Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar tarafından kişisel ilişki süresine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulmuş olup kişisel ilişki süresine hasren yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, davacılar ile torunları olan dava konusu çocukların yaklaşık sekiz yıldır görüşme diklerinin anlaşılması, sosyal inceleme raporunda davacılar ile davaya konu çocuklar arasında ayda bir hafta sonu ve dini bayramlarda belirlenecek bir gün içerisinde olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği yönünde görüş bildirilmesi, kişisel ilişkiye yönelik ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip değişen koşullara göre her zaman istenebilmesinin mümkün olması gözetildiğinde kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; İlk derece mahkemesince yazılı şekilde kişisel ilişki düzenlemesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir...

sağlanması şeklinde'' kişisel ilişki düzenlenmesine ve her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Taraflar 28.9.2009 tarihli protokol gereğince Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, velayeti anneye verilen müşterek çocuk...'in baba ile kişisel ilişki günleri düzenlenirken, tarafların beyanları alınmış, taraflar kişisel ilişki tesisi konusunda anlaşmışlardır. Mahkemece tarafların anlaştığı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi yapılması gerekirken gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının dava dilekçesinde, müşterek çocuk ....'ın velayetinin tedbiren anneye verilmesine dair talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Anne ve babanın her ikisinin de ... İlinde yaşadıkları göz önüne alındığında, çocukla kişisel ilişki konusunda, anne ve babanın aynı-ayrı şehirde yaşama durumlarına göre seçenekli kişisel ilişki düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır....

        İstinaf Sebepleri 1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kişisel ilişki süresinin az olduğunu, perşembe günleri kurulan ilişkinin infazının çocuğun okula başlamasıyla birlikte mümkün olmayacağını ve taraflar arasında yeni husumetler doğuracağını ve yatılı kişisel ilişki kurulmasını talep ettiklerini belirterek; kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını talep etmiştir. 2.Davalı anne vekili istinaf dilekçesinde; annenin dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeniyle aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, kişisel ilişki süresinin annenin velâyet görevini yerine getirmesine engel olacak derecede fazla olduğunu ve uzman raporunda anne refakatinde kişisel ilişki önerilmesine rağmen bu yönde hüküm kurulmadığını ileri sürerek; kişisel ilişkinin süresi ve yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, nafakanın artırılması ve kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince aylık 600,00 TL iştirak nafakasına ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından nafaka miktarı, davalı erkek tarafından ise, nafaka miktarı ile kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveyniyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı taktirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Somut olayda, davacı babanın boşanma karar tarihinde Türkiye’de yaşadığı, yeniden evlendiği ve İsviçre’de yaşamaya başladığı, çocuğu yalnızca yaz aylarında görebildiği anlaşılmaktadır....

              Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md.324). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2)....

              Velayeti anneye bırakılan çocukla baba arasında ayın her Cumartesi günü anne yanında kişisel ilişki kurulması annenin velayet hakkını kısıtlayacak niteliktedir. Değişen şartlar karşısında velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi de imkan dahilindedir. Bu kuralı bertaraf edecek şekilde ileriki uzun yılları içine alacak şekilde kişisel ilişki kurulması da doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Müşterek çocuk ...’un velayeti anneye verilmiş, davalı baba ile her ayın l. ve 3. haftası Cumartesi günleri saat 10.00’dan 18.00’a kadar kişisel ilişki kurulmuştur. Kişisel ilişkinin amacı babalık duygularını tatmin olup küçük ile baba arasında hafta sonları yatılı şekilde kişisel ilişki kurulması çocuğunda menfaatinedir. Tarafların istekleri de dikkate alındığında küçük ile baba arasında hafta sonları yatılı kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru değildir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu