Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak indirilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince de nafakanın indirilmesine karar verilmesi isabetli ise de nafakanın güncel miktarı aylık 3.945,56 TL iken nafakanın miktarının ilk derece mahkemesince aylık 2.500 TL olduğunun kabul edilmesi ve indirilmesine karar verilen nafaka miktarı isabetli görülmemiş olup, davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, iştirak nafakasının artırım oranı yönünden ve TÜİK’in yayımladığı TÜFE artış oranı nazara alınarak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında oluşan dengeyi koruyucu oranda ve davacının ekonomik durumundaki olumsuz gelişmeler dikkate alınarak indirime gidilerek davanın kısmen kabulü ile; tarafların sosyal ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, aradan geçen zaman dikkate alındığında...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/08/2020 NUMARASI : 2019/610 ESAS - 2020/311 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Taraflar arasındaki" yardım nafakasının kaldırılması/indirilmesi" davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davacının oğlu olan davalının eğitimi sebebi ile babasından 2500 TL yardım nafakası almakta olduğunu, davalının yurt dışı eğitimini tamamladığını ve nafakaya ihtiyacı kalmadığını, öte yandan halen davacının bu nafakayı ödeyemez hale geldiğini, nafaka yükümlülüğünün doğurduğu maddi sıkıntılar yüzünden yeni evliliğinin de sonlandığını ve davalı hariç iki çocuğuna daha karşı nafaka yükümlülüğü bulunduğunu belirterek davalı için hüküm altına alınan yardım nafakasının kaldırılmasını olmadığı takdirde aylık 500 TL'ye indirilmesine karar verilmesini...

Aile Mahkemesinin 2019/595 Esas ve 2021/4 Karar sayılı ilamı ile müvekkili tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının reddedildiğini 2019 yılından bu yana müvekkilinin maddi durumunun pandemi nedeniyle kötüye gittiğini, işlerinin bozulduğunu ve davalının lüks bir hayat yaşadığını, velayeti annede olan müşterek çocuk Alihan'ın Özel öğrenci yurdunda kaldığını, annesi ile kalmadığı için hükmolunan iştirak nafakasının indirilmesi gerektiğini belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafakanın kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, ... 2....

    Tarafların sosyo-ekonomik durumlarının araştırılması sonucu; davacının nafakanın artırıldığı tarihte aktif olarak çalıştığı, ancak bilahare 15.03.2010 tarihinde emekli olmakla maaşının azaldığı, evlendiği eşinin ev kadını olması nedeniyle yükümlülüğünün arttığı, davalının ise ...’dan 720,00 TL emekli maaşı, babasından dolayı 250,00 TL yetim maaşı aldığı, intifa hakkı annesine ait evinin bulunduğu, reşit 3 çocuğu ile birlikte ablasına ait evde oturduğu anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının İstanbul Anadolu 5.Aile Mahkemesinin 2013/658 Esas ve 2013/626 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile velayeti davalıda olan müşterek çocuk Derin için 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,nafakanın takdir edildiği tarihte müvekkilinin çalıştığını ancak 12.12.2014 tarihi itibariyle işinden ayrılmak zorunda kaldığını,iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını bu nedenle iştirak nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları...

        Bu durumda da, nafakanın kaldırılması hakkaniyete, yoksulluk nafakasının temelinde yatan sosyal ve ahlaki fikre uygun düşecektir....

          çalışmaya başladığını, evden çalışmanın gelirinin düşmesi anlamına gelmediğini, çocuğun olan giderleri kapsamında dahi aylık 4.000,00 TL'nin yeterli olmadığını, çocuğun şu an ilk okula gittiğine, boşanırken çocuğun orta okul düzeyinde özel okula gideceğini düşünerek bu nafakanın belirlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Aile Mahkemesinin 2017/75 Esas 2017/156 Karar sayılı ilamı ile kararlaştırılmış olan iştirak nafakasının indirilmesi yönündeki talebin reddine, davalı-karşı davacının iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine yönelik karşı davasının reddine" karar verilmiştir. Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, asıl davanın tümden kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması kararının kaldırılmasına, karşı davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesi ile istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava anlaşmalı boşanmada belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasıdır. Karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasıdır....

          Somut olayda, davanın açıldığı tarih itibariyle nafakanın indirilmesi şartları oluşmamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu