden cezalandırılmasının talep edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde,...İcra Ceza Mahkemesince sanığın 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, borçlu tarafından nafakanın azaltılması veya kaldırılması davasının açıldığı, davanın ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/114 esasına kayden derdest olduğu, ayrıca kararda tazyik hapsinin hangi aylara ilişkin nafaka borçları yönünden verildiğine ilişkin belirsizlik bulunduğu gözetilmeden itirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Borçlu tarafından nafakanın azaltılması veya kaldırılması...

        Davalı vekili, boşanma davası ile hükmolunan 600,00 TL nafaka miktarının henüz derdest olan ....Aile Mahkemesinin 2012/313 Esas sayılı dosyası ile 750,00 TL'ye yükseltildiğini, derdestlik itirazlarında bulunduklarını, davacının maddi durumunun kötüleştiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, küçüğün bakım giderlerinin araştırılmasını, nafakanın artırılması davasındaki şartların değişmediğini bu nedenle haksız ve dayanaksız davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, müşterek çocuğa ödenmesine karar verilen nafakanın artırılmasına ilişkin ... .Aile Mahkemesinin 2012/313 Esas sayılı dava dosyası temyiz edilmekle kesinleşmediğinden, henüz kesin olmayan nafakanın kaldırılması veya olmadığı takdirde indirilmesinin istenilemeyeceği nedeniyle özel dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....

          Birleşen dosya açısından: Davacı dilekçesinde özetle; Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/04/2016 tarih ve 2015/476 esas ve 2016/122 karar sayılı kararı ile nafakaya hükmedildiğini, verilen nafakanın kendisi için 250,00- TL. ve müşterek çocuklar için 125 er TL. nafaka bağlandığını, verilen nafakanın üzeninden yaklaşık dört yıl geçtiğini, ekonomik koşullar ve müşterek çocukların büyümesi ile ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın verilen nafakanın yetersiz kaldığını, çocuklardan Sami’nin okula başladığını, davalının yalnız yaşadığını emekli aylığından başka ekstra gelirlerinin olduğunu, kendisi için bağlanan 250,00- TL. nafakanın 1.000,00- TL.ye ve müşterek çocuklar için bağlanan 125 er TL. nafakanın 300 er TL.ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve aralarında ptotokol düzenlendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Birleşen dosya açısından: Davacı dilekçesinde özetle; Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/04/2016 tarih ve 2015/476 esas ve 2016/122 karar sayılı kararı ile nafakaya hükmedildiğini, verilen nafakanın kendisi için 250,00- TL. ve müşterek çocuklar için 125 er TL. nafaka bağlandığını, verilen nafakanın üzeninden yaklaşık dört yıl geçtiğini, ekonomik koşullar ve müşterek çocukların büyümesi ile ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın verilen nafakanın yetersiz kaldığını, çocuklardan Sami’nin okula başladığını, davalının yalnız yaşadığını emekli aylığından başka ekstra gelirlerinin olduğunu, kendisi için bağlanan 250,00- TL. nafakanın 1.000,00- TL.ye ve müşterek çocuklar için bağlanan 125 er TL. nafakanın 300 er TL.ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve aralarında ptotokol düzenlendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davalı kadının aldığı yetim aylığı ve vefat eden babasından kalan taşınmazın, nafakanın kaldırılmasına değil, azaltılmasına etki edecek olgulardandır. O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, nafakanın ...'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            intikal eden Urla ilçesinde taşınmazlarının bulunduğu, böylece nafakanın ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı dolayısı ile uyarlama koşullarının oluşmadığı, başlangıçtaki dengenin gözetilmesi gerektiği, ileriki zamanlarda gerçekleşen duruma göre uyarlama yapılabileceği de tabii bulunmasına göre davacının nafakanın kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu