Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; torun ile kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. Davacılar, kişisel ilişki kurulması istenilen 04.05.2015 doğumlu Güneş Karaçayır'ın dede ve babaannesidir. Davacıların oğlu ve çocuğun babası Arif Karaçayır 23.06.2016 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun dede ve babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacıların oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacıların, torunlarını görmek ve onlarla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuklara da bu sevgiyi vermek hakkıdır. Somut olayda; anne ile davacılar arasında anlaşmazlık bulunması, birbirlerine karşı husumet beslemeleri davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmez....

Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve ... için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....

    Bu bakımdan, davacının karar düzeltme isteği bu yönüyle haklı ve yerinde olup, kabulüne, Dairemizin onama kararının kişisel ilişkiye münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi uyarınca davacının karar düzeltme talebinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, kişisel ilişki yönünden KABULÜNE, Dairemizin 14.06.2012 tarihli, 2011/20697 esas, 2012/16192 karar sayılı onama kararının kişisel ilişkiye münhasıran KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, davacının bozma kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin karar düzeltme talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...

      Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m. 4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727- 1614 sayılı ilamı). Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ebeveynler bu haklarını amacına ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. (TMK. m. 324). Ana ve baba için öngörülen bu sınırlamalar, üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanır. (TMK. m.325/2) Şu halde, açıklanan sınırlama sebeplerinin davada mevcut olup olmadığı belirlenmelidir....

      ile çocuğun hali hazırda yaşadığı büyükanne davalı ... arasında oğlu...ın öldürülmesi olayı nedeniyle husumetin devam ettiği, davacı büyükbaba ile kişisel ilişki kurulması halinde davacı ... ile davalı büyükannenin kişisel ilişki günlerinde zorunlu olarak göz göze gelecekleri, küçük çocuğun babasının da tedbiren kurulan kişisel ilişkinin icra edildiği sırada öldüğü dikkate alındığında küçük çocuk ile davacı ... arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına da uygun olmayacağı gerekçesi ile davacı anne ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin 6100 Sayılı Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ... ile küçük çocuk ... arasında kişisel ilişki kurulması talebinin sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Açıklanan sebeple davacının velâyete yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacının kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesine gelince; Davacı ... ile torunları 03/07/2019 doğumlu ... ve 02/02/2018 doğumlu ... ... arasında ilk derece mahkemesince " her ayın 3. hafta sonu Cumartesi günü saat 10.00-17.00 arasında bir uzman nezareti ile görüştürülmek suretiyle kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde kurulan kişisel ilişki, ... ve torunları arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli olmadığı gibi, uzman nezareti ile kişisel ilişki, torunlar ile ... arasındaki bağların güçlendirilmesine, kişisel ilişkinin amacına uygun düşmemektedir. Davacı ... ile torunları arasında düzenlenecek kişisel ilişkinin, davacı açısından torun sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, küçükler açısından da bir ... ortamında büyümesi ve gelişmesini sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacaktır....

          bu aşamada çocuğun psikososyal, duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği, benlik algısına zarar verebileceği, çocuğun söz konusu aşamalardan geçtikten sonra dede ile kişisel ilişkisinin değerlendirmesinin yapılmasının değerlendirildiği, bu aşamada kişisel ilişki kurulmasının uygun olmadığı'' şeklinde görüş belirttiği, davacı hakkında açılan ceza dosyaları ve davacının davalı baba hakkındaki suçlayıcı beyanları, çocuk Mert Efe'nin idrak çağında olmadığı da dikkate alındığında, çocuğun dedesi ile arasında kişisel ilişki kurulmasının bu aşamada çocuğun psikososyal, duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceği, benlik algısına zarar vereceği, bu nedenle çocuk Mert Efe'nin dedesi il kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfeaatine uygun olmadığı anlaşıldığından davacının çocuk Mert Efe'nin dedesi ile kişisel ilişki kurulmasının talebin reddine, karar verilmesi gerektiği gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...

          Her ne kadar davalı-davacı baba hakkında yapılan soruşturma sonrasında yeterli delil olmadığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmişse de, tanık ifadeleri, hastane raporu ve uzman raporu uyarınca, çocukların huzurunun davalı-davacı baba ile kişisel ilişki nedeniyle ciddi olarak tehlikeye girdiği ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının kabulü ile bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'...

            Cumartesi günü saat 10.00 ile 11.00 arasında ayrı şehirde olması halinde her ayın 1 ve 3. hafta pazartesi günü saat 10.00 ile 12.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile 12.00 arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verildiğini, kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, her hafta sonu yatılı kalacak şekilde, yaz tatili, sömestr ve dini bayramlarda da kişisel ilişki kurularak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi 30.05.2017 tarihli karar ile davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk ile babanın her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 12.00 ile Pazar günü saat 16.00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 10.00 ile aynı gün akşam saat 17.00 arasında kişisel ilişki tesine karar vermiş, verilen bu karar davalı anne tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              Karardaki boşanma ve velayet hükümleri taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olmakla, kadının istinafına konu çocukla baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi ile maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf incelemesi yapılması gerekmektedir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....

              UYAP Entegrasyonu